<>.theiaStickySidebar:after {content: ""; display: table; clear: both;}
enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
00:54 Bakan Fidan: PKK silah bırakırsa bölge ülkeleri ve halkları büyük istifade eder
00:52 Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Özel’e hakaret davası
00:48 Hollanda’dan mutlu bir haber: Liselerdeki imtihanlarda Türkçe dersi tercih edilebilecek!…
00:48 Cumhurbaşkanı Erdoğan: Ortaya çıkanlar, ortaya çıkacakların habercisidir
00:37 Kolay çizer CHP delegesi
00:37 “Muhalefette boş ses çok ama görev alanlarında hizmet yok”
00:35 Liseli gençler bu ay yapay zeka ve inşaat mühendisliğinin dönüşümüne odaklanıyor
00:34 CHP’li Vekillerden Hereke’deki Taş Ocağı Talanına Tepki: “Doğamıza, Halkımıza Zarar Veren Her Projenin Karşısındayız!” 
00:30 CHP’li İzmir Gaziemir Belediye Başkanı Işık, “Gaziemir’in ekonomik sorunlarının çözümü için Cumhurbaşkanı ile görüşmeye hazırım”
00:29 Kocaeli’nin Derince ilçesindeki, Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’nin inşaatı durdu!
00:25 Kurban Bayramı’na sayılı günler kala, 2025 yılı büyükbaş ve küçükbaş kurbanlık fiyatları belli oldu.
00:24 Avrupa pazarlarında ürünlerin imhasının ardından şimdi de yurda sokulmasında zorluk yaşanıyor…
00:24 Yerlikaya: Kahraman polislerimiz, milletimizin huzur ve güvenliği için gece gündüz görevde
00:23 Cumhurbaşkanı Erdoğan: “CHP marjinal bir örgüt gibi hareket etmektedir”
00:18 Doğum yardımı başvuruları başladı
00:07 İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) odaklı soruşturmalara karşı düzenlenen eylemlerle ilgili toplam 20 soruşturma açıldı…
00:02 Bayram tatilinde kazalarda 74 kişi yaşamını yitirdi
00:01 Ticaret Bakanı Bolat, Birleşik Arap Emirlikleri’nde İş İnsanlarıyla buluştu…
19:09 Yazı Tura Tiyatro Ekibi Ramazan Sonrası İlk Oyunuyla Sahnede
15:34 Haftalardır partisiyle ters düşen CHP’li Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz, partisinden istifa etti…
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Neden Katar, Hep Katar?

Neden Katar, Hep Katar?
8 Temmuz 2021
1.799
A+
A-

Katar ile kurulan ortaklığın Türkiye’ye getirdiği sonuç, yatırımlar ve ülkemizin Körfez bölgesinde etkin olması için açılan bir kapı elde etmesidir. Bunu görmekten ve anlamaktan aciz bir muhalefetin iktidara alternatif olabileceğini ileri sürmek ne kadar mümkün olabilir?

            Prof. Dr. Kemal İNAT

Başlıktaki bu ifadeler Ana Muhalefet Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na ait. Ardından da “Kataristan’a döndü bin yıllık devlet” cümlesini kullandı geçen hafta yaşanan “Katar tartışması” sırasında. “Katar tartışması” diyorum zira Katar meselesi bir türlü muhalefetin gündeminden düşmüyor. Bu konuyu bir muhalefet yapma aracına dönüştürdüler. Anlaşılan bu mesele üzerinden ürettikleri yalanlarla kitleleri etkileyeceklerini ve seçimlerde bu şekilde avantaj sağlayacaklarını düşünüyorlar.

Muhalefetin Katar üzerinden muhalefet yapma siyasetini hem dış hem de iç politika açısından analiz etmeye çalışalım. Bu çerçevede şu sorulara cevap arayalım: Katar’a yönelik ifadeleri, iktidar olması durumunda ana muhalefet liderinin rasyonel bir dış politika izleyip izleyemeyeceği konusunda ipuçları verir mi? “Bin yıllık devlet Kataristan’a döndü” ifadesi ciddiye alınabilecek bir ifade midir? Katar meselesinde takındığı muhalif tavır iç politikada CHP’ye avantaj getirir mi?

Öncelikle, Katar’a yönelik angajmanının Türkiye’nin yakın coğrafyasında etki alanını genişletme politikasının açık tezahürü olduğunun altını çizmek gerekir. Bölgede Türkiye’nin çıkarları aleyhine politikalar izleyen BAE gibi devletler nasıl kendi etki alanları dışına çıkarak Doğu Akdeniz’de ülkemize karşı ittifaklara giriyorsa, bu aktörleri dengelemek için Türkiye’nin de Körfez bölgesinde kendisine ekonomik ve askeri ortaklar bulması zorunlu hale geliyor. Yani Katar’la geliştirdiği yakın ilişki Türkiye’nin çıkarlarının korunmasıyla yakından ilgili ve kendisine karşı yıkıcı politikalar izleyen ülkelere karşı savunmasını sınırlarının çok ötesinde başlatmasının bir sonucu. Ayrıca uluslararası siyasal sistemdeki konumunu bölgesel gücün ötesine taşımak isteyen Türkiye için kendisine sınırdaş olmayan Katar ve Libya gibi yakın coğrafya ülkeleriyle ilgilenmek de zorunlu. Tıpkı Almanya’nın, Fransa’nın ve İngiltere’nin Doğu Akdeniz ve Ortadoğu ile yakından ilgilenmeleri gibi. Zira ekonomik çıkarların muhafaza edilmesi çoğu zaman askeri angajmanları zorunlu kılıyor.

Hal böyle iken, muhalefetin Türkiye’nin Katar ile kurduğu yakın ilişkiler üzerinden Körfez bölgesinde Osmanlı döneminden beri ilk defa bu derece etkinliğini artırmasından rahatsız olması ve hatta bu politikayı baltalamaya yönelik bir tutum içerisinde olması büyük bir sorumsuzluk örneğidir. Bu tavır açık bir şekilde dış politik çıkarların iç politik hesaplara kurban edilmesi anlamına gelir. Bir yandan iktidarın Türkiye’yi yalnızlaştırdığı suçlamasında bulunurken diğer yandan Körfez bölgesine yönelik siyaset açısından önemli bir ortak olan Katar’la ilişkilerin bozulması için bu kadar çaba harcanması anlaşılabilir bir tutum değildir.

Katar’la kurulan ekonomik ve askeri ortaklıkta “büyük ortak” Türkiye olmasına ve Katar’ın güvenliğinin korunmasında Ankara’nın ciddi katkılarına rağmen, bu ilişki üzerinden yola çıkarak “Bin yıllık devlet Kataristan’a döndü” gibi bir cümle kullanmak ise bir başka sorumsuzluk örneğidir. 300 binden biraz fazla yerli nüfusa sahip olan Katar’la yakın ilişki kurmanın “Türkiye’yi Kataristan’a döndüreceğinden” endişe etmek ancak kendi ülkesini tanımamak ve ona güvenmemekle açıklanabilir.

Katar ile kurulan ortaklığın Türkiye’ye getirdiği sonuç, yatırımlar ve ülkemizin Körfez bölgesinde etkin olması için açılan bir kapı elde etmesidir. Bunu görmekten ve anlamaktan aciz bir muhalefetin iktidara alternatif olabileceğini ileri sürmek ne kadar mümkün olabilir? Acaba, ideolojik saiklerle hareket eden az bir kısmı hariç, halkın bu sorumsuz söylemleri sandıkta cezalandıracağını anlamaları çok mu zor?

[UHA Haber Ajansı, 08 Temmuz 2021]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.