Muhalefetin Karmaşası Büyüyor

ANKARA – UHA HABER / İP ve DEVA merkez sağda daha büyük yer tutabilmek için çabalıyor. 6’lı masa dizilimi bu iki partinin CHP’nin seküler oylarına talip olması için de düzlem oluşturdu. İttifak içi seçmen geçişleri kaçınılmaz görünüyor. Cumhur İttifakı içinde seçmen kaymaları sorun teşkil etmezken 6’lı masa bileşenleri için bu çoklu aday rekabeti ve seçmen kayışları daha kritik görünüyor. Masa giderek seçmene daha dağınık bir görüntü veriyor.
SETA Genel Koordinatörü Prof. Dr. Burhanettin Duran, kaleme aldığı ‘Muhalefetin Karmaşası Büyüyor’ başlıklı yazısını Ankara’dan Uluslararası Haber Ajansı (UHA)‘na değerlendirdi.
Prof. Dr. Burhanettin Duran, Yeni seçim yasası sonrası muhalefet cenahındaki karmaşanın devam ettiğini hatırlatıyor ve CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun kendi belediye başkanlarının adaylık hamleleri ve partisinin “aday bizden çıksın” ısrarı ile uğraştığına dikkat çekiyor.
İBB Belediye Başkanı İmamoğlu’nun, bayramda İstanbul’dan getirdiği belediye otobüsü ve köşe yazarları ile seçim kampanyası formatında Doğu Karadeniz gezisi gerçekleştirdiğine de değinen Prof. Dr. Burhanettin Duran, şunları söyledi:
“Kılıçdaroğlu’nun “önümden çekilin” resti rekabeti bitirmiyor. Anlaşılan Kılıçdaroğlu, İmamoğlu ve Yavaş arasındaki adaylık rekabeti yeni salvolarla sürecek. CHP içindeki bu yarış sürerken, İP ve DEVA merkez sağda daha büyük yer tutabilmek için çabalıyor. 6’lı masa dizilimi bu iki partinin CHP’nin seküler oylarına talip olması için de düzlem oluşturdu. İttifak içi seçmen geçişleri kaçınılmaz görünüyor. Cumhur İttifakı içinde seçmen kaymaları sorun teşkil etmezken 6’lı masa bileşenleri için bu çoklu aday rekabeti ve seçmen kayışları daha kritik görünüyor. Masa giderek seçmene daha dağınık bir görüntü veriyor”.
“CHP içi kaynama, İP ve DEVA’ya manevra alanı açıyor” diyen Prof. Dr. Burhanettin Duran, Akşener’in ise liberal- muhafazakâr oylara ulaşımını güçlendirmek için milliyetçi teşkilatlanmayı merkez sağa çekmeye çalıştığını ifade ediyor.
Prof. Dr. Burhanettin Duran, Babacan’ın da 6’lı masadan partisini ayrıştıracak söylemleri öne çıkardığını ifade ediyor ve Parti logosu ile seçime gireceğini söyledikten sonra “Ülkemizin bizden başka çıkışı yok”, “6 genel başkanın başka şeyler söylemesi vatandaşta güven oluşturmaz” ve “2002-2015 yılları arasında iyi şeyler yaptık. O dönem ekonominin başında ben vardım” söylemlerinde bulunduğunu hatırlatıyor.
CHP söylemine kilitlenmiş bir siyasetle DEVA ve GP, AK Parti’ye oy verenlere ulaşamayacağının farkında olduğunu söyleyen Prof. Dr. Burhanettin Duran, “Babacan ve Davutoğlu’nun görev aldıkları dönemleri savunamaz halde kalmaları bir tür siyasi intihar olur. “AK Parti’nin hangi dönemi iyiydi” tartışmasını yapmaları kaçınılmaz” diyor.
Prof. Dr. Burhanettin Duran, Babacan’ın son çıkışları ile sadece ekonomi alanındaki iddiasını ortaya koymadığını, Kılıçdaroğlu ve diğer muhalefet partisi genel başkanlarından farklı olarak devlet tecrübesine sahip olduğu iddiasını dile getirdiğini açıklıyor.
“Davutoğlu da dışişleri bakanlığı ve başbakanlığı dönemi için benzer şeyleri söyleyebilir” diyen Prof. Dr. Burhanettin Duran, ancak bu yeni yaklaşımların 6’lı masa açısından daha fazla karmaşa demek olduğuna vurgu yapıyor.
Prof. Dr. Burhanettin Duran, “DEVA ve İP arasında ekonomi alanında “Bu konuyu ben bilirim” çekişmesi yaşanıyor. Babacan için özelleştirme, Davutoğlu için Suriye ve sığınmacılar kritik konular. Bu alanlarda AK Parti iktidarına tümden karşı olan CHP ve diğerlerini ikna edemezler. 6’lı masa muhalefet için giderek “sahip çıkılan, sorgulanan, uyarı ve mesaj gönderilen” bir yere dönüşüyor” diyor.
En Sorunlu Eleştiri Hangisi?
“CHP, İP ve HDP sürekli olarak AK Parti iktidarının yirmi yıllık icraatını eleştiriyor” şeklinde dile getiren Prof. Dr. Burhanettin Duran, Dış politikadaki normalleşme çabasının da bu eleştirilerden nasibini aldığına dikkat çekiyor.
Prof. Dr. Burhanettin Duran, ““Neden şu ülkelerle sorunluyuz?” diye soran bu partiler şimdi “Bu nasıl tutarsızlık” diyorlar. “İlişkileri toparlamayı sizin değil bizim iktidara gelerek yapmamız gerekirdi” kıvamındaki bu mızmızlanmalar müzmin muhalefet hastalığının belirtisi. Ancak muhalefet içerisinde bir kesim var ki onların eleştirileri bana daha sorunlu görünüyor. Eskiden AK Parti’ye, şimdi DEVA ve GP’ye akıl veren bazı yorumcuların iktidarın normalleşme politikasını “ilkesizlikle” eleştirmesinden bahsediyorum” diyor.
Bu çevrelerin Arap isyanları sonrası AK Parti için bölgenin gerçekliğini okurken yanıldıklarını dile getiren Prof. Dr. Burhanettin Duran, Şimdi CHP ve İP ile aynı dili kullanarak iktidarı eleştirirken aynı hatayı tekrarladıklarını ve Siyasetin doğasını fazlaca “liberal varsayımlarla” değerlendirme hatasında olduklarının altını çiziyor.
Prof. Dr. Burhanettin Duran, Türkiye’nin, Mursi’yi deviren darbeye karşı çıkarken de Kaşıkçı cinayetinde sorumluların yargılanmasını isterken de ilkesel davrandığını hatırlatıyor ve hiçbir şanlı şöhretli Batı ülkesinin yapmadığını yaptığını açıklıyor.
“Fransa ve Almanya’nın darbecilere kırmızı halı serdiğini hatırlamak lazım” diyen Prof. Dr. Burhanettin Duran, ancak bu ilkeli tavırın reel şartları göz ardı edemeyeceğini ifade ediyor.
Prof. Dr. Burhanettin Duran, ikili ilişkilerdeki uzun süreli gerginliklerin halklar arasındaki ilişkileri soğuttuğuna dikkat çekerek, “Türkiye halkların iradesine saygı duyulmasını istedi, bunun için darbecileri eleştirdi ancak hiçbir zaman ülkelerin içişlerine karışan, demokrasi havarisi bir politika yürütmedi” diyor.
SETA Genel Koordinatörü Prof. Dr. Burhanettin Duran, bugün CHP söylemleriyle AK Parti’yi eleştiren DEVA ve GP’nin, 2011-2015 arasında iktidarın Suriye dahil Ortadoğu dış politikalarının oluşmasına katkı verdiklerini, önemli sorumlulukları bulunduğunu ve ancak CHP’ye karşı kendi dönemlerindeki politikaları savunabilme cesaretini bile gösteremediklerini aktardı.
HABER : Ataner YÜCE
[UHA Haber Ajansı, 09 Mayıs 2022]