“Türkiye’de Kamu Yararı Olan İçerikler Sansürleniyor”
İfade Özgürlüğü Derneği, Freedom House’un “özgür olmayan ülkeler” arasında gösterdiği Türkiye’deki son duruma ilişkin, “Yayınlanmasında kamu yararı bulunan binlerce haber ve içerik erişime engellenerek ve yayından çıkarılarak sansürlenmekte ve dolayısıyla yok edilmektedir” açıklaması yaptı.
İfade Özgürlüğü Derneği (İFOD), şeffaf olmadığı için analizi zaman alan 2021 yılı verilerine ilişkin İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Yaman Akdeniz ve uzman araştırmacı Ozan Güven’in hazırladığı raporunu bugün paylaştı.
İFOD, raporuyla 2021 sonu itibarıyla Türkiye’den 574 bin 798 internet sitesine 789 farklı kurum (mahkemeler ve yetkili kurumlar) tarafından alınan 504 bin 700 farklı kararla erişim engeli uygulandığını açıkladı.
EngelliWeb 2021 Raporu’nda,(https://ifade.org.tr/reports/EngelliWeb_2021.pdf) internet ortamındaki sansür için gün geçtikçe artış eğiliminde olduğu tespitine yer verildi.
İFOD, “Üst Düzey Kamu Şahsiyetlerinin İncinen İtibar, Onur ve Haysiyet Yılı” başlığıyla 2021 yılı raporunda, “kişilik hakları ihlali” gerekçesiyle kamu yararı olan haberlere erişim engellemesi yapıldığına dikkat çekti.
Raporda, “5651 sayılı yasa ile yaşamaya başladığımız 16. yıla yaklaşırken, devletin karmaşık internet sansür mekanizması daha önce olmadığı kadar canlı ve aktif şekilde işlemeye ve gelişmeye devam ediyor” denildi.
Aynı raporda, “2021 yılına damgayı itibar, onur ve haysiyeti incinen üst düzey kamu şahsiyetler vurdu” ifadesiyle Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, aile fertleri, hakkında pek çok iddia haber konusu olan üst düzey eski veya şimdiki yönetici isimlerce erişim engeli talep edildiği açıklandı. Raporda, “kişilik hakları ihlali” gerekçesiyle “sulh ceza hakimlikleri karar verirken ifade ve basın özgürlüğü, AYM ve AİHM içtihatları hiçe sayılmıştır” tespiti yapıldı.
Organize suç örgütü hükümlüsü Sedat Peker’in açıklamalarıyla gündeme taşıdığı yolsuzluk ve usulsüzlük iddiaları sonrasında Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı Siber Suçlarla Mücadele Başkanlığı’nın erişim engellemesi talebiyle yargıya başvurduğu da belirtildi.
İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Yaman Akdeniz ve uzman araştırmacı Ozan Güven tarafından hazırlanan rapora göre; 509 farklı hakimlik tarafından verilen 5 bin986 farklı kararla erişimi engellenmiş 28 bin 474 haber (URL adresi) ve kaldırılan, çıkarılan veya silinen 22 bin 941 haber (URL adresi) olduğu tespit edildi.
Bunun yanısıra 251 farklı sulh ceza hakimliği tarafından verilen toplam 839 farklı karar ile erişime engellenen 5 bin 436 haber adresi (URL) tespiti yapıldı. Bu erişim engellemesi kararlarına ek olarak 4.445 haberi ise içerik sağlayıcısı olan haber siteleri yayından kaldırdı. Raporda, “EngelliWeb projesi kapsamında 2021 yılı içinde tespit edildiği kadarıyla Türkiye’den toplam 107 bin 706 alan adı erişime engellenmiştir” bilgisi aktarıldı. İlaveten “Bu erişim engellemelerinden yüzde 91’nin ise Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı tarafından 5651 sayılı Kanun’un 8. maddesi kapsamında erişime engellenmiştir” denildi.
İçerik kaldırma oranı 2021’de yüzde 82’ye ulaştı
İFOD’un raporunda, “5651 sayılı Kanun’da Temmuz 2020’de yapılan değişiklikler sonrasında ise içeriklerin yayından kaldırma yüzdelerinde artış tespit edilmiş, 2019 içerik kaldırma ortalaması yüzde 76 civarında iken 2020 ortalaması yüzde 81’e çıkmıştır. 2021’de ise bu oran yüzde 82 olarak hesaplanmıştır” vurgusu yapıldı.
İFOD, AKP ile MHP’nin ortaklaşa imza attığı yasal düzenlemeyle 2020 yılında Temmuz ayı sonunda zaten internet ortamına yönelik var olan denetim mekanizmaların arttırıldığına işaret etti.
Resmi Gazete’de 30 Temmuz’da (https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2020/07/20200731-1.htm) yayınlanan düzenlemeyle “kişilik hakları ihlali” ile “unutulma hakkı” gerekçeleriyle erişim engeli kararları alınması kolaylaştırılmıştı. Uluslararası nitelikteki Facebook, Twitter, Youtube gibi sosyal medya platformu kuruluşları açısından daha önce Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı temsilci belirleme zorunluluğu zaten hayata geçirilmişti.
İFOD’un bugünkü raporu Temmuz 2020’deki düzenleme sonucunda internetteki erişim engellemesi kararlarındaki artış eğilimi gözlemlendiğini ortaya koyuyor.
İFOD’un işaret ettiği yeni kısıtlamalar neler?
İFOD’un raporunda, “Güçlendirilmiş sansür ve kontrol mekanizmasının yakıcı ve yıkıcı etkisi devam ediyor” ifadesinin yanısıra Türkiye’de internet ortamında ve sosyal medyada yeni kısıtlamalar tartışması yaşandığı da vurgulandı.
İFOD’un işaret ettiği medya ve sosyal medya alanında yeni kontrol mekanizmaları ise, dezenformasyonla mücadele gerekçesiyle 18 Ekim’de Resmi Gazete’de (https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2022/10/20221018-1.htm) yayınlanarak yürürlüğe konulan yeni yasal düzenlemede yer alıyor.
Facebook, Twitter, Youtube gibi sosyal medya platformu kuruluşları açısından hali hazırda Türk Hükümeti’ne bildirme zorunluluğu olan temsilciler için Türkiye’de yaşama zorunluluğu ve ofis açma zorunluluğugetirildi. Bunun internet ortamındaki platformlar üzerinde baskı mekanizması yaratacağı ve böylece iktidarca söz konusu sosyal medya platformlarına yönelik erişim engellemesi taleplerinde daha fazla artış olabileceği kaydedildi.
Yeni yasaya göre; ilgili sosyal medya platformu temsilcisi, düzenli aralıklarla içerikler, platformdaki etiketler ve algoritmasıyla ilgili raporları Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’na (BTK) sunacak.
Temsilci, istenmesi halinde internet içerikleriyle ilgili kişisel bilgileri dolayısıyla kullanıcılara ait kimlik bilgilerini mahkemelere vermek zorunda olacak. Aksi takdirde o sosyal medya platformuna erişim hızı, bant genişliği daraltılarak, yavaşlatılacak. BTK Başkanı, sosyal medya platformuna herhangi bir yargı kararı olmaksızın altı aya kadar reklam yasağı uygulayabilecek.
Yasada “şebekeler üstü hizmet sağlayıcılar” şeklindeki tanımlanan kişiler arasında anlık mesajlaşma veya görüşme olanağı sağlayan Whatsapp gibi uygulamalar da artık BTK’ya detaylı kişisel bilgileri vermek zorunda olacak.
Şebekeler üstü hizmet sağlayıcılar, Türkiye’deki aktif bireysel ve kurumsal kullanıcı sayısı, sesli arama sayısı ve süresi, görüntülü görüşme sayısı ve süresi, anlık mesaj sayısı gibi bilgileri BTK’ya bildirecek.
BTK’ya gerekli bilgileri vermeksizin hizmet sunanlara ise, 1 milyon liradan 30 milyon liraya kadar idari para cezası verilebilecek. Bu cezayı süresinde ödemeyen ve BTK’nın uyarılarına rağmen altı ay içinde kişilere ilişkin bilgi paylaşımı yapmayanlar hakkında internet erişimi kısıtlanacak. Yüzde 95’e kadar internet trafiği bant daraltılması uygulanacak ve böylece bu şebekelere erişim imkansız hale getirilecek.
[UHA Haber Ajansı, 24 Ekim 2022]