Prof. Dr. Büyükateş: Deniz salyalarının yoğun olduğu bölgelerde denize girilmesini konusunda uyardı
UHA HABER / Çanakkale Boğazı’nda, son birkaç aydır sıklıkla görülmeye başlayan deniz salyaları yüzünü göstermeye devam ediyor.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Yeşim Büyükateş, insan sağlığını doğrudan etkilemeyen ama dolaylı olarak etkileyen deniz salyasının yoğun olduğu bölgelerde denize girilmemesi konusunda uyarıyor.
Prof. Dr. Yeşim Büyükateş, Çanakkale Boğazı’nda balıkçıların ağlarına zarar veren müsilajın (deniz salyaları) etkisinin hala devam ettiğini hatırlatıyor ve hava sıcaklıklarının değişimine bağlı olarak ortaya çıkan deniz salyası, balık popülasyonunu da tehdit ettiğini söylüyor.
Marmara Denizi ve Çanakkale Boğazı’nda mavi suların üzerinde beliren tabaka şeklindeki ve köpüğü andıran müsilaj sorunun etkili bir şekilde devam ettiğini ifade eden Prof. Dr. Yeşim Büyükateş, Müsilaj olayının doğal bir olay olduğunu belirtiyor.
Prof. Dr. Yeşim Büyükateş, Müsilaj olayının, biyolojik, kimyasal ve fiziksel şartlar uygun olduğunda çeşitli denizel organizmaların çoğalması sonucu ortaya çıkan doğal bir olay olduğunu açıklıyor.
“Belirli iklimsel ve tropik koşullar altında çeşitli denizel organizmaların ürettiği, organik maddenin düzensiz olarak birikmesi durumu” olarak dile getiren Prof. Dr. Yeşim Büyükateş, deniz salyasının genellikle fitoplanktonik organizmalardan diyatomların sayılarını arttırmasıyla oluşan bir olay olduğunun altını çiziyor.
‘1700’lü yıllardan bu yana görülüyor’
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Yeşim Büyükateş, Deniz salyasının ilk kez değil geçmiş yıllarda da çok görüldüğünü ifade ediyor ve şunları aktarıyor:
“Bu olay tabii ki yeni bir olay değil. 1700’lü yıllardan beri Adriyatik Denizi’nde gördüğümüz bir olay. 1980’li yılların sonlarından itibaren, özellikle yaş aylarının başlangıcında biz bu olayı görüyoruz. Ülkemizde ise Çanakkale Boğazı ve Marmara Denizi’nde 1994 yılından bu yana yoğun olarak karşılaştığımız bir durum”.
2007 ve 2008 sezonunda da benzer bir sürecin yaşandığını ve o dönemde de bu müsilaj olayının uzun süre devam ettiğinin gözlemlediğini dile getiren Prof. Dr. Yeşim Büyükateş, özellikle durgun hava şartlarında ve rüzgarın az olduğu durumlarda bu olayın yoğun olarak görüldünü hatırlatıyor.
Prof. Dr. Yeşim Büyükateş, çeşitli şekillerde akıntılar veya rüzgar vasıtasıyla yayılmış olarak görüldüğüne dikkat çekerek, Rüzgarın etkisi arttığında yavaş yavaş bu olayın sonlandığını ve aslına bakılırsa doğal bir süreç olduğuna vurgu yapıyor.
‘Sadece ekolojik değil ekonomik ve sosyal negatif etkileri de var’
Prof. Dr. Yeşim Büyükateş, denizlerdeki canlıların yanı sıra ekonomik ve sosyal anlamda da negatif etkiler oluşturduğunu da hatırlatıyor ve Müsilaj olayının sadece ekolojik değil, ekonomik ve sosyal negatif etkilerinin de söz konusu olduğunu açıklıyor.
“Şu anda balık avlanmada yasak dönemindeyiz, aktif avcılık yapılmıyor” diyen Prof. Dr. Yeşim Büyükateş, ancak, aktif olarak balık avcılığının yapıldığı dönemlerde, balık ağlarının gözlerini kapattığının, teknelerin pompa ve filtrelerine zarar verdiğinin gözlemlendiğini belirtiyor.
Prof. Dr. Yeşim Büyükateş, “Müsilaj, denizel sistemde sahte bir dip yapısı oluşturuyor. Bu da balıkların üreme, beslenme ve göçleri üzerinde de olumsuz etkiler ortaya çıkıyor. Neler önerebiliriz; ekolojik, sosyolojik ve ekonomik etkilerini en aza indirebilmek için. Öncelikle, evsel, endüstriyel kanalizasyon atıkları ve sintine suları denizi kirletici etkenleri, süreklilik söz konusu olmalı ama özellikle müsilajın olduğu dönemlerde deşarjın azaltılması gerekiyor” diyor.
‘Dolaylı olarak insan sağlığı üzerinde negatif etki oluşturabilir’
Prof. Dr. Yeşim Büyükateş, son olarak deniz salyasının yoğun olduğu bölgelerde denize girilmemesi gerektiğine dikkat çekiyor ve Müsilajın insan sağlığını doğrudan etkileyecek bir durumun olmadığını bildiklerini, fakat, ortamda sirkülasyon azaldığı için bakteriyel parçalanmanın yoğun olarak gerçekleştiğini, bunun da dolaylı olarak insan sağlığı üzerinde negatif etki oluşturabildiğini ve özellikle Müsilajın yoğun olarak bulunduğu bölgelerde denize girilmesini çok tavsiye etmediklerini kaydediyor.
***
Neden https://www.uhahaberajansi.com/?
Bağımsız bir haber ajansı olarak amacımız, insanlara hakikati ulaştırarak ülkede gerçek bir demokrasi ve özgürlük ortamının yeşermesine katkı sunmak. Bu nedenle abonelikten elde ettiğimiz geliri, daha iyi bir ajans gazeteciliğini hayata geçirmek, okurlarımızın daha nitelikli ve güvenilir bir zemin üzerinden bilgiyle buluşmasını sağlamak için kullanıyoruz. Çünkü banka hesabını şişirmek zorunda olduğumuz bir patronumuz yok; iyi ki de yok.
Bundan sonra da yolumuza aynı sorumluluk bilinciyle devam edeceğiz.
Bu yolculukta bize katılmak ve bir gün habersiz kalmamak için
Bugün https://www.uhahaberajansi.com/’a Abone Ol.
https://www.uhahaberajansi.com/; seninle güçlü, seninle özgür!
[UHA Haber Ajansı, 12 Mayıs 2021]