ref: refs/heads/v3.0
enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
07:19 Suudi Arabistan’ın “Vizyon 2030” Reformlarına Genel Bir Bakış
06:34 TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, “Demokrasi, herkesin istediğini istediği gibi yapması rejimi değildir”
06:31 Bursa’nın denize açılan kapısı olan Mudanya’da deniz turizmini canlandırmak için, Arnavutköy Balıkçı Barınağı yat limanına dönüştürülüyor
06:30 TBMM Başkanı Kurtulmuş, “Bu görüntüler bütün milletimizi rahatsız etmiştir”
06:03 Gazi Meclis’te siyasi eşkıyalık
00:10 Yozlaşmanın İpuçları-4
00:04 Gazetecilik tahsili yapanlar ve gazeteci olmak isteyenler, Hürriyet Gazeteciliğinin efsane dönemini mutlaka okumalılar…
00:04 Ukrayna Hava Kuvvetleri: “Rusya, Ukrayna’ya kıtalararası balistik füze fırlattı”
18:36 “Ben Benim” adlı Sanatçı Yücel Kale’nin yeni sergisi BonVivant İzmir’de açıldı
12:44 Bazı CHP milletvekillerinin Meclis’te İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’yı engellemeye yönelik provokasyonuna tepkiler sürüyor
12:15 Bakan Yerlikaya: Yasa dışı bahisle ilgili 9 bin 780 tutuklama yaptık
12:07 Türkiye, yağışlı sistemin etkisine giriyor
11:57 ‘Yenidoğan çetesi’ davasında savunmalar sürüyor
09:57 ABD’ye iş ve yeni hayat hayaliyle gelen Türkler arasında kayıp vakaları dikkat çekiyor
06:48 Erdoğan: “Trump’ın savaşları bitirme söylemine inanmak istiyor, adımlar atmasını bekliyoruz”
06:23 AB’nin 5 büyük üyesinden Ukrayna’ya destek: “ABD yardımı azaltırsa mali ve askeri yardıma hazırız”
00:47 Kongo’nun İstanbul Fahri Konsolosu İlyas Keskin
00:32 Suriye: “İsrail’in Palmira kentine düzenlediği saldırıda 36 kişi öldü”
00:26 Yunanistan’da hayat pahalılığını protesto için işçiler 24 saatlik genel greve gitti, halk sokağa indi
00:15 ABD Temsilcisi Hochstein Hizbullah’la ateşkes sağlamak üzere İsrail’e gidiyor
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Depremin toplumda yarattığı psikolojik sarsıntı

Depremin toplumda yarattığı psikolojik sarsıntı
1 Mart 2023
901
A+
A-

Kahramanmaraş merkezli depremler tüm Türkiye’yi derinden sarstı. Depremler binaları yıkmakla kalmadı; psikolojik yıkıma da neden oldu. Felaket sonrası toplumda oluşan travmayla baş etmenin yolu ise uzmanlara göre rutine dönmek ve yardımlaşmaktan geçiyor.

Mine Yagıcı Çiftci
TRT Haber: Mine Yagıcı Çiftci

Asrın felaketi sonrası Türkiye tek yürek oldu, yaraların sarılması için el birliği ile mücadeleye girişildi. Büyük yıkımın ardından ortaya çıkan yürek yakıcı görüntüler, can kayıpları ve geride kalanların yaşadığı acı, herkesin acısı haline geldi.

Korku, kaygı, üzüntü, suçluluk ve empati… Deprem toplumsal bir travma da yarattı. Asrın felaketinden sonra toplumda oluşan travmayı ve çözüm yollarını TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nuray Karancı’yla konuştuk.

Depremin toplumda yarattığı psikolojik sarsıntı

“Derin bir acı ve yas içindeler”

“Gerçekten çok büyük bir felaket yaşadık ve etkileri bütün Türkiye’ye yayıldı” diyen Prof. Dr. Karancı, deprem sonrası herkeste farklı duyguların geliştiğine dikkat çekiyor. Bunların birkaç boyutlu olduğuna değinen Prof. Dr. Karancı, yaşanan kaygıyı şöyle anlatıyor:

“Herkesin üzerinde çok farklı duygular var. Bulundukları yerde böyle bir deprem olabilir mi? Evleri, iş yerleri güvenli mi? Onların da başına böyle bir şey gelebilir mi diye korku duyuyorlar. Bu meselenin bir boyutu… Ama bunun ötesinde derin bir acı ve yas içindeler.”

İnsanların pek çoğunun bu süreçte suçluluk, kaygı ve öfke de duyduğunu ifade eden Prof. Dr. Karancı, “Duygularımız çok karışık” diyor ve ekliyor:

“Depremlerden korkmak beklediğimiz, düşündüğümüz kadar olumsuz bir duygu değil. Çünkü bir korku ve kaygımız olmazsa şu andaki mekanlarımızı, yaşadığımız evlerimizi, güvenli hale getirme konusunda harekete geçmemiş oluyoruz. Son zamanlarda ev güvenliğini test ettirme müracaatlarında büyük bir artış var. İstanbul başta olmak üzere bütün Türkiye’de bu soru var, bu iyi bir şey. Bu işlevsel bir dönüşüm.”

Fotoğraf: Getty Images

[Fotoğraf: Getty Images]

Normal hayata dönmek onarıcı etkiye sahip

Peki bu zor süreci atlatmak için nasıl bir yol izlenmesi gerekiyor? Bunun için atılacak ilk adım insanların rutinlerine dönmek için kendilerine izin vermesi. Normal hayata dönmenin onarıcı etkiye sahip olduğunun altını çizen Prof. Dr. Karancı, “Bu, yaşananları unutup bir nevi acısı olanlara ihanet etmek değil. Ölçülü bir şekilde tekrar günlük hayatta yaptıklarımıza devam etmemiz çok önemli. Bu, yapılan araştırmalarla da desteklenen bir süreç” diyor.

Prof. Dr. Karancı bu noktada sözlerini şöyle sürdürüyor:

“Bir de şunu unutmamız gerekiyor; başkalarına yararlı olabilmemiz için bizim normal hayata dönüp güçlenmemiz gerekiyor. Onun için böyle olaylardan sonra işe, sosyal hayata dönmenin aslında unutmak anlamına gelmediğini, kendimize öz bakım anlamına geldiğini ve iyi olmaya devam etmemiz için bunun gerekli olduğunu bilmemiz gerekiyor.”

Fotoğraf: AA

[Fotoğraf: AA]

Yardımlaşmak iyileştiriyor

Prof. Dr. Karancı, başkalarına yardım etmenin de bu süreçte iyileştirici ve onarıcı etki sağladığını vurguluyor. Bu süreçte duyguları paylaşmanın önemine de dikkat çekerek, “Yaşadıkları kaygı, korku, üzüntü ve öfke gibi duyguları konuşmak iyi gelebilir” diyor.

İnsanların yaşadığı travmanın ne kadar süreceği ise kişiye göre değişiyor. Prof. Dr. Karancı, kişilerin kişilik özelliklerinin ve hayatlarındaki travma hikayelerinin belirleyici olduğunu ifade ediyor:

“Örneğin daha önce de bir deprem travması yaşamış olanlarda eski anılar tetiklenir. Yapılan çalışmalar onlardaki etkinin yıllarca sürebileceğini, özellikle yıl dönümlerinde reaksiyonlarının artabileceğini gösteriyor. Tabii depremde hayatta kalan kişilerin kayıpları da çok önemli. Yakınlarını kaybetmiş olanların normale dönmesi çok daha uzun sürebilir. Dolayısıyla kişiden kişiye değişecek ama yıkımın büyüklüğünü düşündüğümüz zaman çok uzun soluklu psikososyal destek faaliyetlerinin örgütlenmesi gerekiyor. Hem uzun soluklu hem de tüm Türkiye çapında… Çünkü bölge dışına da çok fazla geçişler oldu. Başka bölgelerde otursalar da yakınları ölenler oldu. Çok sayıda haneyi etkileyen bir olay bu.”

Depremi yaşamayanlar, özellikle yaşadıkları bölge riskliyse korkuya kapılıyor. Hatta bu süreçte düzenli uyku uyuyamamaktan yakınan çok sayıda kişi var. Bu tepkilerin olağan dışı bir duruma verilen normal tepkiler olduğunun altını çizen Prof. Dr. Karancı, bütün bu sorunların uzun süre devam etmesi ya da kişilerin iş ve sosyal hayatını etkilemesi durumunda uzmana başvurulması gerektiğini sözlerine ekliyor.

***

Yazar Hakkında

Mine Yagıcı Çiftci, 1979’da İstanbul’da doğdu. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü mezunu. Gazeteciliğe 1997’de henüz öğrenciyken başladı. NTV, Gold News Dergisi, Cordis Group, Memory Dergisi ve Medya Joy gibi yayın organlarında muhabir ve editör olarak görev yaptı. 2018’den beri TRT Haber’de çalışıyor.

ETİKETLER:
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.