İletişim Başkanı Prof. Dr. Altun, “Batılı sömürge sistemi modern dönemin adaletsizliklerinin başlıca kaynağıdır”
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun, gerek küresel Kovid-19 salgınının, gerek Rusya-Ukrayna savaşının, küresel belirsizlikleri derinleştirdiğini ve uluslararası sistemin eksikliklerini tekrar gün yüzüne çıkardığını belirtti.
İletişim Başkanı Prof. Dr. Altun, insanlığın kaderinin ortak olduğu gerçeğini bize bir kez daha gösteren bu hadiseler karşısında, bazı ülkelerin sadece kendini düşünen ya da gerçekçi olmayan yaklaşımlar sergilemelerinin sorunları daha da çetrefilli hale getirdiğini söyledi.
“Batılı sömürge sistemi modern dönemin adaletsizliklerinin başlıca kaynağıdır”
Gelinen nokta itibarıyla Batı’nın kendini merkezi ve ayrıcalıklı bir konuma yerleştirerek dizayn ettiği uluslararası sistemin, bugün karşılaşılan sorunların kaynağı olduğunu gördüklerini ifade eden İletişim Başkanı Prof. Dr. Altun, “Batılı sömürge sistemi modern dönemin adaletsizliklerinin başlıca kaynağıdır. Gelinen nokta itibarıyla biz Irak’ta, Suriye’de, Filistin’de hatta Libya’da herhangi bir şekilde yaşanan sorunların istikrarsızlığın kaynağına baktığımızda Batı’nın hesaplarıyla karşılaşıyoruz.” ifadelerini kullandı.
İletişim Başkanı Prof. Dr. Altun, “Batı merkezli dünya görüşü üzerine inşa edilen küresel nizama itiraz eden her ülke; ne yazık ki algı operasyonlarıyla, dezenformasyon kampanyalarıyla susturulmaya çalışılıyor ya da terör örgütleriyle, siyasi ve toplumsal istikrarsızlık dalgalarıyla, hesaplarıyla istenen çizgiye çekilmek isteniyor. Türkiye bu kötücül hesaplara, siyasal mühendislik çabalarına, dezenformasyonlara en fazla maruz kalan ülkelerin başında geliyor. Aynı şekilde Libya devleti ve halkı da yine Türkiye-Libya ilişkileri de bu dezenformasyon kampanyalarından, bu saldırılardan nasibini alıyor. Çünkü Türkiye ve Libya, birilerinin bölge üzerine yaptığı hesapları bozmuştur ve kendi çıkarları doğrultusunda sahici oyunlarını kurmuşlardır. Hamdolsun Libyalı kardeşlerimiz, hiçbir adımında gizli ajandası olmayan Türkiye’nin niyetinin samimi olduğunu gayet iyi biliyorlar. Birlikte tarihi, coğrafi, siyasi, askeri, ekonomik ve kültürel bağlarımızı güçlendiren adımları ardı ardına atıyoruz. Bu ortak irade ve kararlılıkla ülkelerimiz arasındaki iş birliğine ve dayanışmaya, bölgemizdeki istikrara ve huzura kasteden hiçbir girişime fırsat vermeyeceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.
İletişim Başkanı Prof. Dr. Altun, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve halkı olarak bundan sonra da Libya’nın ve Libyalı kardeşlerinin yanında olmayı sürdüreceklerini söyledi.
İslam dünyası ile ilişkilere, hukuka da büyük bir hassasiyet gösterdiklerini ifade eden İletişim Başkanı Prof. Dr. Altun, İslam ümmetinin güncel sorunlarının çözülmesi ve iş birliklerinin güçlendirilmesi için katkı sunmaya devam edeceklerini bildirdi.
Bu kapsamda, her alanda olduğu gibi iletişim, medya ve enformasyon alanında da ilişkileri geliştirme, ilerletme gayesinde olduklarını dile getiren İletişim Başkanı Prof. Dr. Altun, geçtiğimiz ekim ayında İslam İşbirliği Teşkilatı Enformasyon Bakanları Konferansı dönem başkanlığını Suudi Arabistan’dan devraldıklarını, üstlendikleri büyük sorumlulukla enformasyon, medya ve iletişim alanında müşterek çalışmaları derinleştirecek ve geliştirecek bir yaklaşım içinde olacaklarını söyledi.
İletişim Başkanı Prof. Dr. Altun, İslam İşbirliği Teşkilatı Enformasyon Bakanları Konferansı’nda kabul edilen İstanbul Deklarasyonu ile dezenformasyon ve İslamofobiyle mücadele açısından oldukça kritik kararlar aldıklarına işaret ederek, “İstanbul Deklarasyonu’nda dezenformasyonla nasıl mücadele edileceğinin yanında Filistin davasına olan bağlılığımızı da teyit ettik. Buradan da Filistin davasına olan bağlılığımızın bir kez daha altını çizerek vurguluyorum” dedi.
[UHA Haber Ajansı, 25 Aralık 2022]