Sudan’daki çatışmaların arka planında ne var, bundan sonra ne olabilir?
Sudan’ın başkenti Hartum’da ve ülkenin başka yerlerinde patlak veren çatışmalar, ülkenin askeri liderliği içindeki şiddetli güç mücadelesinin doğrudan bir sonucu.
SUDAN, UHA
Uluslararası Haber Ajansı (UHA ‘nın ‘BBC‘ kaynaklı Nairobi’den Beverly Ochieng’in haberine göre, Bir paramiliter güç olan Hızlı Destek Kuvvetleri (RSF) üyeleri ve askerler savaşırken, başkentin dört bir yanındaki kilit stratejik noktalarda çatışmalar yaşanıyor.
Sudan’da neler yaşandığını anlamanız için bilmeniz gerekenler.
Çatışmanın arka planında ne var?
Ekim 2021’deki darbeden bu yana Sudan bir generaller konseyi tarafından yönetiliyor ve anlaşmazlığın merkezinde iki askeri yetkili var.
Silahlı kuvvetlerin başı ve fiilen ülkenin devlet başkanı olan General Abdulfettah el-Burhan.
Ve onun yardımcısı ve Hızlı Destek Güçleri’nin (RSF) lideri General Mohamed Hamdan Dagalo. Daha çok ‘Hemedti’ olarak biliniyor.
Ülkenin gittiği yön ve sivil yönetime geçiş süreci konusunda fikir ayrılığına düştüler.
Ana anlaşmazlık noktalarından biri, 100 bin kişilik RSF’yi orduya dahil etme planları ve daha sonra yeni gücü kimin yöneteceği.
Neden çatışmalar Cumartesi günü başladı?
Çatışmalar, Hızlı Destek Kuvvetleri (RSF) üyelerinin ülke çapında yeniden konuşlandırılması nedeniyle günlerce süren gerilimin ardından geliyor. Ordu bu adımı bir tehdit olarak görüyor.
Görüşmelerin durumu çözebileceğine dair umut vardı ama bu gerçekleşmedi.
Cumartesi sabahı ilk kurşunu kimin attığı belli değil, ancak bunun zaten istikrarsız olan durumu daha da kötüleştireceğine dair korkular var.
Diplomatlar iki tarafa da ateşkes çağrısında bulundu.
Hızlı Destek Güçleri kimlerdir?
RSF 2013’te kuruldu ve kökenleri, Darfur’da isyancılarla acımasızca savaşan kötü şöhretli Cancanvid milislerine dayanıyor.
O zamandan beri General Dagalo, Yemen ve Libya’daki çatışmalara müdahale eden ve Sudan’ın bazı altın madenlerini kontrol eden güçlü bir paramiliter güç oluşturdu.
Ayrıca, Haziran 2019’da 120’den fazla protestocunun katledilmesi de dahil olmak üzere insan hakları ihlalleriyle suçlanıyor.
Ordu dışında böylesine güçlü bir güç, ülkede bir istikrarsızlık kaynağı olarak görülüyor.
Ülkeyi neden ordu yönetiyor?
Bu çatışma, 2019’da uzun süredir görev yapan Devlet Başkanı Ömer El Beşir’in devrilmesinin ardından yaşanan gerilimli sürecin devamı.
El Beşir’in yaklaşık 30 yıl süren iktidarına son verilmesi çağrısında bulunan kitlesel sokak protestolarının ardından ordu darbesiyle devrildi.
Ancak siviller, demokratik yönetime geçiş planında yer almayı talep etmeye devam etti.
Daha sonra ortak bir askeri-sivil hükümet kuruldu, ancak bu, Ekim 2021’de başka bir darbeyle devrildi.
Ve o zamandan beri Orgeneral El-Burhan ile General Dagalo arasındaki rekabet kızıştı.
Gücü yeniden sivillerin eline verecek bir çerçeve anlaşma üzerinde geçen Aralık ayında anlaşmaya varıldı, ancak ayrıntıları kesinleştirmeye yönelik görüşmeler başarısızlıkla sonuçlandı.
Şimdi ne olabilir?
Çatışma devam ederse, ülkeyi daha da bölebilir ve siyasi çalkantıyı daha da kötüleştirebilir.
Sivil yönetime dönüşü teşvik etmede çok önemli bir rol oynayan diplomatlar, iki generali müzakere ettirmenin bir yolunu arayacaklar.
Bu arada, bir başka belirsizlik dönemini yaşamak zorunda kalacak olanlar sıradan Sudanlılar olacak.
Gazeteci*Beverly Ochieng