ref: refs/heads/v3.0
enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
09:13 Türkiye son 10 yıldır dünyanın un ihracat şampiyonu
22:51 Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, “Soruşturma aşamasında cezalandırma yöntemiyle karşı karşıyayız”
22:38 Kocaeli Kartepe Belediyesi kar nöbetine hazır
22:28 “Bilim Gençlerle Kazanacak” Projesi ile mikroorganizmaların gizemli dünyasına yolculuk
22:13 Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “Adada son 50 yıldaki gerçeklik, “iki ayrı toplumun, iki ayrı kesimde kendini yönetmesi”
21:27 Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Özgürlük ve Bağımsızlık Liderimiz Dr. Fazıl Küçük’ün ebediyete intikalinin 41’inci yıl dönümü dolayısıyla anma mesajı yayımladı
21:12 KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, TBMM Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu heyetini kabul etti
20:58 İran’ın Suriye’de Kaybettikleri ve Olasılıklar
20:26 Kitap: “Kuzey Kıbrıs’ın İstirdadının 50. yılı Anısına Kıbrıs Çalışmaları”
15:19 Mersin Şairler ve Yazarlar Derneği (MEŞYAD) kuruluşunun 30. yılını kutladı
14:23 ABD’deki yangın ve Gazze’deki İsrail zulmü
13:48 İsrail’in BM’ye Karşı Tutumu ve Yeni Bir Hukuki Süreç -I-
13:17 Suriye’de Değişen Dengeler ve Yeni Bölge
12:35 Trump’ın Kanda ve Grönland’a Yayılmacı Çıkışları: ABD’nin Yeni Dönemdeki Stratejik Hedefleri Neler?
12:10 Yapılacaklar Belli
10:45 Perspektif: Esed rejiminin devrilmesi ve Irak’ın Suriye politikası
22:24 İhale yolsuzluğu soruşturması: Beşiktaş Belediye Başkanı Akpolat gözaltında
22:13 Irak ve Suriye’nin kuzeyinde 6 terörist etkisiz hale getirildi
22:08 Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hizmetleri “Aşkınan Koşan Yorulmaz” kitabında anlatıldı
21:56 Reyhanlı saldırısının faili yakalandı
TÜMÜNÜ GÖSTER →

İstikrarın Önemi

İstikrarın Önemi
A+
A-

Birkaç hafta önce Bloomberg, Türkiye’yi G-20 ülkeleri arasında “şiddetli siyasi çalkantıların yaşanma olasılığı en yüksek ülke” olarak gösterdi. Bu olasılık, ABD’de yüzde 3, Rusya’da yüzde 4 iken, Türkiye’de yüzde 6 olarak belirtildi. Analizin yayınlanmasının ardından, yine daha öncekilerde olduğu gibi, toplumsal fay hatlarını harekete geçirmeyi amaçlayan iç cephede gedik açmaya dönük bir çok girişim devreye sokuldu.

Nebi Miş | Yazar | Kriter Dergi

Doç. Dr. Nebi MİŞ & SETA Genel Koordinatörü ve Siyaset Araştırmaları Direktörü

Birkaç hafta önce  Bloomberg, Türkiye’yi G-20 ülkeleri arasında ” şiddetli siyasi çalkantıların yaşanma olasılığı en yüksek ülke” olarak gösterdi. Bu olasılık, ABD’de yüzde 3, Rusya’da yüzde 4 iken, Türkiye’de yüzde 6 olarak belirtildi. Analizin yayınlanmasının ardından, yine daha öncekilerde olduğu gibi,  toplumsal  fay hatlarını harekete geçirmeyi amaçlayan  iç cephede gedik açmaya dönük bir çok girişim devreye sokuldu.

TİP milletvekili mecliste provokasyon yaptı. CHP’de genel başkan yardımcılığı yapmış bir milletvekili Cumhurbaşkanına ağır hakaret etti. Bir sokak röportajında  Erdoğan  ve onu destekleyenlere hakaret edildi. CHP hakaret edeni sahiplendi, cesaretlendirdi, ödüllendirdi.  Atatürk  üzerinden yeni bir laik-muhafazakar ayrıştırması yapılmaya çalışıldı.

Bu hadiseler gösterdi ki,  Bloomberg analizi sıradan bir yazı değildi. Daha önce  benzerleri yapılmıştı. Sadece son 22 yılda  buna benzer bir çok beklenti ve temenni  dile getirildi. Toplumsal fay hatlarını  harekete geçirmeye dönük  yol haritaları ortaya kondu.  Kılavuz görevi  görecek  yorumlar yapıldı.  İşaret fişekleri ateşlendi. Bu analizler, operatif yönü ağır  basan, zamanlaması düşünülmüş, siyasi  sonuçlarına dair hedefleri olan yazılardı.

Yakın dönemde Türkiye’de iç karışıklık çıkarmaya dönük her girişim,  farklı  bir yol ve yöntem denenerek yapıldı. Her başarısızlığın ardından yöntem ve içerikler güncellendi. Gezi Parkı şiddet eylemi ile farklı  kimlik grupları arasında  çatışma çıkarma hedeflendi. AK Parti’nin  “İslamcı bir ajandaya” sahip olduğu tezi üzerinden Türkiye  diplomatik  olarak izole edilmeye çalışıldı. 17-25 Aralık yargı ve emniyet darbe girişimi üzerinden  devletin tüm kurumları çökertilmeye çalışıldı.  Ekonomik saldırılarla, devlet ve hükümet diz çökertilmeye çalışıldı.

Hendek ve barikat terörü ile  ülkenin bölünmesi için tüm yollar denendi.  Büyük şehirlerinde bomba patlatılarak  toplumsal kargaşanın ve iç çatışmanın provaları yapıldı. 15 Temmuz’da  ülkenin  lideri öldürülmeye ve  ülke işgal edilmeye çalışıldı.  “İslamcı ajanda” tezi gereken sonucu üretmeyince, ” otoriterlik” ve ” diktatörlük” yaftalamaları  üzerinden Türkiye  tekrar uluslararası düzenden izole edilemeye çalışıldı.

Son günlerde dönen nefret ve ayrıştırma içerikli olayların amacını bir önceki yazıda belirtmiştim. Muhafazakar kesimlerin  özgüvenini kırmak, onlara  sahipsizlik  hissi vererek iktidardan kopmalarını kolaylaştırmak öncelikli hedeflerden…  Ancak esas amaç, ekonomi düzelmeden ve AK Parti yenilenme siyasetini tamamlamadan  erken seçimi zorlamaktır.

Belirsizlik, kaygı, endişe, öfke ve umutsuzluk duygularını yükseltmeye dönük yeni girişimlerle karşı karşıyayız. Son 22 yılda, ülkeyi kaosa sürüklemeye dönük meydan okumalar,  siyasi istikrar sayesinde etkisiz hale getirildi. Bu sınamalarda toplumun büyük bir kısmı, karizmatik liderliğin yani  Erdoğan‘ın etrafında toplandı.

Erdoğan‘ın son konuşmasında dile getirdiği gibi, devlet ve millet bunların hepsinin üstesinden gelmiştir. Çözüm bulunmuştur. Ancak maalesef hepsinin farklı maliyetleri olmuştur. Sosyal, siyasal ve ekonomik etkilerini tekrar toparlamak zaman almıştır. Bir kez daha vurgulamak gerekirse, her yeni kaos ve karışıklık denemesi,  siyaset ve yönetimde istikrar sayesinde etkisiz hale getirilebilmiştir. Değerini bilmek gerekir.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.