Kod adı “Barış” olan HDP’nin gerçek rolü
UHA HABER / İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektörü ve Akşam Gazetesi köşe yazarı Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, bugün Türkiye’nin en önemli, en yakıcı sorununun, Türkiye’ye yönelik küresel kuşatma çabalarına karşı iç cephedeki dağınıklık ve ısrarla hep vurgulandığı gibi esas olan iç cephenin tunç olma hali olduğunu açıkladı.
Rektörü Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, Akşam Gazetesi’ndeki ‘Kod adı “Barış” olan HDP’nin gerçek rolü‘ başlıklı köşe yazısını (UHA) Uluslararası Haber Ajansı’na değerlendirdi.
Prof. Dr. Hacısalihoğlu, “İstediği kadar küresel güçler üzerimizde hesap yapadursun, iç cephenin bütünleşme gücü sağlam oldukça sonuç almaları mümkün değil. Yıllardır bir ev, öbür eve düşman olsun diye uğraştılar. Türk- Kürt çatışmasıyla ülkenin dağılmasının kirli oyununu oynadılar. Başaramadılar ama vaz da geçmediler. Şimdi de Suriye üzerinden üstümüze geliyorlar. Suriye’yi parçalayarak, Türkiye’yi de aynı potaya sokmaya çalışıyorlar” dedi.
“PKK/PYD-YPG terör örgütünü ve Türkiye’deki siyasi kolu, kanadı HDP’yi tamamen kontrol ederek, sahaya sürerek, kendilerince gerekli olan her türlü desteği vererek sonuç almaya çalışıyorlar” diyen Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, kirli, kanlı, karanlık şer planlarını uygulayabilmek için her yolu denediklerini ifade etti.
Prof. Dr. Hacısalihoğlu, “Emperyalizm; bildiği, alışkın olduğu her yolu, klasik tüm yöntemlerini elbette deneyecek. Ya içimizdeki bazı çevreler? Bizim gibi görünen, adı sanı bizden olan bazı unsurlar onlar tüm bu yaşananların neresindeler? İç cephenin tunç olma hali umurlarında mıdır?” dedi.
Bu çevrelerin HDP konusunun; “demokrasi“, “barış, “insan hakları“, “demokrasilerde parti kapatma sorunu” gibi üst başlıklar altında konuşup, meselenin özünden maksatlı olarak uzaklaşmanın ve uzaklaştırmanın çabasında olduğuklarının altını çizen Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, “Meselenin özü, bir siyasi yapının, parti görüntüsü altında terör organizasyonun içinde rol üstlenmiş olması” olduğunun dikkat çekti.
“Yani PKK/ KCK çatı yapılanması içinde üstlendiği roldür” diyen Prof. Dr. Hacısalihoğlu, bu rol en kaba hatlarıyla; belediyelerle birlikte PKK’ya insan kaynağı temini, siyasi zemin tutma, örgüte taşınan ve çalınan çocuk ve gençlerin ailelerini kontrol etme, sözde KCK sözleşmesi üzerinden toplumsal ve siyasi alanda sözde kamu düzeni sağlama rolü olduğunu aktardı.
Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, HDP sözcülerinin dilinden düşmeyen “barış” vurgusunun HDP’nin ancak “kod adı” olabileceğini hatırlatarak, “Yoksa her şart altında, süreç boyunca ve yapılan her türlü çabaya rağmen PKK’ya silah bıraktırmayı istememiş bir yapının, “barış” ancak onun sahte yüzü, maskesi ve olsa olsa “kod adı” olur” ifadesini kullandı.
Terör örgütü tarafından ambalajlanmış bu yapının, demokrasinin vazgeçilmez unsuru olan bir siyasi partinin hiçbir zaman olmadığının altını çizen Prof. Dr. Hacısalihoğlu, “Oysa yıllardır, Türkiye’nin gerçek bir siyasi partisi olsunlar diye uğraşılmıştır. 37 yıldır terör dursun, anneler ağlamasın, küresel sömürü ve terör baronları ve emperyalizmin kirli oyunu bozulsun, bu toprağın çocukları ülkenin bölünmez bütünlüğü içinde Çanakkale ruhuyla ülkenin istiklaline sahip çıksın diye 37 yıldır her yol denendi” dedi.
Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, denememiş hiçbir şey kalmadığını, Terör örgütünün kendine gerekçe yaptığı hiçbir siyasi, kültürel, sosyolojik bunalımlar, sorunlar, yasaklar kalmadığını dile getirerek, geriye terör örgütü için sadece Türkiye’nin bölünmesi hedefinin kaldığını, asıl hedefin de hep bu olduğunun altını çizerek, bu kirli hedefinin, artık hiçbir maskenin, hiçbir ambalaj ve hiçbir sahteliğin örtemeyeceğini açıkladı.
“Bu kirli, şer hedefi her kim ki, örtülü-açık destekliyorsa, ona da asla taviz verilemez, en ufak tereddüt edilmez” diyen Prof. Dr. Hacısalihoğlu, “Demokrasi kılıfıyla, siyasi alanı kullanarak, demokrasiyi, özgürlüğü, istiklali, istikbali, bağımsızlığı zedeleyecek, kirletecek, yok edecek hiçbir çabaya seyirci kalınmaz” dedi.
Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, “Meselenin özünü bu gerçeklikten kopartan her kimse demokrasi kılıfıyla Türkiye’ye ihanet ediyordur. Bunu da aydın kimliğiyle yapıyorsa aydın ihanetiyle karşı karşıyayız” ifadesini kullandı.
“Asıl meselemiz de budur” diyen Prof. Dr. Hacısalihoğlu, “O yüzden diyoruz ki; HDP önünde 500 günü aşan evlat nöbetindeki Diyarbakır Anneleri; yürekleriyle, dirençleriyle, gerçeği haykırmalarıyla gerçek aydın onlardır” şeklinde aktardı.
Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, Terör örgütüne terör örgütü diyemeyenlerin, terör örgütünün siyasi kolu olanların, “demokrasi” maskesiyle koruyup kollayanların bu ülkenin aydını olamayacaklarını kaydetti.
HABER : Ataner YÜCE & Emekli TRT Muhabiri
[UHA Haber Ajansı, 25 Mart 2021]