Gazeteci İlhan KARAÇAY: Fenerbahçe’ye bu akşam FC Twente karşısında başarılar dileğimle…Dušan Tadić, dün ‘Tu kaka’ idi, bugün alkışlanıyor…
* Depremzede yas bandını takmadığı için, Türk Futbolcu Orkun Kökçü tarafından eli sıkılmayarak protesto edilen Tadić, şimdi Fenerbahçe taraftarları tarafından alkışlanıyor.
* Feyenoord-Ajax maçında, 27’nci dakikada Orkun’un oruç açması ile de dalga geçen Sırp futbolcu, maçın 61’inci dakikasında ayağına bastığı Kökçü ile kavga etmişti.
* Türkiye ve İslam’a karşı saygı göstermeyen Sırp futbolcunun şimdilerde Türkler tarafından alkışlanması can yakıyor.
* Türk halkına sempatik görünmek için, bazı yayın organlarına demeçler veren ve kendisini savunan Tadić’in samimiyetine güvenmiyorum ama, kendisini hoş görmemiz için, ayıplarını kapatacak bir tutum içine girmesini tavsiye ediyorum.
İlhan KARAÇAY Yazdı:
ABD 1994 Fransa 1984 Bernabéu Didi Kovács
Cruyff Eusébio Van Basten, Gullit,Rijkaart Van gaal
Gerd Müller De Booer kardeşler Arveladse kardeşler Dick Advocaat
Abdullah Avcı, Türk sporuna yaptığım hizmetten ötürü bana ödül veriyor…
Değerli Okurlarım, yukarıdaki fotoğraflardan da anlaşılacağı gibi, 1970- 2000 yılları arasında çalışmalarımın büyük bir kesimini futbol oluşturmuştu.
2000 Yılında Hollanda ve Belçika’da organize edilen Avrupa Futbol Şampiyonası, takip ettiğim en son turnuva olmuştu.
Bugünkü yazımın ana konusu, Fenerbahçe’ye transfer olan Dušan Tadić’in, geçmişte yaptığı ayıplar üzerine. Tadić’in ayıpları, bizim futbolcumuz Orkun Kökçü ile bağlantılı olduğu için, önce Orkun Kököçü ile ilgili haberimi okuyalım:
2000 yılından sonra arada bir spor yazdım ama, hiç bir yazı, beni Orkun Kökçü yazısı kadar sevindirmemiş ve heyecanlandırmamıştı. Zira milli futbolcumuz Orkun Kökçü, bir tarih yazmıştı.
‘Hadi Orkun’u da yazayım’ diye düşünürken, özellikle genç okurlarımın benim futbol geçmişimi bilmelerini urzuladım ve üstteki kupürleri sıralamak durumunda kaldım. Yukarıdaki kupür ve fotoğrafların, binlerceden birkaçı olduğunu da genç okurlarıma duyurmak isterim.
Dile kolay tabii…
22 Yaşında bir Türk genci, Hollanda’daki tüm ünlü futbolcular arasında ‘En İyi’ olarak seçilmiş ve ‘Altın Ayakkabı’yı hak etmiş.
Yurt dışında futbol oynayan Türk gençleri arasında başarılı olan başkaları da vardır elbette.
Ama, 22 yaşında olmasına rağmen, Feyenoord gibi bir takımda kaptanlık yapan ve futbolcular arasındaki ilişkiyi sıcak tutup ağabeylik yapan, bunlar yetmezmiş gibi bir de şampiyonluk kazandıran Orkun Kökçü, sadece başarıya değil, zirveye ulaştı.
Sezon boyunca sergilediği muhteşem futbolu ile medya tarafından sürekli övülen Orkun’un,
‘En İyi’ seçileceğini gösteren emareler o kadar çoktu ki, bu gelişi sezinleyememek bir futbol yazarı için imkânsız gibiydi. Zira, milli takımımızdaki performansı da yüksek olan Orkun, Hollanda medyası için tam bir konu mankeni olmuştu. Spor yazarları ve muhabirler, Orkun ile röportaj yapabilmek için sıraya girmişlerdi.
Orkun için futbol konulu yazılar ‘olağan’ sayılırdı. Ama bir konu vardı ki, futbol dışı ve insanlık ayıbı sayılacak bir konuydu bu.
Ülkemizde meydana gelen deprem felâketinden sonra, dünyanın dört bir yanındaki spor müsabakalalardan önce saygı duruşu yapılıyordu.
Orkun’nun Futbol Federasyonu’na başvurusu sonucunda, takım kaptanlarının siyah pazubent takmalarına izin verildi ama bir mecburiyet yoktu. Hollanda’daki tüm takım kaptanları pazubent takma saygınlığını gösterirken, Ajax’ın kaptanı Tadic pazubent takmayacağını açıklamıştı. Bu açıklamadan sonra tesadüfen Feyenoord-Ajax maçı vardı. Hakemler ile el sıkışılırken, Orkun’a da el uzatan Tadic’in eli havada kaldı tabii. Zira Orkun, bu saygısız ve küstah kaptanın elini sıkma nezaketini uygun bulmamıştı
Sahada yaşanan bu görüntü tabii ki medyanın ana konusu oldu ve sağduyulu herkes Orkun’a hak verdi.
Orkun’un medyaya geniş bir şekilde konu olacak futbol dışı güzel bir hareketi daha vardı.
Şampiyonlukları kutlamaya gelen onbinlerce Feyenoord taraftarı arasında tabii ki engelli insanlar da vardı. Kimi tedavi olunmaz kanser hastası olan bu engelli insanların, bu iyi hasletine karşılık vermek için dolaşan ve onlarla konuşan Orkun, ihtiyaç istekleri olanlara da katkı sözü verdi. Orkun’un onlarca engelli ve tedavi edilmez hasta arasındaki bu dolaşımı, medyanın bir başka konusu olmuştu.
Orkun’un, küçüklükten bu yana her zaman desteğini aldığı ve kanatları altına sığındığı ağabeyi Ozan da iyi bir futbolcudur. Bir zamanlar Azerbaycan’ın Sabah FC takımında ve milli takımda oynayan Ozan, şimdi Hollanda’nın Eindhoven takımında oynuyor.
Ebeveynleri Afyonkarahisar Emirdağ’ın Suvermez köyünden Hollanda’ya gelen Orkun, 29 Aralık 200 tarihinde Haarlem şehrinde doğdu.
Futbol yaşamına Haarlem’de başlayan Orkun, 2014 Yılında Feyenoord’un Gençlik Akademisi’ne katıldı. 17 yaşında iken Feyenoord formasını giyen Orkun, Hollanda Kupası’nın ilk turunda
VV Gemert’e karşı oynadı. Maçı 4-0 kazanan Feyenoord’un iki golünü Orkun atmıştı. 17 Yaşında bir gencin iki gol atması dikkat çekmişti tabii.
İlk lig maçını 9 Aralık 2018’de Emmen’e karşı oynayan Orkun, oyuna sonradan girmesine rağmen bir gol ve bir asist ile yine dikkat çekti.
Kökçü, Hollanda’nın U-17, U-18 ve U-19 millî takımlarında oynadı. 2019 Yılında Türk milli takımı formasını tercih edeceğini ilan eden Orkun, ilk milli formayı 6 Eylül 2019’da İngiltere’ye karşı 21 Yaş Altı Avrupa Şampiyonası’nda giydi. Orkun Kökçü A milli takıma 28 Ağustos 2020’de çağrıldı.
Feyenoord 10 Nisan 2019’da Orkun ile mukavelesini 2023’e kadar uzattı.
Bu yıl serbest kalacak olan Orkun astronomik bir teklif bekliyor ama, “Olmazsa, takımımla Şampiyonlar Ligi’nde mücadelemi sürdürürüm” diyor.
ALTIN AYAKKABI
Ünlü futbol adamlarından oluşan 35 kişilik Jüri’den 96 puan alan Orkun altın kazanırken, 54 puanla Xavi Simones gümüş ve 19 puanla David Hancko brons kazandı.
35 ünlü fotbol adamından 29’u oylarını Orkun’a verdi. Ruud Gullit, Bert van Marwijk, Wim Kift, Rafael van der Vaart, Jaap Stam, Arnold Mühren, Arie Haan, Ernie Brandts, Ben Wijnsteker, Roy Makaay, Rinus İsrael, Marcel Peeper, Jan Peters, Danny Koevermans, Bart Latuheru, John van Loens, Peter Boeve, Sonny Silooy, Ferdi Vierklau, Mario Been, Regi Blinker, Andre Hoekstra, Peter Hoekstra, Romano denneboom, Barry van galen, Ed de Goey, Martijn Meerdink ve Henny Meijer, Orkun Kökçü’yü birinci olarak seçerken, John van ’t Schip, Kees Kist, Barry Opdam ve Jan Poortvliet de Orkun’a ikinciliği lütfettiler. Böylece 35 jüri üyesinin 33’ü Orkun’u seçmiş oldu.
BABA HALİS KÖKÇÜ
Orkun’un Altın Ayakkabı kazanması, Hollanda’nın en büyük gazetesi De Telegraaf’ta yayınlanan tam sayfa yayınlandı. Haberde şu ilginç sözler yer aldı:
“Altın Ayakkabı ödülü alanların çok azı, babaları ile birlikte olmuştur. Baba Halis Kökçü, soyunma odasında yalnız kalan oğluna müjdeyi vermek için, sürpriz bir ziyaret yapmıştır. Zira, Feyenoord’un kaptanı, Eredivisie Ligi’nin en iyi futbolcusu olarak ‘Altın Ayakkabı’yı kazanmıştı.
Feyenoord’un şampiyonluğunu ilan ettiği maç sonrasında çok hareketli olan soyunma odasından en son çıkmak üzere olan Orkun, karşısında babasını görünce şaşırdı. Baba Halis oğluna, şampiyonluktan başka bir de ‘En iyi futbolcu’ olduğu haberini verdiği zaman duygulu anlar yaşanmıştı. Baba Halis, diğer oğlu Ozan’ın da profesyonel futbolcu olduğunu vei ki oğlunu sahalarda görmek için Hollanda’yı baştan başa dolaştığını söylerken, çok gurur duyduğunu da anlatıyor. Baba Halis, bu güzel gelişmeler arasında bir başka güzel haberi de verdi. Diğer oğlu Ozan’ın bir oğlu dünyaya gelmiş ve dede olmuştu. Yeni doğan çocuğa ne isim verilmiş biliyor musunuz? Orkun! Evet, Ozan yeni doğan oğluna kardeşinin adını armağan etmiş.”
…VE ORKUN GİTTİ
Hollanda’daki başarıları nedeniyle büyük bir kulübe transfer olması beklenen Orkun, bizleri yanıltmadı ve 45 milyon euro karşılığında Benfica’ya transfer oldu. Bir İtalyan, İspanyol, veya İngiliz takımına değil de, bir Portekiz takımına transfer oluşu biraz yadırgandı ama, Benfica’nın bu güzide futbolcuyu gelecek yıl 100 milyonun üstünde bir meblağ ile satmak için transfer yaptığını da herkes biliyordu.
Şimdi gelelim Dušan Tadić’in ayıplarına:
Depremzedeler için özel olarak yapılan ve dünyanın dört bir yanındaki ünlü takımlar tarafından kullanılan yas pazubendini, Ajax’ın kaptanlığını yaptığı zaman koluna takmayı ret eden Tadić, aynı pazubendi takım arkadaşlarına da taktırmamıştı.
Böylece büyük bir ayıba imza atan Sırp futbolcu, daha sonra oynadıkları bir maçın 27’nci dakikasında orucunu açan Orkun Kökçü ve diğer bir müslüman futbolcunun bu hareketi ile dalga geçmişti. Hareketleri ile iritasyon yaratan Tadić, aynı maçta Orkun ile kavgasını sürdürmüştü.
Depremzedelere ve müslümanlara yaptığı ayıpların üzerinden birkaç ay geçmişken, Fenerbahçe’ye transfer olan Dušan Tadić’in, yaptıklarının unutulması ve alkışlanması, olayları yakından takip eden bizleri çok üzüyor tabii…
Türk halkına sempatik görünmek için, bazı yayın organlarına demeçler veren ve kendisini savunan Tadić’in samimiyetine güvenmiyorum ama, kendisini hoş görmemiz için, ayıplarını kapatacak bir tutum içine girmesini tavsiye ediyorum.
Yorumlar