Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Teröre karşı çok etkin ve başarılı bir mücadele yürüttük, yürütüyoruz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyaset üstü görülmesi gereken bir diğer konunun da terör belası olduğunu vurgulayarak, “PKK’sından FETÖ’süne, DEAŞ’ından DHKP/C’sine hiçbir ayrım yapmadan tüm terör örgütleri, milletimizin düşmanıdır. Hükümet ve devlet olarak teröre karşı çok etkin ve başarılı bir mücadele yürüttük, yürütüyoruz.” dedi.
UHA / İnternational News Agency
Türkiye’nin terörü kaynağında yok etme stratejisinin meyvelerini yurt içinde ve dışında topladıklarını anlatan Erdoğan, kesintisiz süren operasyonlar sayesinde bölücü terör örgütünü bitme noktasına getirdiklerini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Suriye ve Irak’taki harekatlarımızla da DEAŞ ve PKK-YPG terör örgütlerini sınırlarımızdan uzaklaştırdık. Attığımız bu olumlu adımları inşallah azimle sürdüreceğiz. Türkiye’nin ve bölgenin geleceğinde teröre yer olmadığını, dost düşman herkese göstermekte kararlıyız. Son seçimlerle birlikte bu kararlılığımız daha da perçinlenmiştir.” değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Sergi Salonu’nda Emniyet, Jandarma ve Sahil Güvenlik mensuplarıyla bir araya geldiği iftar programındaki konuşmasında, geçmişte olduğu gibi Türkiye’nin siyasetini, ekonomisini, diplomasisini terör örgütleri vasıtasıyla dizayn etmeye çalışanların emellerine ulaşamayacaklarını belirtti.
Can çekişen terör örgütlerini yeniden palazlandırma niyetlerini gördüklerini, bunları çok yakından takip ettiklerini kaydeden Erdoğan, özellikle dün akşamdan itibaren bazı illerde sokakları karıştırma, milletin malına, mülküne saldırma hadiseleri yaşandığını söyledi.
Birilerinin yine sokakları terörize etmeye kalkıştığını dile getiren Erdoğan, emniyet güçlerinin bu provokatörlere gerekli müdahalelerde bulunarak olayların büyümesini engellediğini vurguladı.
Erdoğan, şöyle devam etti:
“Her kim şiddeti, kaosu, eşkıyalığı, vandallığı bir hak arama yolu olarak görürse dün olduğu gibi yine karşısında devletimizin çelikten yumruğunu bulacaktır. Dünyanın hiçbir medeni devleti böyle bir şeye göz yummaz. Türkiye Cumhuriyeti de bir çadır devleti değildir, olmayacaktır. Burada şu hakikatin çok iyi bilinmesini isterim, milletin iradesine ve takdirine hiçbir şekilde hürmetsizlik etmeyiz. Ama Kandil’deki terör baronlarının da farklı maskeler altında baskıyla vatandaşlarımıza tekrar musallat olmalarına, şehirlerimizin huzuruna ve barışına kast etmelerine, milletin imkanlarını dağdaki teröristlere peşkeş çekmelerine, artık geçmişte kalan acıları insanımıza tekrar yaşatmalarına kesinlikle izin vermeyiz, veremeyiz. Bu tarz teşebbüsler karşısında, hukuk devletinin gereği neyse demokrasimizin neyi gerektiriyorsa onu yapmaktan çekinmeyeceğiz. Tüm siyasi aktörlerden de hukukun üstünlüğüne saygı göstermelerini bekliyoruz.”