Su Politikaları Derneği Başkanı (SPD) Yıldız: Artan Kuraklık ve Çölleşme Ulusal ve Bölgesel Güvenlik Riskleri yaratacak
Su Politikaları Derneği Başkanı (SPD) ve TEMA Bilim Kurulu Üyesi Dursun Yıldız, 17 Haziran Dünya Kuraklık ve Çölleşmeyle Mücadele Günü kapsamında açıklamalarda bulundu.
UHA / İnternational News Agency
Dursun Yıldız, konuyla ilgili Uluslararası Haber Ajansı (UHA)‘dan Ataner YÜCE’ye yaptığı açıklamada, İklim değişikliği ile çölleşme, erozyon, kuraklık ve arazi tahribatının küresel olarak yaşanan sorunlar arasında ön plana çıktığının altını çizdi.
Birleşmiş Milletler’in (BM) de, 1994 yılından bu yana her yıl 17 Haziran gününü, ‘Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günü’ olarak ilan ettiğini hatırlatan Yıldız, ülkelerin bütün dünyayı etkisi altına alan bu soruna dair bilinç düzeyini artırmak için çalışmalar yaptığını belirtti.
Dünya’da tarım arazilerinin yıllık ortalama 24 milyar tonu toprak erozyonu sebebi ile yok olurken, erozyon sebebiyle 110 ülke çölleşme tehlikesi ile karşı karşıya bulunduğunu açıklayan Dursun Yıldız, şunları söyledi:
“Çölleşmeye etki eden faktörler ,yağış yetersizliği, kuraklığın yanısıra, aşırı otlatma, ormansızlaşma, yanlış/aşırı sulama, toprağın kirlenmesi olarak sayılabilir.
Toprağın üzerindeki bitki örtüsü çölleşmeye etki eden nedenlerle kaybolunca rüzgar erozyonu ile taşınan kum ve tozlar verimli toprağı kullanılmaz hale getiriyor. Kuraklık, erozyon ve çölleşme döngüsü birbirini tetikleyen sarmal bir çevrime dönüşüyor. Bu nedenle kuraklık, çölleşme ve erozyonla mücadele birlikte ele alınmalı.
Ülkemizde topraklarının yüzde 90′ı su erozyonu, yüzde 1′i de rüzgâr erozyonuna maruz kalıyor. Mücadele ile azaltılmasına rağmen hala yılda yaklaşık 140 milyon ton toprağımızı erozyonla kaybediyoruz”.
Türkiye’nin kuraklık riski var mı ?
Türkiye’nin aslında bir bölgesel kuraklık ülkesi olduğuna dikkat çeken Su Politikaları Derneği Başkanı (SPD) Yıldız, “Bazı bölgelerimizde yağışlarındaki değişkenlik oranı çok yüksek. Son yıllarda etkili bölgesel kuraklıklar yaşadık. En fazla tarım sektörü etkilendi. Bu da çölleşme ve kuraklık sonucu öncelikle su ve gıda güvencemizin riske gireceğini ortaya koyuyor” dedi.
Meraların yüzde 64’ünde yeterli bitki örtüsünün olmadığını ifade eden Dursun Yıldız, kuraklık nedeniyle meraların bitki örtüsünün azaldıkça erozyon tehdidinin de arttığını belirterek, “Bitki örtüsü açısından en yoksun alanlar olan tarım alanları, erozyona en hassas arazilerimiz Tarım alanlarının yüzde 59’unda erozyonla verimli topraklarımızı kaybediyoruz. Tarım arazilerinin yüzde 59’u, meraların yüzde 64’ü ve orman arazilerinin de yüzde 54’ünde çeşitli şiddetlerde erozyon görülüyor” şeklinde konuştu.
Çölleşme, kuraklık ve su yönetimi ilişkisi ?
Başkan (SPD) Yıldız, Meteorolojik kuraklık sonucu yağışların azaldığını ve kullanılan su miktarında da azalmanın başladığına vurgu yaparak, bunun öncelikle içme ve kullanma suyu konusunda endişeler yarattığını dile getirdi.
Tarımsal kuraklık aşamasında da toprağın yeterli suyla buluşamadığı için tarımsal üretimin riske girdiğini açıklayan Dursun Yıldız, şöyle devam etti:
“Özellikle tahıl üretiminde gıda güvencesi sağlama endişesi ortaya çıkar. Artmakta olan kuraklık ve çölleşme riskinin yönetilerek azaltılması için su kaynaklarımızı çok verimli kullanmalıyız. Bunun için nehir havzası ölçeğinde bütünleşik su yönetimine geçmeliyiz. Havza ölçeğinde suyu en verimli şekilde yönetmek için planlarımızı hemen hemen tamamladık ancak uygulama için su yasasını çıkartıp etkili bir kurumsal kapasite oluşturmamız lazım.
Kısaca artan kuraklık ve çölleşme tehdidi bize, suyumuzu korumaya , çok verimli kullanmaya ve çok iyi yönetmeye zorunlu olduğumuzu gösteriyor. Doğa biz bir mesaj veriyor. Bu mesajı doğru okuyamazsak ulusal güvenlik tehdidi yaşarız. Ayrıca artan kuraklık ve çölleşme sadece ülkelerin güvenliğini değil bölgesel olarak da güvenlik ve istikrarı tehdit edecek. Bu da bugün özellikle azgelişmiş ülkelerde yaşanan sosyal ve ekonomik sorunların artmasına ve bu istikrarsızlığın bölgeye yayılmasına neden olacak. Gelişmiş batıya doğru iklim ve yoksulluk göçleri artacak”.
Çölleşme ve kuraklık tehdidine karşı ne yapmalı ?
İklim bilimciler ve Meteoroloji uzmanlarının artan iklimsel değişkenliklere bağlı olarak kuraklık ve çölleşme tehdidinin arttığını belirttiklerini anlatan Yıldız, “Özellikle ülkemizin de içinde bulunduğu Akdeniz kuşağında beklenen sıcaklıklarda artış ve yağışlarda azalma eğilimi bölgesel kuraklık tehdidini arttıracak. İklim değişikliğine karşı küresel ölçekte ülkelerin işbirliği çabaları sürüyor. Ancak bir yandan da tehdit altındaki ülkeler kuraklık ve çölleşmeye karşı kendi önlemlerini alıyor” dedi.
Su Politikaları Derneği Başkanı (SPD) Dursun Yıldız, bu kapsamda su havzalarını ve kaynaklarını kalite ve miktar olarak korumalı ve çok akılcı, planlı ve verimli yönetmek zorunda olduğumuza dikkat çekti.
“Yeraltı suyumuzun verimli yönetimi ve kullanımı özellikle kurak dönemlerin en az sorunla atlatabilmemiz için çok önemli” olduğunu aktaran Yıldız, “Bu nedenle yeraltı suyu tahsislerimizi çok dikkatli yapmalı ve mevcut tahsislerin verimli kullanımını sağlayacak şekilde denetimi arttırmalıyız. Yasal olmayan yeraltı suyu kullanımının kesinlikle engellenmesi lazım. Ayrıca bilinçsiz aşırı su tüketiminin önüne geçilmeli ve atık sular arıtılarak yeniden kullanılabilir hale getirilmelidir. Ülke düzeyinde kuraklık erken uyarı izleme altyapısı ve yönetim sistemi kurulmalıdır” şeklinde konuştu.
Ülkelerin bu konuda bir yandan İklim değişikliğine adaptasyon çabalarını sürdürürken diğer taraftan da kuraklığa karşı dirençli bir içme suyu, tarım ve sanayi sektörü yaratmaya çalışmaları gerektiğini ifade eden Başkan (SPD) Dursun Yıldız, “Burada en önemlisi su yönetimi ve suyun kullanımı konusundaki düşüncelerimizi yeni koşullara uygun hale getirmek ve toplumsal bilincimizi arttırmak olmalıdır” dedi.
Dursun Yıldız konuşmasının sonunda, Türkiye’nin yağış rejiminin düzensiz olduğunu ve ayrıca iklimsel değişkenliklerin ülkemizin yağış rejimini ve yağışların mevsimsel dağılışını da etkilediğini ifade etti.
Özellikle yaz aylarında görülen kısa süreli ve çok şiddetli yağışların hızla akışa geçtiğini söyleyen Su Politikaları Derneği Başkanı (SPD) Dursun Yıldız, ” yağışlar ani seller yaratıyor ve çölleşme ve kuraklığa karşı yeterli olmuyor. Ayrıca yağışların su yılı ve mevsimsel olarak artan değişkenliği de çölleşme ve kuraklığın etkilerinin artmasına neden oluyor. Ayrıca çölleşmeye engel olmak için yağışlarla toprağımızın erozyonunu önleyecek tedbirlere de ihtiyacımız var” şeklinde kaydetti.
Gazeteci* Ataner YÜCE