Su Politikaları Derneği (SPD) Başkanı Yıldız: Su yönetimi ve kullanımında radikal düşünce devrimi şart
Su Politikaları Derneği (SPD) Başkanı Dursun Yıldız, dünyayı ve özellikle Akdeniz havzasını kasıp kavuran kuraklık, suyun önemini bir kez daha ortaya koyduğuna dikkat çekti.
UHA / İnternational News Agency
Başkan Dursun Yıldız, Türkiye’deki kuraklıkla ilgili durumu Birleşik Arap Emirlikleri El-Ayn şehrinde yayın yapan Al Ain Türkçe’ye değerlendirdi.
Su Politikaları Derneği (SPD)Başkanı Dursun Yıldız, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın, kuraklıkla mücadelede suyun verimli kullanımını teşvik etmek için yeni yasal düzenlemeler hazırladığını belirtti.
“Bu çerçevede, su tasarrufu sağlayan çiftçilere daha fazla destek verilecek, İklim Kanunu çıkarılacak ve su kayıplarını önlemeye yönelik önlemler alınacak” diyen Dursun Yıldız, “Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin bu konuda ortak bir tavır alması ve yasal düzenlemelerin büyük ölçüde uzlaşmayla çıkarılması bekleniyor” dedi.
Al Ain’in, Türkiye’nin planladığı İklim Kanunu ve su tasarrufuna yönelik yasal düzenlemeler, kuraklıkla mücadelede nasıl bir etki yapacak? sorusuna Su Politikaları Derneği (SPD) Başkanı Dursun Yıldız, TBMM’de İklim Kanunu Taslağı, Su Kanunu Taslağı, Taşkın Kanunu taslağı ve Biyolojik Çeşitliliğin Korunması Kanunu taslağı gibi birbiriyle bağlantılı birçok yasa taslağının beklediğini ifade etti.
Bu yasa taslaklarının İklim, Su, Taşkın koruma ve Biyolojik çeşitliliği koruma konusunda ortak stratejik bir hedefe yönelik olmasının önemli olduğunun altını çizen Dursun Yıldız, bunun için bu kanun taslaklarının maddelerinin birbirlerinin etkisini azaltmayacak şekilde oluşturulmuş olması gerektiğini hatırlattı.
Başkan Dursun Yıldız, Türkiye’de merkezi planlama ve yasal altyapı ile yereldeki uygulama planları arasındaki kopukluğun kuraklıkla mücadele alanında da olduğuna dikkat çekti.
Türkiye’de 2017 yılında Ulusal Kuraklık Yönetimi Strateji Belgesi ve Eylem Planının yayımlandığını dile getiren Dursun Yıldız, şunları söyledi:
“Bu strateji belgesi ve eylem planı ile kuraklık yönetimi konusunda ilgili kurumlarla iş birliği ve koordinasyonu sağlamak, kuraklık öncesi, kuraklık esnası ve kuraklık sonrası alınacak olan önlemler ile kuraklığın olumsuz etkilerini azaltmak, kuraklık yönetiminde teknik ve ekonomik araçlar geliştirerek kurumsal kapasiteyi güçlendirmek ve halkın kuraklık konusunda farkındalığını arttırmak konusunda hedefler ve eylemler belirlendi”.
“Ancak bu planların havza ölçeğinde etkili bir şekilde uygulanması için güçlü ve etkili bir nehir havza yönetimi kurumsal altyapısı hala oluşturulabilmiş değil” diyen Su Politikaları Derneği (SPD) Başkanı Yıldız, 2012 yılında yayınlanan ve 2022 yılında yenilenen bir yönetmelikle kurulan Tarımsal Kuraklık Yönetimi’nin, merkez yönetimi birimleri ve illerde oluşturulan, tarımsal kuraklık il kriz merkezlerinden oluştuğunu, bu kurumsallaşmanın nehir ve tarım havzaları ölçeğine taşınmasının da gerekli olduğunu açıkladı.
Dursun Yıldız, İklim değişikliğinin ve artan bölgesel kuraklıklarının oluşturacağı belirsizliklerle mücadele için yasal düzenlemelerin yanı sıra havza ölçeğinde kurumsal kapasitenin geliştirilmesi ve katılımcı bir yönetim anlayışının yerleşmesinin de gerektiğini belirterek, Su yönetiminde Merkezi yapı ile yerel yönetimler arasındaki hizmet bütünlüğünün bozulmasını önleyecek adımların atılmasının zorunlu olduğuna dikkat çekti.
Yıldız, özellikle gelişmiş ülkelerde bu konudaki çalışmaların nehir havzası ölçeğinde entegre planlama yapılarak, teknoloji destekli etkin bir kurumsal yapı ve katılımcı bir anlayış ile gerçekleştiğini ifade etti.
Al Ain’in, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın “suda sıfır kayıp” hedefi ve “akıllı sulama” uygulamaları, tarımda su tasarrufu sağlamada ne tür etkilere sahip olacak? sorusunu da Su Politikaları Derneği (SPD) Başkanı Yıldız, şöyle yanıtladı:
“Suda sıfır kayıp hedefi çok doğru, ancak çok iddialı bir hedef. Gerçekleşebilmesi için ekonomik güçsüzlük, kurumsal yetersizlik ve yasal eksiklikler gibi sorunların giderilmesi gerekli. Bunun yanı sıra su yönetiminde ve su kullanımında radikal bir düşünce devrimine ihtiyacımız var.”
“Bunun yanı sıra ülkenin yönetim politikalarında su yönetimi popülist anlayışın dışında ele alınmalı. Toplumcu ama gerçekçi çözümler oluşturulup uygulamaları takip edilmeli.”
(SPD) Başkanı Yıldız, suyun yaklaşık yüzde 70’lik bölümünün ise tarımsal sulamada kullanıldığını belirterek, burada suyun verimli kullanılmasının hem toprak hem ürün hem de su için çok büyük faydaları olduğunu hatırlattı.
Bu konuda mevcut klasik sulama tesislerinin modern sulamaya dönüştürülmesi için DSİ tarafından rehabilitasyon programının yürütüldüğünü de söyleyen Dursun Yıldız, bu kapsamda Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından çiftçilere yüzde 50 hibe desteği sağlandığına dikkat çekti.
Dursun Yıldız, Basınçlı sulama sistemleri oranının da yüzde 33’e ulaştığını ve ancak bu oranın artması için sulamada verimlilik politikasının tarımsal girdi, ürün maliyeti, etkin kooperatifleşme, suya göre ürün deseni seçimi, tarım sigortası gibi politikalarla entegre bir anlayışla yürütülmesine ihtiyaç olduğuna vurgu yaptı.
“Ancak bu durumda tarımsal ürün verimliliği ve çiftçi gelirinin artması mümkün olur” diyen Yıldız, bunun da tarımsal su kullanımında verimliliğe doğrudan etki ettiğini ifade etti.
Bu arada sulama verimliliği konusundaki teşvik uygulamaları konusunda da bilgi veren (SPD) Başkanı Yıldız, “öncelikli olarak yer altı suyu kullanan yerlerde başlatılmalıdır. Bu teşvikler yapılırken aynı zamanda yer altı sularının kayıt dışı kullanımı ve aşırı çekimleri teknoloji destekli kontroller ve çok radikal yasal tedbirler ile önlenmelidir” şeklinde konuştu.
Gazeteci* Ataner YÜCE