Terör saldırısı yöntemsel olarak incelendiğinde hangi bulgulara erişilebilir?
Terörle mücadelede istifade edilen pek çok hava platformu ve alt bileşenin üreticisi Türk Havacılık ve Uzay Sanayii Anonim Şirketi’nin (TUSAŞ) Kahramankazan’daki yerleşkesi PKK’nın gerçekleştirdiği bir terör saldırısının hedefi oldu. Patlayıcı ve uzun namlulu silahların kullanıldığı saldırıda 5 kişi hayatını kaybederken 22 kişi de yaralandı. Güvenlik güçlerinin başarılı operasyonu ile saldırıyı gerçekleştiren 2 terörist etkisiz hale getirildi. Saldırının ardından Irak ve Suriye’nin kuzeyindeki hedeflere hava harekatı başlatıldı. Saldırının arka planını ve terör örgütünün bu saldırıyla hedeflediklerini ortaya koymamız lazım.
Neşe DÜZ, SETA Araştırmacı
Açık kaynaklarda yer alan görüntüleri kare kare incelediğimizde bu terör saldırısının son derece disiplinli ve koordineli bir şekilde gerçekleştirildiğini görmek mümkün.
Biri kadın diğeri erkek olmak üzere teröristlerin 15.30 sularındaki vardiya değişim saatini seçmeleri, teknik personelin giriş ve çıkışlarda kullandığı G1 kapısının saldırı lokasyonu olarak tercih edilmesi ve ticari plakalı bir araç gasp edilerek saldırı lokasyonuna intikal edilmesi saldırının planlama sürecinin titizlikle yürütüldüğünü gösteriyor.
Elbette söz konusu durum fiziki bir keşfin yapıldığı ve teröristlerin istihbarat yardımı aldıklarını düşünmemize sevk ediyor.
Geçtiğimiz yıllarda gerçekleşen Mersin Polisevi ve Ankara İçişleri Bakanlığı yerleşkesine yönelik saldırıların aksine patlayıcı düzenekleri ve uzun namlulu silahlarla sürdürülen çatışma neticesinde tesisin belirli bir kısmına sızmanın gerçekleştiği de söylenebilir.
Her iki teröristin de süreci soğukkanlılıkla yürütmesi, böylesi bir saldırıya zemin hazırlayan temel eğitim süreçlerinden geçtiklerini gösteriyor. Nitekim kimlik tespitleri tamamlanan teröristlerden erkek olanın 14 yaşında terör örgütüne katıldığı, kadın olanın ise 2015’te HDP Hakkari merkez ilçe eş başkanı olduğu bilgisi servis ediliyor.
Kısaca her iki teröristin de terör örgütüyle teması uzun bir geçmişe dayanmakta. Halihazırda bu saldırı metodolojik olarak terör örgütünün amatör kadrolarının üstesinden gelebileceği bir saldırı değil.
Dahası teröristlerin meskun mahalde kullanıma uygun olarak tasarlanmış Sovyet yapımı AKS-74U optikli kompakt silahın yanı sıra sırt çantasıyla taşıdıkları patlayıcı düzenekleri ve türevi teçhizatı kullanmaları, uzun soluklu bir çatışma ve mukavemet göstermeye hazırlıklı oldukları izlenimi oluşturmakta.
Söz konusu mühimmat ve teçhizatın tuzaklama ve dikkat dağıtma amaçlı kullanılma olasılığı da yüksek. Bölgeye sevk edilen güvenlik personelinin hızlı reaksiyonu saldırı sırasında yerleşkede mahsur kalan personelin güvenli bir şekilde tahliye edilmesini kolaylaştırarak olumsuz bir tablonun oluşmasına ket vurdu.
Terör örgütünün son birkaç yılda gerçekleştirdiği diğer sansasyonel saldırılarda da benzeri hususi teçhizat ve ekipmanlardan istifade ettiğini, bu durumun saldırıyı niteliksel manada daha sofistike kıldığını söyleyebiliriz. Dikkat edilmesi gereken hususlar ise terör örgütünün kaynakları genişledikçe tehdidin kalifikasyonunun değişmesi ve fırsat hedeflerinin gittikçe bu tarz saldırıların odağı haline gelmesidir.