Türkiye ve Ermenistan Arasında Normalleşme Görüşmeleri Sınırlar Açılacak mı?
İkinci Karabağ Savaşı’nın ardından Türkiye ve Azerbaycan ile ilişkilerin normalleşme sürecini başlatan Erivan’ın komşularıyla normalleşme turları devam ediyor.
Mehmet Gökhan Özçubukçu, Bakü Devlet Üniversitesi Siyasi Bilimler Fakültesi
Türkiye ile Ermenistan’ın normalleşme süreci özel temsilcileri Büyükelçi Serdar Kılıç ile Ermenistan Ulusal Meclisi Başkan Yardımcısı Ruben Rubinyan beşinci toplantısını gerçekleştirmek için 30 Temmuz tarihinde Alican-Margara sınır kapısında bir araya geldi. Peki, uzun bir aradan sonra beşinci toplantısını gerçekleştiren Türkiye-Ermenistan normalleşme süreci nihai sonuca ulaşacak mı? Toplantının amacı ve önemi neydi? Bu yazıda Türkiye Ermenistan arasında devam eden normalleşme görüşmelerini ve Azerbaycan’ın görüşmelerin neresinde yer aldığına açıklık getireceğim.
Türkiye-Ermenistan Görüşmesinin Önemi
Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından Türkiye, 21 Eylül 1991 tarihinde Ermenistan’ın bağımsızlığını tanıyan ilk ülkelerden biriydi. Uluslararası alanda Azerbaycan toprağı olarak tanınan Karabağ bölgesinin 1993 tarihinde Ermeni güçleri tarafından işgal edilmesinin ardından Türkiye Ermenistan ile sınırlarını kapattı, bunun yanında diplomatik ve ticari ilişkilerini de sonlandırdı.
İkinci Karabağ Savaşı’nın Azerbaycan’ın zaferiyle sonuçlanmasının ardından otuz yıldır Ermeni işgali altında olan Karabağ topraklarının kurtarılmasıyla bölgede normalleşme süreci başlamış oldu. Bu kapsamda Türkiye, Azerbaycan ve Ermenistan normalleşme trafiği devam ediyor.
Ankara ve Erivan arasında 2022 tarihinde normalleşme görüşmelerini başlatmak üzere özel elçiler atandı. Washington eski Büyükelçisi Serdar Kılıç Türkiye’nin özel elçisi olarak atanırken, Ermenistan Parlamentosu Başkan Yardımcısı Ruben Rubinyan ise Ermenistan’ın temsilcisi olarak atandı. Kılıç ve Rubinyan ilk görüşmelerini 14 Ocak 2022 tarihinde Rusya’nın Moskova kentinde gerçekleştirdiler. Bu görüşmede, iki ülke arasındaki ilişkilerin tam normalleşmesini amaçlayan müzakerelerin herhangi bir ön koşul olmaksızın sürdürülmesi konusunda mutabakata vardılar.
Erivan yönetimi daha önceki toplantıları Türkiye ve Ermenistan yerine üçüncü ülkelerde yapmak istemişti. Ancak görüşmelerin artık Erivan’da veya Ankara’da yapılması gerektiğini de sık sık vurgulamaya başladı. Bu bağlamda görüşmelerin bu sefer üçüncü bir ülke yerine iki ülkenin sınırında yapılması, tarafların bu konuda bir anlaşmaya vardıklarını gösteren önemli bir işaret olarak karşımıza çıkıyor.
Sınırda yapılan görüşmeye dair Türkiye Dışişleri Bakanlığı ‘‘Özel Temsilciler ayrıca, Akyaka/Ahurik demiryolu sınır kapısının bölgesel gelişmeler doğrultusunda hizmete açılması durumunda gerekli teknik şartların değerlendirilmesi ve diplomatik/resmi pasaport sahipleri için karşılıklı vize işlemlerinin kolaylaştırılması konusunda da mutabakata vardı. Bunun yanında özel temsilciler, nihai hedefi hiçbir önkoşul olmaksızın tam normalleşme olan bu sürecin devam ettirilmesi konusundaki mutabakatlarını da doğruladılar’’ açıklaması yaptı. Daha önce olduğu gibi taraflar, ‘‘nihai hedefe, yani iki ülke arasında tam normalleşmeye ulaşmak için herhangi bir önkoşul olmaksızın normalleşme sürecinin devam etmesi konusunda’’ mutabakata vardı.
Kafkaslara Barış Gelir mi?
Türkiye’nin dış politikasının en önemli ayaklarından birinin “Güney Kafkasya’da barış ve istikrarı sağlamak” olduğunun altını çizmek gerekir. Bu açıdan Karabağ Zaferi’nin bir dönüm noktası olduğunu ve yeni fırsat pencereleri açtığını görüyoruz. Karabağ’ın işgal altında olan kısımlarının azat edilmesi Azerbaycan’ın bağımsızlığının son otuz yılındaki en önemli olayı olarak karşımıza çıkıyor.
Karabağ Zaferi’nin ardından Güney Kafkasya’da barışın tesisi için, başta Türkiye ve Azerbaycan, barış diplomasisi yoluyla Ermenistan ile temaslarını sürdürürken ve AB ülkeleri ise bölgede nüfuzlarını arttırmaya devam ediyor. Buna paralel olarak 15 Temmuz 2024 tarihinde Amerikan-Ermeni tatbikatı ‘‘Eagle Partner 2024’’ gerçekleştirildi. Tatbikatın amacı Ermenistan’ı ikili barışı koruma operasyonlarına hazırlamak olarak açıklandı. ABD-AB’nin Güney Kafkasya’ya yönelik politikalarını arttırdığı dönemde Türkiye ve Ermenistan’ın normalleşme görüşmelerini devam ettirmesinin bölge güvenliği ve istikrarı açısından önemli bir adım olduğu söylenebilir. Ancak Ermenistan’ın Azerbaycan ile barış için hareket ettiği yönündeki açıklamalarına rağmen, bölge dışında bulunan Fransa’yı görüşmelere dahil etmek istemesi kalıcı bir barışın kurulmasını sekteye uğratan bir neden olarak karşımıza çıkıyor.
Bir diğer önemli konu ise Türkiye’nin barış görüşmeleri konusunda izlediği politikalar. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘‘Azerbaycan ile Ermenistan arasında kalıcı barış yakında sağlanır diye umut ediyoruz. Bu barışı Türkiye olarak yürekten destekliyoruz. ‘‘Zengezur Koridoru’’nun açılması da bu barış anlaşmasını taçlandıracak ve tamamlayacak adımdır açıklaması Türkiye’nin bölgede huzur ve kalıcı barış için politikalarını sürdürdüğünü gösteriyor.
Sonuç ve Değerlendirme
Sonuç olarak Türkiye ile Ermenistan arasında gerçekleştirilen beşinci toplantı, iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleşmesi ve bölgede barışın tesis edilmesi yönünde önemli bir adımdır. Bu toplantı Azerbaycan-Ermenistan ilişkileri açısından da önem taşıyor. Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin normalleşme süreci Azerbaycan ile koordineli olarak ilerliyor. Ermenistan’ın hem Türkiye hem de Azerbaycan ile ilişkilerini normalleştirmesinin bölgeye refah ve huzuru getireceği aşikâr. Güney Kafkasya ülkeleri arasında bölgesel iş birlikleri ile ekonomiler entegre edilebilir. Ermenistan otomatik olarak bu mekanizmaların bir parçası haline gelebilir ve ticaret koridorlarının merkezinde yer alan ‘‘Orta Koridor’’a entegre olabilir. Ermenistan’da normalleşme sürecinin başarıyla devam etmesi Ermenistan’ın ve Paşinyan hükümetinin de yararına olacaktır. Bu nedenle normalleşme görüşmeleri çerçevesinde hem Türkiye-Ermenistan hem de Azerbaycan-Ermenistan cephesindeki olumlu dinamiklerin sürdürülmesi ve bölgedeki kalıcı barışın tesis edilmesi yönündeki çabaların hızlandırılması gerekiyor.
[Mehmet Gökhan Özçubukçu Türkiyat alanında dış politika uzmanıdır.]