“Şehirlerimizi altyapısı ve üstyapısıyla geliştirmeye yönelik projeleri adım adım hayata geçiriyoruz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara’da düzenlenen AKM-Gar-Kızılay Metro Hattı Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, “Şehirlerimizi altyapısı ve üstyapısıyla geliştirmeye yönelik projeleri adım adım hayata geçiriyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara AKM-Gar-Kızılay Metro Hattı’nın Açılış Töreni’ne katılarak bir konuşma yaptı.
Konuşmasında Kahramanmaraş merkezli depremleri hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabb’imden bu millete bir daha şubat ayında yaşadığımız büyük depremler gibi imtihanlar yaşatmamasını diliyorum. İnşallah bu depremin yaralarını en kısa sürede sararak tüm şehirlerimizi afetlere dirençli hâle getirmekte kararlıyız” dedi.
“İNSANLARIMIZIN HAYATLARINI KOLAYLAŞTIRMAYA DEVAM EDİYORUZ”
Bu hazırlığı yaparken insanların hayatlarını kolaylaştırmaya, çocuklara güvenli, huzurlu, müreffeh bir gelecek hazırlamaya devam ettiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehirleri, altyapı ve üstyapısıyla geliştirmeye yönelik projeleri adım adım hayata geçirdiklerini anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara’nın farklı ulaşım ağlarını birbirine bağlayan AKM-Gar-Kızılay Metro Hattı’nın, 3,3 kilometre uzunluğa, 3 istasyona sahip olduğunu bildirdi. Bu metro hattı ile gar istasyonu üzerinden yüksek hızlı trene, Başkentray’a ve Ankaray’a aktarma yapılabileceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adliye İstasyonu’ndan Başkentray’a geçilebileceğini, Kızılay istasyonu üzerinden ise Batıkent-Çayyolu ve Ankaray metrolarına erişilebileceğini aktardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu hattın ülkemize, karayolu, vakit, çevre gibi başlıklarda yapacağı katkıların yıllık değeri 9 milyar lirayı bulacak. Böylece Ankara’ya sadece son 7 yılda, daha önce var olan 23 kilometrelik raylı sistemlere ilave olarak Kızılay-Çayyolu ile 16,6 kilometrelik, Batıkent-Sincan ile 15,4 kilometrelik, Keçiören-AKM ile 9,2 kilometrelik, bugün de AKM-Gar-Kızılay ile 3,3 kilometrelik olmak üzere toplam 44,5 kilometrelik metro hattını kazandırmış olduk.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eğer bugün Ankara’da artan nüfusa, araç sayısına ve yerel yönetimin iş bilmezliğine rağmen kayda değer bir trafik sıkışıklığı yaşanmıyorsa gerisinde işte bu metro yatırımları var. Üstelik Ankara’daki son dönemde hayata geçirilen tüm metro yatırımlarını, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığımız vasıtasıyla biz inşa ettik. İstanbul’da da benzer bir durum yaşanıyor. Niye? Çünkü bu şehirlerin belediye başkanları kendi şehirlerine hizmet etmek yerine başka hayaller, başka hevesler peşinde koşuyor. Ama biz ülkemizin 81 vilayetinin her biri gibi bu şehirlerimizi de asla sahipsiz bırakmadık, bırakmayacağız” diye konuştu.
“ANKARA’YI TÜRKİYE YÜZYILI’NA HAZIRLAMAYI SÜRDÜRECEĞİZ”
Metro hatları, millet bahçeleri, kentsel dönüşüm projeleri, yollar, içme suyu ve arıtma tesisleriyle şehirleri Türkiye Yüzyılı’na hazırlamak için gece gündüz çalıştıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, günlük 600 bin yolcu kapasiteli AKM-Gar-Kızılay Hattı’nı da bu yaklaşımla inşa ederek vatandaşların hizmetine sunduklarını söyledi.
Başkent Ankara’nın sadece metro hatlarına yenilerini eklemekle kalmadıklarını, mevcut 108 metro aracına ilave 324 yeni nesil metro aracı daha aldıklarını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Böylece metro hatlarında çalışan araç sayısını dört katına yükselterek, kapasiteyi ve konforu da artırdık. İnşallah önümüzdeki dönemde yeni projelerle, yeni yatırımlarla, yeni eserlerle, yeni hizmetlerle Ankara’yı Türkiye Yüzyılı’na hazırlamayı sürdüreceğiz” dedi.
“BÜYÜK TÜRKİYE’NİN İNŞASI İÇİN KOLLARI SIVAMA VAKTİDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin her seçiminin, millî iradenin tecellisinin vesilesi olması bakımından önemli olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti: “Ama 14 Mayıs, Cumhuriyetimizin yeni asrındaki yol haritamızı belirleyecek olması bakımından ayrıca ehemmiyetlidir. Cumhuriyetimizin ilk asrındaki mücadelemizde, tek parti faşizmi, vesayet, darbe, terör, kriz dönemlerini inşallah bir daha geri gelmemek üzere tarihin derinliklerine hep birlikte gömdük. Şimdi Türkiye Yüzyılı’yla güvenli, huzurlu, zengin, güçlü, Büyük Türkiye’nin inşası için kolları sıvama vaktidir. Geçtiğimiz 21 yılda ülkemize gerçekleştirdiğimiz demokrasi ve kalkınma atılımlarını bundan sonra yapacaklarımızın temeli, girizgâhı olarak görüyoruz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Biz bu heyecanla geleceğimize bakarken birileri de Türkiye’yi yeniden 30 yıl, 50 yıl öncesine döndürmenin hesaplarını yapıyor. Bay bay Kemal’in başka yapacağı iş yok. Ne yaptı? Ona şu kadar, buna şu kadar, birisine bu kadar yetmez ki 6’lı masa hepsinden doyması lazım. 7’li masa var, o da masanın altındaydı, çıktı. Şimdi soruyorum. İP, sen ne iş yapıyorsun? Niye durmadan hep masadan kaçtın gittin? Hani sen milliyetçiydin, hani sen yerliydin, milliydin? Bay bay Kemal, terör örgütünün parlamentodaki uzantısıyla niçin partisinde değil de parlamentoda görüşmeyi yaptı? Şimdi ne yaptılar, partilerinin adını da değiştirdiler, yeni bir isimle ortaya çıktılar. Bu uygulanan projeye gereken dersi 14 Mayıs’ta vermeye var mıyız? Muhalefetin son dönemdeki telaşı işte bu hesabın eseridir.”
“GERÇEKTEN YÜREK SIZLATAN BİR TABLOYLA KARŞI KARŞIYAYIZ”
“Kurdukları yedili masanın etrafındaki her bir parti kendi geçmişlerine, kendi kırmızı çizgilerine dair ne varsa hepsini de bir kenara bıraktı, hepsini de çiğneyip geçti” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bir senedir millete umut diye pazarladıkları masayı ‘kumar masası’ dediler, ‘noter masası’ dediler tekmelediler. Sonra tıpış tıpış o masaya dönüp tekrar oturdular. Geçmişte CHP’ye yöneltmedik itham bırakmayanlar, Kılıçdaroğlu’nun eteğine dört elle sarıldılar. Bizi beğenmeyip ayrı parti kuranlar, 7’li masanın dolgu malzemeliğine razı oldular. Ömürleri boyunca söyledikleri her şeyi yutma pahasına CHP listelerinden adaylık sırasına girdiler. Bununla da kalmadılar, bölücü örgütün siyasi uzantılarıyla ne pahasına olduğunu kendilerinin dışında kimsenin bilmediği, kirli bir ortaklık kurdular. Gerçekten de yürek sızlatan bir tabloyla karşı karşıyayız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölücü terör örgütü PKK’nın elebaşlarının, her gün 7’li masaya desteğini Kandil’den açıkladığını söyledi.
“Ey benim sevgili milletim, Kandil’den verilen talimatlarla yola giden bu bay bay Kemal’e ve onun yavrularına destek verilebilir mi?” diye soran ve alandakilerden “Hayır” cevabını alan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Öyleyse daha çok çalışacağız, daha çok çalışacağız ve demokrasi sandığına bunları…” diye konuştu.
Dağdan, masadaki arıza çıkartanlara da ayar verildiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Yetmiyor, seçimden sonra ne yapacaklarını da anlatıyorlar. Neymiş, Selo’yu bırakacaklarmış. Neymiş terörist başını bırakacaklarmış. Neymiş şu hukuk devletinde ülkemizde ne kadar içeride hukuken tutuklu veya mahkum olanlar varsa bunları da bay bay Kemal diyor ki ‘bırakacağız’. Yetmiyor, Diyanet İşleri Başkanlığını da kaldıracaklarmış. Hâle bak ya ne günlere kaldık, ey gazi Hünkar. Eşek vezir olmuş, katır silahtar. Bir diğer örgüt FETÖ, tüm mensuplarıyla 7’li masanın fedailiğine soyunmuş durumda. Mensuplarına cezaevlerinden çıkma, kamuya geriye dönme sözü veriyor. Yetmiyor bir de ülkeden ve milletten hesap sorma tehdidinde bulunuyor. Bakıyorsunuz, tüm bunlara masada kimsenin sesi soluğu çıkmıyor. O hani yavrular var ya, ‘Diyanet İşleri Başkanlığını kapatacağız’ diyorlar. Siz ne işe yarıyorsunuz? Niye orada varsınız? Onun için çok çalışacağız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, diğer terör örgütlerinin durumlarının da farklı olmadığını belirterek, yurt dışından Türkiye’deki seçimlerde muhalefetin kazanması temennisiyle yazılanlar, çizilenler, konuşulanlar olduğunu söyledi.
Çocukları, gençleri sapkın akımların mezesi yapmak için yanıp tutuşanlar olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Neydi bu? LGBT… AK Parti’nin de Milliyetçi Hareket Partisi’nin de ve diğer Cumhur İttifakı’nın ortaklarının LGBT diye bir derdi yok ama şu anda Millet İttifakı denilen bu zillet ittifakının böyle bir derdi var. Derdiniz yoksa açıklayın. Niye bugüne kadar açıklamadınız? Niye açıklayamıyorsunuz? Hiçbirinin adını vermeme gerek yok. İP’i de Saadeti de nereye devaysa bilmiyorum bunlardan bir ses var mı? Yok. Çünkü bunların böyle bir derdi yok. Bunlar ne millidir, ne yerlidir. Erkek ve kız evlatlarımıza göz diken bu muhalefetin yanında bunlar saf tutmuş durumdadır. Aslında daha söylenecek çok şey var ama inanın içimiz el vermiyor. Bunun adı asla siyaset değildir, siyaset yapmak değildir. Bunun adı olsa olsa terör örgütlerinin dümen suyuna girmektir, terör örgütlerine teslim olmaktır. Bunun adı bu güzel ülkeyi siyasi ve ekonomik olarak yeniden küresel emperyalizmin emrine sokmaya çalışmaktır. Bunun adı milletimizin istiklali ve istikbalinin teminatı olan neslimize, evlatlarımıza kastetmektir.”