ref: refs/heads/v3.0
enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
00:23 Ralli Sezonu Marmaris’te Açıldı!
18:46 21. Yüzyılın Deli Dumrul’u!
10:05 Türk Devletleri Teşkilatı ve Türkiye’nin Stratejik Yükselişi: Dış Politika Perspektifi
09:30 Bakan Uraloğlu, “YHT’ler 97 milyon yolcu taşıdı” yolcu taşıdı
07:22 Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin (NGS) Basınç kompansatörü, birinci devrede basıncı oluşturmak ve belirlenen sınırlar içinde tutmak için tasarlandı.
07:22 (BM) Genel Sekreteri Guterres’in ev sahipliğindeki 5+1 gayriresmi Kıbrıs toplantısı Cenevre’de yapılacak…
06:06 Seri Muhakeme ve Basit Yargılama Usulleri başarıyla uygulanıyor!
00:55 KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, Ankara’da Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) tarafından verilen iftar yemeğine katıldı…
00:49 Cumhurbaşkanı Erdoğan: Zalime karşı mazlumun safındayız
00:05 ABD Başkanı’nın Özel Temsilcisi, bu hafta Moskova’ya gidecek
16:48 İletişim Başkanlığı’ndan alanında bir ilk: Stratejik İletişim Kitaplığı
16:34 İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, başıboş köpek sorunu için 39 mülkiye müfettişi görevlendirildi
16:15 Siber Güvenlik Kanunu’na göre, Siber Güvenlik Stratejisi “Milli Güvenlik Kurulu”na (MGK) benzer yapıda kurulacak Siber Güvenlik Kurulu tarafından belirlenecek…
16:05 Cumhurbaşkanı Erdoğan: Zalime karşı mazlumun safındayız
11:04 Bakan Tunç: Bağımsızlık mücadelemiz İstiklal Marşımızın mısralarına yansımış ve vücut bulmuştur!
10:50 İletişim Başkanı Altun’dan “İstiklal Marşı’nın Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü” mesajı
10:41 Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye ve Polonya NATO’nun iki kilit müttefikidir”
10:12 Sekiz soruda Kartalkaya soruşturması ne aşamada?
09:05 Türkiye’de Evlilik ve Boşanma Eğilimleri | Toplumsal Dönüşümün İzleri
08:17 Türk Dünyasında Bölgesel Entegrasyon Süreci: Siyasal Aşama
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Türk Devletleri Teşkilatı ve Türkiye’nin Stratejik Yükselişi: Dış Politika Perspektifi

Türk Devletleri Teşkilatı ve Türkiye’nin Stratejik Yükselişi: Dış Politika Perspektifi
14 Mart 2025
7
A+
A-

* Günümüz uluslararası ilişkilerinde devletlerin yalnızca askerî ve ekonomik güçleri değil, aynı zamanda yumuşak güç unsurları da küresel konumlarını belirleyen temel dinamiklerden biri hâline gelmiştir.

* Kültürel etkileşim, insani yardımlar, tarihsel miras ve diplomatik söylemler gibi unsurlar, kamu diplomasisi kavramının merkezinde yer almakta ve ülkelerin uluslararası alandaki etkisini artıran önemli araçlar olarak görülmektedir.

* Detayı haberimizde!…

UHA / İnternational News Agency

Türk Dış Politikası Araştırma Merkezi’nin (TUDPAM) bünyesinde yayınlanan  Dış Bakış dergisinin Şubat 2025 sayısında yer alan Dış Politika Uzmanı Büşra ERBİL’in  “Türk Devletleri Teşkilatı ve Türkiye’nin Stratejik Yükselişi: Dış Politika Perspektifi’ adlı makalesini UHA /  İnternational News Agency’na değerlendirdi.

Uzman Büşra ERBİL, Türkiye’de son yıllarda bölgesel ve küresel bir aktör olma hedefi doğrultusunda kamu diplomasisini daha etkin ve bütüncül bir devlet politikası hâline getirme yönünde önemli adımlar attığını dile getirdi.

Özellikle 2010’lu yıllardan itibaren yumuşak gücünü keşfetmeye başlayan Türkiye’nin, 2015 sonrası dönemde bu alandaki stratejik hamlelerini derinleştirdiğine dikkat çeken ERBİL,  “Kültürel miras, insani diplomasi, turizm, medeniyet değerleri ve tarih gibi unsurları kamu diplomasisinin temel bileşenleri olarak benimseyen Türkiye, özellikle İslam coğrafyası ve Türk cumhuriyetleri ekseninde yoğunlaşan bir politika izlemiştir. Ancak bu çabaların sürdürülebilir ve uzun vadeli olması için kamu diplomasisinin kurumsal bir devlet politikası hâline getirilmesi gerekmektedir. Bu bağlamda, Türkiye’nin proaktif, çok boyutlu ve söylem birliği içeren bir kamu diplomasisi stratejisi oluşturması, bölgesel ve küresel etkisini pekiştirmek adına kritik bir gereklilik olarak öne çıkmakta” olduğunun altını çizdi. [1]

“Türkiye’nin kamu diplomasisi stratejisi yalnızca içerik üretimiyle sınırlı kalmamalı, aynı zamanda küresel ölçekte önemli tartışmalara da yön vermelidir” diyen Büşra ERBİL, “Bu kapsamda, Batı toplumlarında giderek artan İslamofobi ile mücadelede Türkiye’nin diğer Müslüman ülkelerle iş birliği yaparak ortak çözümler üretmesi, uluslararası kamuoyunda etkin bir aktör olmasını sağlayacaktır. Batı dünyasının Doğu toplumlarına yönelik olumsuz algısını dönüştürmek için ise Türkiye’nin bilim, sanayi, tarım, kültür, eğitim ve sağlık alanlarında yapacağı yatırımlar hayati bir rol oynayacaktır” dedi. [2]

TUDPAM Uzmanı ERBİL, Ekonomik iş birliklerinin de kamu diplomasisinin önemli bir bileşeni olarak öne çıktığını belirterek, şunları söyledi:

“Enerji, savunma sanayisi ve ulaştırma gibi stratejik alanlardaki ortak projeler, iki ülkenin hem ekonomik hem de siyasi olarak birbirine daha güçlü bir şekilde bağlanmasını sağlamaktadır. [3] Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Projesi ve Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı (TANAP) gibi dev projeler, Türkiye ve Azerbaycan arasındaki ekonomik iş birliğini yalnızca bölgesel değil, aynı zamanda küresel ölçekte etkili kılmaktadır. Ekonomik iş birliklerinin uluslararası kamu diplomasisine entegre edilmesi, iki ülkenin dünya genelinde stratejik önemini pekiştiren bir unsur hâline gelmektedir”.

Büşra ERBİL, tüm bu faktörlerin göz önünde bulundurulduğunda, Türkiye ve Azerbaycan kamu diplomasisinin çok boyutlu ve kapsamlı bir yapıya sahip olduğunun görüldüğünü hatırlatarak, bu sürecin etkin yönetilmesi ve daha geniş bir perspektife taşınmasının, yalnızca Türkiye ve Azerbaycan’ın olmadığını, tüm Türk dünyasının uluslararası arenadaki gücünü artıracağına vurgu yaptı. [4]

Özellikle Türk Devletleri Teşkilatı çatısı altında kamu diplomasisi faaliyetlerinin ortak bir strateji doğrultusunda yürütülmesinin, uzun vadede Türk dünyasının küresel etkisini maksimize edecek bir hamle olacağına dikkat çeken ERBİL, şöyle devam etti:

“Ayrıca, Türkiye’nin yumuşak gücünün önemli bir unsuru olan kent markalama stratejileri, ülkenin küresel algısını güçlendirme potansiyeline sahiptir. Doğu Roma İmparatorluğu’nun başkentliğini yapmış olan İstanbul, tarihî ve kültürel mirasıyla Türkiye’nin en büyük marka değerlerinden biri olarak konumlanmaktadır. [5] İstanbul’un küresel marka değerinin artırılması yalnızca şehrin uluslararası çekiciliğini pekiştirmekle kalmayacak, aynı zamanda Türkiye’nin genel imajını da pozitif yönde etkileyecektir. Dolayısıyla, Türkiye’nin kamu diplomasisi çerçevesinde sürdürülebilir dijital içerik üretimi, kültürel mirasın etkin kullanımı ve uluslararası iş birlikleri, ülkenin küresel güç olma hedefini destekleyen temel dinamikler arasında yer almaktadır”. [6]

Küresel siyaset ve uluslararası ilişkilerde yaşanan dönüşümlerin, geleneksel diplomasi anlayışının ötesine geçen yeni diplomatik modellerin benimsenmesini zorunlu hâle getirdiğini ifade eden TUDPAM Uzmanı Büşra ERBİL, “Bu süreçte, kamu diplomasisi devletlerin dış politika hedeflerine ulaşmalarını sağlayan önemli bir araç hâline gelmiştir. Günümüzde, ülkeler yalnızca hükûmetler arası ilişkilerle yetinmeyip doğrudan halklar ve sivil toplum aracılığıyla uluslararası alanda etkinliklerini artırma yoluna gitmektedirler” şeklinde konuştu. [7]

Büşra ERBİL, Kamu diplomasisinin, sert güç kullanımını en aza indirerek ülkelerin barışçıl yöntemlerle nüfuz alanlarını genişletmelerine ve küresel algılarını güçlendirmelerine olanak tanıdığını belirterek,  bu modelin, vatandaşlar, sivil toplum kuruluşları, akademik çevreler, kültürel aktörler ve medya aracılığıyla yürütülen stratejik iletişim süreçlerini kapsadığını açıkladı.

Özellikle dijitalleşmenin getirdiği yeniliklerle birlikte kamu diplomasisinin, uluslararası arenada daha hızlı ve etkili bir şekilde uygulanabildiğini söyleyen ERBİL, Türkiye’nin de bu dönüşüme ayak uydurarak, kamu diplomasisini bir devlet politikası hâline getirme yolunda önemli adımlar attığını kaydetti. [8]

TUDPAM Uzmanı ERBİL, Soğuk Savaş sonrası değişen uluslararası sistemin, Türkiye’ye yeni fırsatlar sunduğunu ve ülkenin kamu diplomasisi stratejisini şekillendiren bir dönüm noktası olduğunu dile getirdi.

Türkiye’nin, tarihsel ve kültürel mirasından beslenen yumuşak gücünü kullanarak İslam coğrafyasında, Türk dünyasında ve farklı bölgelerde etkinlik göstermeyi hedeflediğine dikkat çeken Büşra ERBİL, “Bu doğrultuda yürütülen insani yardımlar, kültürel ve akademik iş birlikleri ile medya projeleri, Türkiye’nin küresel algısını şekillendiren önemli unsurlar olmuştur. [9] Özellikle dijital platformların etkin kullanımı, kamu diplomasisinin sürdürülebilirliğini sağlamada kritik bir rol oynamaktadır” dedi.

“Bununla birlikte, kamu diplomasisinin yalnızca medya ve kültürel projelerle sınırlı kalmaması, ekonomik, akademik ve diplomatik iş birlikleriyle desteklenmesi gerekmektedir” diyen ERBİL, şöyle sürdürdü:

“Türkiye, özellikle İslamofobi ile mücadele ve Batı toplumlarındaki Doğu algısını dönüştürme gibi küresel meselelerde etkin roller üstlenebilir. [10] Bilim, sanayi, tarım, eğitim ve sağlık gibi alanlara yapılan yatırımlar, Türkiye’nin uluslararası itibarını artırmanın yanı sıra uzun vadede küresel sistemde daha güçlü bir aktör olmasını sağlayacaktır. [11]

Türkiye’nin kamu diplomasisi stratejisinde kent markalama da önemli bir bileşen olarak değerlendirilmektedir. Tarihi ve kültürel mirasıyla Doğu Roma İmparatorluğu’na başkentlik yapmış olan İstanbul, Türkiye’nin yumuşak güç unsurlarından biri olarak büyük bir potansiyele sahiptir. İstanbul’un küresel marka değerinin artırılması, yalnızca şehrin uluslararası alanda tanınırlığını güçlendirmekle kalmayacak, Türkiye’nin genel imajına da olumlu katkılar sağlayacaktır”.

Türk Dış Politikası Araştırma Merkezi’nin (TUDPAM) bünyesinde yayınlanan  Dış Bakış dergisinin Şubat 2025 sayısında yer alan Uzman Büşra ERBİL’in  “Türk Devletleri Teşkilatı ve Türkiye’nin Stratejik Yükselişi: Dış Politika Perspektifi‘ adlı makalesini ‘Sonuç’ bölümünde ise, Türkiye’nin kamu diplomasisi stratejisini proaktif ve çok boyutlu bir yaklaşımla ele alması, ülkenin küresel güç olma hedefinde kritik bir rol oynadığını belirtti.

Büşra ERBİL, Dijital platformlardan kültürel iş birliklerine, akademik projelerden uluslararası diplomasi girişimlerine kadar geniş bir yelpazeye yayılan kamu diplomasisi uygulamalarının, Türkiye’nin uluslararası alandaki etkinliğini artırma potansiyeline sahip olduğunu belirterek, “Bu sürecin uzun vadeli, sürdürülebilir ve kurumsallaşmış bir devlet politikası hâline getirilmesi, Türkiye’nin küresel ölçekte daha güçlü bir aktör olarak konumlanmasını sağlayacaktır” dedi.

Kaynakça

[1] T.C. İletişim Başkanlığı. Kamu diplomasisi nedir?, https://www.iletisim.gov.tr/images/uploads/dosyalar/Kamu_Diplomasisi_Nedir.pdf, Erişim Tarihi: 20.02.2025

[2] Güneş, A. G., & Akgül Durakçay, F. (2023). Türkiye Cumhuriyeti’nin yüzüncü yılında kamu diplomasisi ve iletişim stratejisi. Gaziantep University Journal of Social Sciences, 2023(Special Issue)

[3] Kural, M. (2015). Türkiye’nin Dış Politikasında Kamu Diplomasisinin Yeri. Dış Politika Analizleri, 5(2), 34-56.

[4]  Melissen, J. (Ed.). (2005). The New Public Diplomacy: Soft Power in International Relations. Palgrave Macmillan.

[5] Kerry, J. (2014). Public Diplomacy and Soft Power. Foreign Affairs.

[6] Göksu, O. (2023). 21. yüzyılda Türkiye’nin kamu diplomasisi ve yumuşak gücü: Yapısı, araçları ve mesajları. Erciyes İletişim Dergisi / Journal of Erciyes Communication

[7]  Kural, M. a.g.m.

[8]  Snow, N., & Taylor, P. M. (2009). The Routledge Handbook of Public Diplomacy. Routledge.

[9]  Kural, M. a.g.m.

[10]  Snow, N., & Taylor, P. M. (2009). a.g.e.

[11] Sancar, G. A. (2012). Kamu diplomasisi ve uluslararası halkla ilişkiler. Beta Yayınları.

Fotoğraf: Anadolu Ajansı.

Not: Bu makale, Dış Bakış dergisinin Şubat 2025 sayısında yayınlanmıştır.

***

Yazar hakkında

Büşra Erbil, 3 Haziran 1996’da Erbil ailesinin bir ferdi olarak Malatya’da doğdu. İlkokul, ortaokul, lise öğrenimimi 2002-2014 tarihleri arasında Malatya’da tamamladı. 2014-2019 yılları arasında İngilizce hazırlık da dâhil olmak üzere Karabük Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümünde okudu. 2019‟un Eylül ayında Karabük Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü‟nde Uluslararası İlişkiler Bölümü Bölge Çalışmaları Anabilim dalında Yüksek Lisans Programı‟na başlamış Ocak 2022’de mezun olmuştur. Bu süreç içerisinde akademik olarak ulusal ve uluslararası 8 kongreye katılmış ve katılımlarım dâhilinde sunduğu bildirilerimden kaynaklı 8 yayını mevcuttur. Güncel olarak akademik ve yayın hayatına devam etmektedir.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.