İsrail Su Kurumu’nun, İsrail ve Suriye Arasındaki Su İşleri Hakkında Barış Görüşmeleri
ANKARA-UHA HABER / Su ve Enerji Politikaları Uzmanı, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE) Uluslararası Su Kaynakları Bölümü Öğr. Görevlisi Dursun YILDIZ, 12 yıl önce, İsrail Su Kurumu tarafından hazırlanan rapor, İsrail ve Suriye Arasında Su İşleri Hakkında Barış Görüşmelerinin Arka planı isimli raporunda, bu uygulamanın Galile Gölü suyunun hem kalitesi hem miktarını etkileyebileceğine dikkat çekti.
İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE) Uluslararası Su Kaynakları Bölümü Öğr. görevlisi Dursun YILDIZ, bundan yaklaşık 12 yıl önce Cumhuriyet Strateji Dergisi için kaleme almış olduğu “Golan’dan Çekilmenin Jeopolitik Ve Hidropolitik Kısıtları, Golan Tepeleri ve Hidro-Strateji” başlıklı yazısında, bu uygulamanın Galile Gölü suyunun hem kalitesi hem miktarını etkileyebileceğini söyledi.
(UHA) Uluslararası Haber Ajansı‘ndan Ataner YÜCE’ye değerlendirmelerde bulunan Dursun YILDIZ, Raporda miktar göz önüne alındığında Suriye’nin tek taraflı hareketinin İsrail’in toplam temiz su kaynağının yüzde 15 azaltabileceğine ve bu durumun da İsrail’in bu miktarı elde etme konusunda deniz suyu arıtımı gibi alternatif kaynakları bulma konusunda zorlayacağına dikkat çekildiğini ve su kalitesi açısından ise durumun çok daha vahim olduğunun altını çizdi.
Galile Gölü
Rapora göre:
“Golan tepelerinden gelerek Galile Gölünde tutulan suyun tuz oranı çok düşüktür. Bu nehirlerden göle gelen suyun azalması durumunda göldeki tuz dengesi bozulabilecektir” diyen YILDIZ, “Çünkü göle deniz seviyesinin çok altındaki seviyelerden gelen tuz oranı yüksek akımın girişi sürecektir” dedi.
Sonuç olarak raporda aşağıdaki uyarılar yapılmıştır:
Dursun YILDIZ, Suriye ve Lübnan tarafından suyun çevrilmesi planı uygulandığında İsrail’in sadece toplam su dengesinde belirli bir miktar azalma olmayacağını, Galile Gölü suyunun kalitesinin de bozulacağına dikkat çekti.
Uzun dönemde suyun tuz oranının ulaşacağı seviyenin ve bu suyun doğrudan kullanımına olanak tanımayacağını ifade eden YILDIZ, Bu durumun sadece Göle yakın alanlardaki su ihtiyacının değil, aynı zamanda Ulusal Su Taşıma Kanalı etrafındaki sektörleri ve büyük miktarda arıtılmış deniz suyunu bu suyla karıştırarak kullanan Netofa bölgesindeki su ihtiyacının karşılanmasını da büyük oranda olumsuz etkileyeceğini söyledi.
Dursun YILDIZ, bu durumun göl civarına su sağlamak için, kullanıma uygun suyun tekrar kıyıdan Galile Gölüne taşınmasını sağlayacağını, bir paralel sistemin inşa edilmesini gerekli kılacağını ve kendi görüşüne göre, İsrail’in su sisteminin bu boyutta bir su gereksinimini kesinlikle karşılayacak durumda olmadığının altını çizdi.
İsrail’in Su Yönetimi Kurumu Mekerot’un dökümanında bundan 12 yıl önce “ İsrail Suriye ile makul bir antlaşma”ya varamaması durumunda kesinlikle Golan Tepelerinden çekilmemesinin önerildiğini hatırlatan YILDIZ, Galile Gölü’nün İsrail’in Su Deposu olduğuna vurgu yaptı.
Dursun YILDIZ, Gölün Kış sularıyla beslemesinde herhangi bir azalma, İsrail’in su kaynağının kapasitesini tehlikeye sokacak ve büyük bir tartışma yaratacağını belirterek şunları söyledi:
“İsrail’in Golan’dan çekilmesi durumunda, göle giren suyun hem kalitesi hem de miktarı büyük oranda Suriye’nin inisiyatifinde olacaktır. Golan’ın su kaynakları ülkenin (İsrail’in) geleceği konusunda kritik, yaşamsal ve ulusun kaderini etkileyecek bir öneme sahiptir. Söylemeliyim ki, bu suyun herhangi bir kaynakla değiştirilme olasılığı yoktur”
“Bundan 12 Yıl önce İsrail’in Golan ‘dan Çekilme Tartışmaları İsrail’in, 1967 yılında savaş tarihinde “en kısa sürede en fazla toprak işgal etme rekoru”nu kırdığı Altı Gün Savaşı sırasında işgal ettiği Golan Tepeleri, İsrail ve Suriye arasındaki ezeli düşmanlığın temelini oluşturmuştur” değerlendirmesinde bulunan YILDIZ, “İki ülke arasında bugüne değin yapılan tüm barış görüşmelerinin bir yerlerde tıkanıp, sonuçsuz kalmasının en önemli nedeni de yine Golan Tepeleri sorunudur. Ancak işgalinden 41 yıl sonra 25 Nisan 2008’de İsrail, Suriye ile arasında anlaşmazlık konusu olan Golan Tepeleri’nden çekilebileceğini belirtmişti” dedi.
Dursun YILDIZ, İsrail Genelkurmay Başkanı Moşe Yaalon’un, Yediot Ahronot gazetesine verdiği demeçte, “Suriye ile varılacak anlaşmaya karşılık, Golan’ın askeri gerekliliğinden vazgeçebiliriz” dediğini, General Yaalon’un, “Ordumuz, İsrail’deki siyasi otoritenin Golan’dan çekilme kararı vermesi halinde, sınırlarımızı nerede olsa korur” diye konuştuğunu hatırlatarak, ancak bu resmi açıklamada sadece “Golan’ın askeri gerekliliğinden vazgeçilebileceğine” vurgu yapılmasını o dönemde dikkat çekici bulduğunu ifade etti.
Bu gelişmeler olurken bundan 12 yıl önce biz konuyu şöyle ele almışız”
Bundan 12 yıl önce Politik bir karar ile İsrail’in bu bölgeden çekilmesi ve bölgenin kontrolünü Suriye’ye terk etmesinin mümkün olmadığını belirttiğini dile getiren İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE) Uluslararası Su Kaynakları Bölümü Öğr. görevlisi YILDIZ, “Bu bölgedeki egemenliğin el değiştirerek Suriye’ye geçmesi aslında İsrail’in tüm su sisteminin kontrolünü devretmesi anlamına gelecekti. Ayrıca İsrail’in Golan Tepelerinden çekilmesi Suriye’yi Ürdün Nehri’nin membasındaki akımı kullanarak büyük ölçekli projeler yapma konusunda özgür bırakabilecekti” şeklinde konuştu.
Sonuç Yerine
Bundan 12 yıl önce “Suriye ve İsrail arasında Golan Tepeleri konusunda yapılan görüşmeler sonucu ulaşılabilecek bir anlaşmanın İsrail Politikacıları için önemli hidro-stratejik kısıtlamalar oluşturabileceğini ifade etmiştik diyen YILDIZ, Golan Tepeleri’nden İsrail’in çekilmesi kararının tabii ki sadece hidrolojik etkenler dikkate alınarak verilecek bir karar olmayacağını da belirtmiştik açıklamasını yaptı.
Dursun YILDIZ, bundan 12 yıl önce bu konuda atılacak her adım ve alınacak her kararın sadece İsrail için değil tüm bölge için Hidro–stratjik ve Hidro-politik ,Hidrojeopolitik sonuçları ve yansımaları olacağından haberdar olunması gerekir” diye yazdıklarını belirtti.
Aradan geçen 12 yılda, Dünya’nın kayan kumlar coğrafyası Ortadoğu’da ve kıyı bölgesi Doğu Akdeniz’de çok önemli gelişmeler olduğuna vurgu yapan YILDIZ, bu gelişmelerden bazılarının İsrail’in güvenliğini doğrudan tehdit edebilecek gelişmeler olduğunu belirterek şunları aktardı:
“Esad Rejiminin ayakta kalması, İran’ın Suriye içinde askeri olarak ve bölgenin geleceğinin belirlenmesinde politik olarak etkisinin artması, Türkiye’nin Suriye’nin Kuzeyindeki oluşuma askeri müdahale ile karşı koyması İsrail’i tedirgin etmiştir. Bu durum 12 yıl önceki politik konjonktürde konuşulan konulardan Golan Tepelerinden çekilme konusunu tamamen ortadan kaldırmış bunun yerine Golan Tepelerine tam yerleşme hazırlıklarına dönüştürmüştür”.
Dursun YILDIZ, aradan geçen 12 yılın İsrail için Golan tepelerinin askeri açıdan ve Ortadoğu’nun yeni su denklemi açısından önemini arttırtığının altını çizerek, Ortadoğu’da İsrail’in Güvenliğinden sorumlu olan Eski Amerika Birleşik Devletleri başkanı Donald Trump’ın açıklamasının İsrail’in suyunun yüzde 20’sinin sağlandığı Golan Tepeleri’nin hem Su Güvenliği hem de Askeri Güvenlik açılarından önemini ortaya koyduğunu kaydetti.
***
Dursun YILDIZ, İnşaat Mühendisi ve Su ve Enerji Politikaları Uzmanı, İTÜ Mezunu, DSİ’ de mühendislik ve 20 yıl yöneticilik yaptı. ABD ve Hollanda’da eğitim aldı. Üniversite’lerde ders verdi. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliğinde yöneticilik yaptı. Türkiye Ziraatçiler Derneği ve TÜSKOOPBİR’in başarı ödüllerini aldı. Çok sayıda yayını var. TEMA Bilim Kurulu üyesi, Su Politikaları Derneği Kurucu Üyesi ve Başkanı. Halen kendisinin Enerji Müşavirlik ve Mühendislik Firmasını yönetiyor.
HABER : Ataner YÜCE
[UHA Haber Ajansı, 09 Aralık 2021]