İYİ Parti TBMM Grup Toplantısı
ANKARA-UHA HABER / İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, finansal piyasalara yönelik paketi eleştirdi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, bu haftanın “Maraş katliamının” yıl dönümü olduğunu anımsatarak hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, ailelerine ve sevenlerine başsağlığı diledi.
İktidarların milletin ne yaşadığını görmek ve bilmek zorunda olduğunu ancak zaman zaman bunu ıskalayabileceğini ifade eden Akşener, bu noktada muhalefetin devreye girerek iktidara gerekli uyarılar yaptığını söyledi.
Asgari ücret konusundaki önerilerini anımsatan Akşener, İYİ Parti’nin makul siyaset anlayışı sayesinde kazananın millet olduğunu, muhalefete kulak verildiğinde kıyametin kopmadığını ve iyi sonuçlar ortaya çıktığını dile getirdi.
Milletin asgari ücret artışından kazancının ne kadar süreceğine ilişkin endişeleri olduğunu dile getiren Akşener, “Belli ki farkında değiller ama kendi elleriyle yol açtıkları yüksek enflasyon yüzünden, açıklanan asgari ücret artışı 4 ayda eriyecek. O yüzden biz, asgari ücrete 3 ayda bir güncelleme yapılmasını ve çalışanımızın emeğinin enflasyona karşı korunmasını öneriyoruz. Ayrıca verimliliği arttırmadan yapılan enflasyon sarmalı neticesinde gelen ücret artışları refahı arttırmaz. Eğer gerçekten bir refah artışı sağlamak istiyorsanız işe hayat pahalılığını azaltmakla yani enflasyonu düşürmekle başlayın.” diye konuştu.
Akşener, konuşmasının bir bölümünde asgari ücretle çalışan Cem Güneş adlı bir vatandaşı kürsüye çağırdı. Güneş’in ardından konuşmasına devam eden Akşener, memleketin dört bir yanında milletin dertlerini dinlediklerini ancak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın milletin dertlerini bırakıp Afrikalı gençlerin dertlerinin peşine düştüğünü savundu. Erdoğan’ın Afrikalı gençlerle buluştuğunu anımsatan Akşener, “Mozambikli bir genç kızın sözleri Sayın Erdoğan’ı derinden etkilemiş. Ne demiş o genç? ‘Daha adil bir dünya istiyorum.’ demiş. Adil bir düzen isteyen milyonlarca gencimizi itip kakan hatta hızını alamayıp terörist ilan eden gerçek bir gönül insanı, adeta bir sevgi pıtırcığı olan Sayın Erdoğan, Afrikalı bir genç kız daha adil bir dünya isteyince çok duygulanmış. Yazık, kıyamam. Ekonomi, yangın yeri, Sayın Erdoğan Mozambikli gençlerin derdine düşmüş. Milletine yabancılaşmış şu yönetim anlayışına bir bakar mısınız? Yazıklar olsun.” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Başbakanlığım döneminde döviz rezervini 135 milyar dolara çıkardık ama daha sonra bir düşüş yaşandı. Ben o sırada yoktum, Cumhurbaşkanıydım.” dediğini aktaran Akşener, şunları söyledi:
“Arkadaş, sevimli hayalet Casper misali o sırada orada değilmiş. Şu ibretlik psikolojiye bir bakar mısınız? Sayın Erdoğan, o günleri geçtim, belli ki sen şimdi de buralarda değilsin. Türkiye 1994 ve 2001 krizlerinden daha derin bir kur krizi yaşıyor. Sen oralı bile değilsin. Palyatif adımlarla ön almaya çalıştığın bu kur krizinin devamı üretimde ve bankacılık sektöründe bir krizdir, bunu böyle bilesin. Her gün bir şirket ya da birlik faaliyetlerine daha fazla devam edemeyeceğini belirten açıklamalar yapıyor. Tüm Süt, Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği sizin bu akıl ve bilim dışı politikalarınız sonucu artan üretim maliyetlerinden dolayı yaz aylarında et ve süt darboğazı yaşanacağını söylüyor. Enerji, Petrol, Gaz İkmal İstasyonları İşveren Sendikası dayanacak güçleri kalmadığını, iflasın eşiğine geldiklerini açıkladı. TURYOL, İstanbul’daki bazı seferlerini durdurduğunu açıkladı. İlaç ve tıbbi cihaz üreticilerinin önemli bir kısmı iflasın eşiğinde. Ortopedi ve beyin cerrahisi ameliyatlarının yapılamama riski var. İş bilmez ekibinle el ele verip sebep olduğunuz hayat pahalılığı ile memleketi milletçe yoksullukta eşitlendiğimiz bir duruma getirdiniz. Fakat bu kafayla giderseniz bir süre sonra sadece yoksullukla değil, Allah korusun yoklukla da karşılaşacağız.”
Meral Akşener, işlerin çığırından çıktığını ve iktidarın “artık ne yalan söyleyeceğini” şaşırdığını öne sürerek şöyle devam etti:
“Önce ‘Bu bizim ekonomik modelimiz.’ dediler. Sonuç kötü olunca suçu dış güçlere attılar. Baktılar ki ortada dış güç falan yok, sonra dönüp tekrar iç güçlere havale ettiler. Arada bir ekonomik modelle dış güçler arasında gidip geliyorlar. Gardıroptan kıyafet seçer gibi her sabah yeni bir yalan seçiyorlar. Sayın Erdoğan, bir model uygularsın, bazı konularda iyileşme olur. Bazı konularda işler kötüye gider, oturur tartışırız. Ama uyguladığın sözüm ona modelle her şey kötüye gidiyorsa bunun artık tartışılacak bir yanı yoktur.
Merkez Bankası politika faizini indirdi. Peki faizler düştü mü? Hayır. Tahvil faizleri yüzde 24’e dayandı. Sen ‘faizi indirdim’ diye caka satarken yönettiğin devlet yüzde 24 faiz ödüyor. Peki enflasyon düştü mü? Hayır. Hatta, hızla hiperenflasyona doğru gidiyoruz. Satın alma gücü arttı mı? Mesela, sen faizi düşürünce daha rahat ev ya da araba alabiliyor muyuz? Hayır. Tam tersine ev almak, araba almak artık neredeyse imkansız. ‘İhracatla kalkınacağız’ diyorsun. Peki ihracatı artırmak için yeni yatırım yapılıyor mu? Hayır. Şu anda tüm yatırımlar durdu. Ekonomiye güven arttı mı? Hayır. Çünkü kimse önünü göremiyor. Yahu hala niye ısrar ediyorsun kardeşim? Saraya kapandın. Zaten anlamadığın ekonomiyi damadına ve liyakatsiz kadrolara bıraktın. Sonunda olan oldu. Beş müteahhidin keyfi ve parti kodamanlarının lüks hayatları dışında ekonomide iyi giden hiçbir şey kalmadı. Doğru tedavinin ilk adımı, doğru teşhis koymaktır. Bu krizin sebebi bizzat Sayın Erdoğan ve ülkemize musallat ettiği bu ucube sistemdir.”
Hükümetin “dış güçler” söylemini eleştiren Akşener, “Sayın Erdoğan, sen milleti bu ucube sistemine ikna ederken ‘verin yetkiyi, dolarla, faizle nasıl uğraşılıyormuş görün’ demiyor muydun? Partili cumhurbaşkanlığı sistemi ‘dış güçlere tokat gibi inecek’ demiyor muydun? O tokat, ine ine millete indi. Bir kere olsun yaptığın hatanın sorumluluğunu al yahu.” dedi.
Akşener, iktidarın ya aklın ve bilimin gerektirdiğini yapıp ekonomiyi düze çıkartması gerektiğini ya da sandığı getirerek uygulamalarının hesabını millete vermek zorunda olduğunu iddia etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dövizdeki dalgalanmalara karşı açıkladığı modeli anımsatan Akşener, şunları kaydetti:
“Hiçbir hesabı tutmayan büyük ekonomistimiz, son olarak akıl dolu bir hamleyle ‘dolara çevrilebilir mevduat’ kavramını 50 yıl sonra tekrar hayatımıza soktu. Büyük Türkiye, büyük güç, hedef 1973. 2023 hedefleri gitti, yerine 1973 çözümleri geldi. Saray medyası 2 gündür bu çaresizliği milletimize ekonomik başarı diye itelemeye çalışıyor. Allah akıl fikir versin. Arkadaş, ‘nas var’ diye diye gezdi, pazartesi akşamı çıktı, hayatımıza yepyeni bir faiz tipini sokuverdi. Türk lirası mevduata dönenlere kur farkını devlet olarak ödeyeceklerini açıkladı. Yani gitti Türk lirasını dolara bağladı. ‘Benim itibarım yok, Amerika’yı kendime kefil tutuyorum’ dedi.
Çocuk mu kandırıyorsun Sayın Erdoğan? Madem kur farkını yani gizli faizi ödeyecektin, bugüne kadar faizle bu kadar oynayıp döviz lobilerinin ekmeğine niye yağ sürdün? Madem adına faiz demeden faiz ödeyecektin, sanayicimizden esnafımıza, çiftçimizden emekçilerimize bu çileyi neden yaşattın? Adını faiz koysan, bankalar piyasa şartlarına göre davranacak, yükü de omuzlayacaklardı. Ama şimdi ‘Kur farkını ödeyeceğim’ diyerek hem faiz hem de döviz lobisini milletin hazinesinden besleyeceksin. Türkiye ekonomisi deneme tahtası mı? Türk milleti kobay mı? Böyle iş bilmezlik olur mu? Böyle devlet yönetilir mi? Yazıklar olsun. İki gündür saray medyasında, davul zurna eşliğinde kutlama yapmayı biliyorsunuz. Madem kur düştü, artık uçuyoruz; o zaman hemen doğal gaz ve elektrik fiyatlarını düşürün. Madem bu, büyük bir ekonomik başarı o zaman bu başarının nimetlerinden şu zor kış şartlarında milletimiz de yararlansın. Buyrun, hodri meydan.”
Mecliste bütçe görüşmeleri devam ederken 6 il gezdiklerini anlatan Akşener, vatandaşların dile getirdiği sıkıntıları aktardı. Akşener, Türkiye’nin çok büyük bir potansiyele sahip olduğunu, liyakatli kadrolarla her sorunun üstesinden gelinebileceğini kaydetti.
Daha önce açıkladıkları Rüzgargülü Projesi’ni anımsatan Akşener, giderek artan yoksulluğa, sosyal adaletsizliğe ve gelir eşitsizliğine bir çözüm olarak yeni hazırladıkları “İYİ Yaşam Geliri Modeli” projesine ilişkin bilgiler paylaştı.
Türkiye’de 15-24 yaş grubundaki 11,7 milyon gençten 2 milyondan fazlasının evinde bilgisayar, 850 bin gencin ise evinde internet bağlantısı olmadığını ifade eden Akşener, hazırladıkları projeyle 18-26 yaş arasındaki tüm gençlere, kadınlara ve çocuklara destek olacaklarını söyledi.
Akşener, İYİ Yaşam Geliri Modeli’nin yıllık maliyetini 2021 fiyatlarıyla 200 milyar lira olarak hesapladıklarını, projenin finansmanının önemli bir kısmını, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nden sonra ciddi bir şekilde artan vergi harcamalarındaki israfın önüne geçerek sağlayacaklarını, geri kalan kısmını da karbon vergileriyle karşılayacaklarını iddia etti.
Akşener, partisinin önümüzdeki cuma günü İstanbul’da düzenleyeceği “İYİ Kalkınma Kongresine” ilişkin bilgiler de paylaşarak “Farklı tarihlerde 4 günlük bir kalkınma kongresi düzenleyerek İYİ Parti’nin ekonomi ve kalkınma alanlarındaki vizyonunu, programını, projelerini ve çözüm önerilerini sizlerle paylaşacağız. Kongremizin ilk oturumunun teması ‘Eşitlenen Türkiye’ olacak. Bu oturumda; yoksulluk, kapsayıcılık ve istihdam alanlarındaki çözümlerimizi paylaşacağız. 4 oturumun sonucunda da İYİ Parti iktidarında uygulayacağımız ekonomi ve kalkınma alanındaki programımızı, 100 günlük, 300 günlük ve 500 günlük takvimimizi tamamlayıp sizlerin dikkatine sunacağız.” diye konuştu. (TBMM)
[UHA Haber Ajansı, 23 Aralık 2021]