Şeriat, Kadın ve Müslümanlık
Son günlerde sosyal medya kadın, şeriat ve Müslümanlık üzerine tartışmalarla çalkalanıyor. Tartışma özü itibariyle çok eski, İslam diniyle yaşıt, ama her zaman, her dönem aynı yoğunlukta gündem olmuyor. Bazen alevleniyor, bazen tavsıyor, ama bütünüyle gündemden hiç düşmüyor. Bu defa Arnavut kökenli Türk vatandaşı 30’lu yaşların başındaki Diamond Tema’nın YouTube kanalında konu üzerinde durması, hemen sonrasında sosyal medya platformlarında karşı görüştekilerle girdiği polemikler tartışmaya hızla tavan yaptırdı. Türkiye’nin bilinen, tanınan bir bölüm ilahiyatçı akademisyeni de çeşitli TV kanallarında tartışmalara ilişkin görüş açıkladılar.
Bir iki haftalık süre içinde milyonlarca insan bu tartışmaya kulak verdi. Kimi lehte, kimi aleyhte yüz binlerce insan ilgili platformlarda yorumlar yaptı. Yüzbinlerin katıldığı, milyonların kulak kabarttığı bu ölçekte bir tartışmanın benzerine daha önce pek rastlanmadı.
Bütün bu gelişmelerin 1 numaralı aktörü olan Diamond Tema, yaşından daha olgun, çok birikimli, özgüveni yüksek, Türkçeyi de çok iyi kullanan biri. Doğruluğuna ya da yanlışlığına inandığı bir din yok. Agnostik (Tanrı konusunda bilinemezci). Söylediklerinde birçok doğru var. Bunların bir bölümü de inananları kışkırtıcı. O nedenle hücumlara hedef oluyor. Ama o öfkelenmiyor, soğukkanlılıkla düşüncelerini savunuyor. Onunla tartışmaya girenler benzer niteliklere yeterince sahip değiller. Bu son tartışmalarda baş konu Müslümanlıkta kadın hakları, kadının toplumdaki statüsü, küçük yaştaki kızların evlendirilmesi…
Kadın, İslam’ın doğuşundan bu yana bu dinin yumuşak karnı olmuştur. Gayrimüslimler, tüm İslam karşıtları İslam’a daima kadının toplumdaki konumu üzerinden hücum etmişlerdir. Kur’an’da yer alan kadınlarla ilgili ayetlerden kadını her zaman, her durumda mağdur eden bir düzenlemenin var olduğu sonucu çıkarılamaz. İtaatsiz, isyankâr kadının, ölçüsü çok tartışmalı dövülme izni, mirasta erkeğe göre yarım hisseye sahip olması, iki kadının şahitliğinin bir erkeğin şahitliğine eşit sayılması gibi kadın aleyhine sınırlı birkaç ayete rağmen kadının insan olmaktan doğan haklarını koruyan çok sayıda ayet bulunmaktadır. Kur’an, kadının herhangi bir şekilde zulme uğramasına, dışlanmasına, aşağılanmasına onay vermiyor.
Buna rağmen kadının tüm İslam dünyasındaki mağduriyeti çok açık seçik… Kadın birçok İslam ülkesinde erkeklerle eşit eğitim alma, kamusal hayatta profesyonel bir görev yapma, yalnız başına seyahat etme, sportif faaliyette bulunma, sürücü belgesine sahip olma gibi çağdaş demokratik ülkelerdeki en sıradan haklardan bile yoksun. Toplumsal hayatta erkeklerle eşitlikten söz edebileceği hiçbir role sahip değil. Kadınların haremlik-selamlık uygulamasına mecbur edilmesi ise diğer mağduriyetlerin esas sebebi. Bütün bunların sebebi ise şeriat. Çünkü şeriatın yüzde 70’i Kur’an’dan değil, Arap toplumunun geleneklerinden, yaşam tarzından kaynaklanıyor. Kur’an’a dayanan yüzde 30 için de çağdaş yorumlar gerekli. Bu nedenle şeriat demek hiçbir zaman eşittir Kur’an ve İslam demek olmuyor. “Ben şeriatçı değilim” diyen kimseyi Müslüman olmamakla suçlamak mümkün değil.
Son tartışmalarda tanık olunan durum, Diamond Tema’nın iddialarının yanlışlığını kanıtlamak değil, iddia sahibini linç etmek, susturmak. Yani tüm İslam tarihi boyunca tekrarlanan yanlış tutum. Tam “Söyletmen, vurun!” mantığı.
Müslümanlar da hoşlarına gitmeyen şeylerin konuşulmasına, tartışılmasına katlanacak kadar inanç ve düşünce özgürlüğüne kavuşana kadar İslam dünyasında sağlıklı hiçbir tartışma yürütülemez.
İlahiyatçı Prof. Mustafa Öztürk TELE 1’de konuyla ilgili olarak katıldığı programda tam da bu nedenle, “Ben Diamond Tema’nın düşüncelerine katılmıyorum, ama onun düşündüklerini söyleme hakkını her zaman savunurum” dedi.
Din alanında bunu sağlamanın yolu icat edildiği ülkelerdeki gibi rötuşsuz bir laikliktir.
İsmail ÖZCAN & Eğitimci Yazar