ref: refs/heads/v3.0
enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
11:18 Nehir havzalarında, sulak alanlarla denizler paydaştır !
11:24 Gazeteci Oktan Erdikmen’den yeni kitap: Dünyanın En Vahşi Hayvanı
11:10 Türk-Alman Dostluk Federasyonu’nun (DTF), geleneksel “Kybele” ödülü Almanya’dan König ve Türkiye’den Böcek’e verildi
10:16 Aliyev, Azerbaycan’ın D-8 Teşkilatına üyeliğinin onaylanmasına ilişkin kararnameyi imzaladı
10:02 Çin merkezli sosyal medya platformu TikTok, ailelerin sosyal medya deneyimini daha güvenli ve dengeli hale getirmeye yönelik yeni özellikler sundu.
09:45 İngiltere’nin Birmingham kentinde biriken çöpler, halk sağlığı açısından ciddi risk oluşturuyor
09:33 İngiltere bu ay ikinci kez Ukrayna konulu toplantıya ev sahipliği yapıyor
09:19 ABD Başkanı Donald Trump, sosyal medya paylaşımında ABD ordusuna Yemen’deki Husilere karşı operasyon emri verdiğini duyur
09:08 Zamanla Milli Şairimiz, İstiklal Marşımızın yazarı Mehmet Akif Ersoy’u ananlar çoğalır…
10:26 Kolorektal kanser, Türkiye’de en sık görülen üçüncü kanser türü
09:49 Kastamonu’nun Bozkurt Kaymakamlığı heyelan ve toprak kayması konusunda vatandaşları uyardı…
08:47 Milli Gururumuz Uluslararası Arenada 5. Kez Öne Çıktı!
07:20
00:23 Ralli Sezonu Marmaris’te Açıldı!
18:46 21. Yüzyılın Deli Dumrul’u!
10:05 Türk Devletleri Teşkilatı ve Türkiye’nin Stratejik Yükselişi: Dış Politika Perspektifi
09:30 Bakan Uraloğlu, “YHT’ler 97 milyon yolcu taşıdı” yolcu taşıdı
07:22 Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin (NGS) Basınç kompansatörü, birinci devrede basıncı oluşturmak ve belirlenen sınırlar içinde tutmak için tasarlandı.
07:22 (BM) Genel Sekreteri Guterres’in ev sahipliğindeki 5+1 gayriresmi Kıbrıs toplantısı Cenevre’de yapılacak…
06:06 Seri Muhakeme ve Basit Yargılama Usulleri başarıyla uygulanıyor!
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Üsküdar Üniversitesi tarafından düzenlenen “I. Tasarruf ve İsraf Sempozyumu” nda, israfın önlenmesi ve tasarruf bilincinin artırılması ele alındı

Üsküdar Üniversitesi tarafından düzenlenen “I. Tasarruf ve İsraf Sempozyumu” nda, israfın önlenmesi ve tasarruf bilincinin artırılması ele alındı
26 Aralık 2024
8
A+
A-

Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Lükse düşkünlük şu anda israfın en önemli sebeplerinden biri. Tüketim ekonomisi ilişkilerimizi de tüketti, ruh halimizi de tüketti.”

Üsküdar Üniversitesi tarafından düzenlenen “I. Tasarruf ve İsraf Sempozyumu,” Merkez Yerleşke Nermin Tarhan Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Sempozyumda, israfın önlenmesi ve tasarruf bilincinin artırılmasına yönelik farklı boyutlar ele alındı.

ÜÜTV ve resmi Youtube hesabından da canlı olarak yayınlanan sempozyum, Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü ve Yönetim Üst Kurulu Başkanı Prof. Dr. Nevzat Tarhan’ın açılış konuşmalarıyla başladı.

Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “İsraf ve tasarruf Türkiye’de çok ihmal edilen konular”

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü ve Yönetim Üst Kurulu Başkanı Prof. Dr. Nevzat Tarhan, israf vetasarrufun Türkiye’de çok ihmal edilen ama ihtiyaç olan bu konu olduğunu belirterek, “Birleşmiş Milletler, insanlığın geleceğini tehdit eden üç büyük tehlike olarak gelir eşitsizliği, iklim değişikliği ve yalnızlığı işaret ediyor. Bu üç tehlike, kaynak kullanımına yönelik ciddi bir sorumluluk gerektiriyor. İnsanın sağlıklı bir şekilde yaşayabilmesinden eşitsizliklerin azaltılmasına, karada ve suda yaşayan canlıların korunmasından barış ve adalet hedeflerine kadar pek çok konuda ortak bir kültür geliştirilmesi amaçlanıyor.” dedi.

“Açlık ve temiz suya erişim sorunu nedeniyle yaşamını kaybeden insanlar var”

Birleşmiş Milletler’in belirlediği hedefler arasında “Açlığa son”, “Yoksulluğa son”, “Sorumlu tüketim ve üretim” gibi temel ilkelerin yer aldığını dile getiren Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Tüm bu hedefler, insanlığın gündeminde öncelikli olarak yer almalı. Günümüzde dünyada temiz suya erişimde zorluk çeken ve temel ihtiyaçlarını karşılayamayan yaklaşık 2 milyar insan bulunuyor ve bunların çoğu Afrika’da yaşıyor. Bir yandan, bir Amerikalının tüketimi 5 dünya vatandaşının tüketimine eşdeğerken, diğer yanda açlık ve temiz suya erişim sorunu nedeniyle yaşamını kaybeden insanlar var. Bu tablo, israfı azaltma ve tasarruf kültürünü benimseme ihtiyacını daha da önemli hale getiriyor.” diye konuştu.

“Bütçe yönetimini öğrenen bir çocuk, davranış regülasyonunu da öğrenir”

Dünya nüfusu 8 milyar olsa da kaynakların tükenmediğini kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, şöyle devam etti:

“Ancak insanlar, bu kaynakları adil bir şekilde kullanmayı başaramıyor. Kaynaklar azalmıyor, hatta çoğalıyor, fakat adaletli bir paylaşım sağlanamıyor. Bu noktada, kaynak yönetimini çocuklara küçük yaşlardan itibaren öğretmek büyük önem taşıyor. İlkokulda bir çocuğa bütçe yönetimi öğretilmeli ve bu beceri 10 yaşına geldiğinde kazandırılmalı. Ailelerin ve ebeveynlerin de çocuklarına 10 yaşına kadar bütçe yönetimi alışkanlığı kazandırması gerekiyor. Aksi halde çocuk, hayatını yönetmekte zorlanabilir. Bütçe yönetimini öğrenen bir çocuk, finansal kaynakları yönetirken aynı zamanda davranış regülasyonunu da öğrenir. Kaynak yönetiminin temelinde, girdilerin ve çıktılarının düzenlenmesi (input ve output modülasyon) ve mevcut havuzun büyütülmesi yatıyor. Yani girdileri artırmak, çıktıları ise akıllıca yönetmek gerekiyor. Bu prensip, yalnızca finansal kaynaklar için geçerli değil. Zaman da önemli bir sermaye. Psikolojik sermaye, sosyal sermaye ve ömrümüz de birer kaynaktır. Ömrümüz gibi kıymetli bir sermayeyi doğru şekilde nasıl kullanacağımızı öğrenmek, hayatımızın her alanında temel bir ihtiyaçtır.”

“Devlet ve kurumlar da toplumsal kaynakları yönetmeli”

Davranış gelişiminin çocuklukta başladığını ve kaynak yönetiminin de bu yaşlarda öğrenildiğini söyleyen Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Birey kendi iç dünyasında veya ilişkilerinde nasıl bir düzenleme yapıyorsa, aynı şekilde devlet, kurumlar ve kamu sistemleri de bu düzenlemeleri yapmalıdır. Bu prensip, bireysel ve toplumsal düzeyde aynı regülasyon mantığıyla işler. Bir birey kaynaklarını nasıl yönetiyorsa, devlet ve kurumlar da toplumsal kaynakları o şekilde yönetmelidir. Osmanlı, 1850’lerde ilk kez borç almaya başladığında, Batı karşısında bir özgüven kaybı yaşamaya başlamıştı. Tanzimat, bu psikolojik durumun ilk işaretlerinden biridir. ‘Yıkılmadık, ayaktayız’ duygusuyla hareket eden Osmanlı, aldığı borç parayla Dolmabahçe Sarayı’nı inşa etti. Ancak bu, oldukça büyük bir masraf getirdi.” diye konuştu.

Osmanlı’nın çöküş sürecinde israfın büyük bir rol oynadığını dile getiren Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Geçmişteki bu tür hatalardan ders almak, bireylerin ve toplumların geleceğini doğru şekilde inşa etmeleri için kritik bir adımdır. Bu noktada hem bireylerin hem de toplumların israf ve kaynak yönetimi konusundaki farkındalıklarını artırmaları gereklidir. Osmanlı’nın son dönemlerinde, azamet göstermek adına büyük işler yapılmış ancak bu gösterişin temeli zayıftı. Bu durum kaynak israfıyla birleşerek devletin çöküşünü hızlandırdı.” ifadesinde bulundu.

“Küresel narsizmin karşılığı neoliberal politikalar”

Küresel narsizmin de kaynak israfını teşvik eden bir diğer duygu ve küresel narsizmin karşılığının ise neoliberal politikalar olduğunu kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Neoliberal politikalar, özellikle Soğuk Savaş’tan sonra, 1980’lerde Ronald Reagan’ın başkanlığıyla hız kazandı. Neoliberal politikaların regülasyonları aşırı derecede azaltması, gelir dağılımındaki eşitsizliği daha da derinleştirdi. Bugün Türkiye’de de benzer bir durum gözlemleniyor. Regülasyonların yetersizliği ve kontrolsüz rekabet, toplumda eşitsizliği artırmaya devam ediyor. Bu tür politikaların uzun vadeli etkileri dikkatlice değerlendirilmelidir.” dedi.

Yılın kelimesi seçilen “kalabalık yalnızlık”!

Türkiye’de yılın kelimesi olarak seçilen “kalabalık yalnızlık” a da dikkat çeken Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bu ifade, Türkiye toplumunun önemli bir duygusal durumunu yansıtıyor. Yapılan anketlerde, birçok insanın kalabalıklar içinde bile kendini yalnız hissettiği ortaya çıkmış. Bu durum, derinlemesine incelenmesi gereken bir toplumsal sorunu işaret ediyor. Davranışlarımızı birey düzeyinde düzeltmeden, toplumsal düzeyde bir iyileşme beklemek mümkün değildir. Bu nedenle, her türlü israfın önlenmesine bireyden başlamak büyük önem taşıyor. Bireysel farkındalık ve sorumluluk, toplumsal dönüşümün temelini oluşturur.” dedi.

Aile içi tartışmaların büyük sebeplerinden biri paranın harcanması 

Aile içerisindeki tartışmaların en büyük sebeplerinden birinin paranın harcanması olduğunu kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Aile içi problemlerin %80’ini çocukların eğitimi, aile büyükleriyle ilişkiler ve paranın harcanması oluşturur. Bize gelen örneklerde de bu durum açıkça görülüyor. Birey olarak önce kendimize çeki düzen vermeliyiz. İhtiyacımız olan şeyleri almalı, dolabımızdaki eşyaları gözden geçirmeliyiz. Dinî ve kültürel değerlerimizde de israfı önlemek önemli bir yere sahiptir.” şeklinde konuştu.

“Lükse düşkünlük şu anda israfın en önemli sebeplerinden biri”

Paranın, ticarette dengeyi sağlayan bir unsur olduğunu da ifade eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Ancak günümüzde ekonomik düzeni en çok bozan ve davranışlarımızı olumsuz etkileyen temel faktörlerden biri egoizmdir. Bu küresel bir hastalığa dönüşmüştür ve ‘küresel narsizm’ dediğimiz bu anlayış, ekonomiyi olumsuz etkileyen önemli bir faktör haline gelmiştir. Bir diğer sorun ise, ‘Sen çalış, ben yiyeyim’ anlayışıdır. Bu da israfın en büyük nedenlerinden biridir. Lükse özenti var. Lükse düşkünlük var. Lükse düşkünlük şu anda israfın en önemli sebeplerinden biri. Tüketim ekonomisi ilişkilerimizi de tüketti, ruh halimizi de tüketti. Ruh halimizin tükenmesinin karşılığı insanın depresyona girmesidir. Ekonomik çöküntü olduğu gibi, insanda da var. Tüketim kültürünün yeniden inşa edilmesi gerekiyor. Lüks yaşamayı, marka algısını ön yargı olarak işlemişler. Gençlerimizi çok olumsuz etkiliyorlar. Aileden başlamak lazım, kamu kendiliğinden olur.” dedi.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.