Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Bizim insanımız basiret ve feraseti ile temayüz etmiş bir millettir”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü Programı’nda yaptığı konuşmada, “Bizim insanımız basiret ve feraseti ile temayüz etmiş bir millettir” dedi.
UHA / İnternational News Agency
“Bizim insanımız basiret ve feraseti ile temayüz etmiş bir millettir”
Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi:
“Oysa bu ülkede eli öpülecek kadın aranıyorsa böyle bir saygıya layık olanlar herkesten önce vatanımız için canlarını ortaya koyan şehitlerimizin yiğit analarıdır, eşleridir, başımızın tacı öğretmenlerimizdir, 15 Temmuz gecesi ellerinde bayraklarıyla darbecilere direnen demokrasi neferleridir. Bizim insanımız basiret ve feraseti ile temayüz etmiş bir millettir. Kimin samimi olduğunu, kiminde meseleleri istismar ettiğini çok iyi görür. Vicdan ve fikir terazisinde bunun değerlendirmesini çok iyi yapar. Hamdolsun milletimizin her bir ferdi gibi kadınlar da hakikatlerin farkında olduğu için yürütülen istismar faaliyetleri artık taban tutamıyor. Tüm hayatları kendileri gibi düşünmeyenleri ve davranmayanları yaşam biçimleri üzerinden tahkir etmekle geçenlerin yaşam tarzı yaygaraları komiktir. Hatta daha ötesi trajikomiktir.
Hiç uzağa gitmeye gerek yok. Gazze’deki insani dram bunun en çarpıcı örneğidir. Farklı siyasi görüşten, inançtan, kökenden vatandaşlarımızın neredeyse tamamının ortaklaştığı bir meselede dahi bunlar sınıfta kaldılar. İstisnaları bir tarafa bırakırsak bu çevrelerin haftalardır Gazze’de alçakça katledilen binlerce çocuk ve kadın için tek kelime ettikleri vaki değildir. Buna karşılık doğruluğu şüpheli kimi örnekler üzerinden zalimleri ve onların aparatlarını desteklemeyi maharet sayıyorlar.
“Türkiye on yıllar boyunca kılık kıyafet ile okumak isteyen kadınların başörtüsü ile uğraştı”
Türkiye’nin demokrasisine, hukukuna, kalkınmasına, istiklal ve istikbal mücadelesine bu kadar büyük darbeler vuran bu zihniyetin yol açtığı ağır maliyeti senelerce geri kalmışlık, faşist baskılar, zulüm olarak bunları ödedik. Kalkınma ve demokrasi yolculuğuna beraber başladığımız ülkeler ilerlerken sırf birilerinin ideolojik bağnazlıklarından dolayı Türkiye on yıllar boyunca kılık kıyafet ile okumak isteyen kadınların başörtüsü ile uğraştı. Lafa gelince kültürden, sanattan, ilerlemeden, bilimden bahsedenler kızlarımızı kazandıkları üniversitelerin kapısından içeriye dahi sokmadılar. Kılık kıyafet özgürlüğünün iptali için Anayasa Mahkemesi’ne koşanlar başörtüsüne bir metrekarelik bez parçası diyerek hareket edenler yine bu faşist zihniyetin mensuplarıydı.
“Emin adımlarla ilerleyen bir Türkiye gerçeğinden rahatsız oldular”
İleri demokrasiyi insan hak ve hürriyetlerini her alanda güçlü ekonomiyi, milletimize ve Türkiye’ye çok gördüler. Üreten, ihracat yapan, her alanda tam bağımsızlık yolunda emin adımlarla ilerleyen bir Türkiye gerçeğinden rahatsız oldular. Ülkemizin bir daha böyle felaketlerle karşılaşmaması için yönetim sistemi değişikliği dahil demokratik bir sistem içinde yapılabilecek her şeyi yaptık. Aynı şekilde gelenek göreneklerimizin arkasına saklanarak kadınları ezen, onları hor, hakir gören taassupla da kararlı bir mücadele yürüttük. Önümüzdeki dönemde de reformlarımızı sürdürerek ihtiyaç duyulan her alanda ülkemizi hak ettiği yere getirmeye devam edeceğiz. Kadınlarımızın taleplerine de bu çerçevede önceliklerimizin en başında yer veriyoruz.
“Türkiye Yüzyılı kadınların yüzyılı olacaktır”
Kadını dışlayan bir ülkede bir siyasette, bir programda sahip olduğu insan zenginliğinin yarısından vazgeçmiş demektir. Ne tarihimiz, ne medeniyetimiz, ne kültürümüz, ne gelenek göreneklerimiz böyle bir savrukluğa ve adaletsizliğe cevaz vermez. Biz bu anlayışla Türkiye Yüzyılı ne diyoruz? Kadınların yüzyılı olacaktır. İnşallah 21 yılda verdiğimiz her imtihan gibi Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu da hayata geçirecek, bu zaferin sevincini kadınlarla birlikte kutlayacağız. Kadını erkeği, genci ve yaşlısı ile tam bir dayanışma içerisinde mücadele ederek Allah’ın izniyle şiddetsiz bir Türkiye’yi sizlerle birlikte inşa edeceğiz. Kadına yönelik şiddetle mücadele 2024 yılı faaliyet planını bu doğrultuda atılmış çok kıymetli bir adım olarak görüyorum. Planın titizlikle uygulanması noktasında devletimizin tüm kurumları ile birlikte sivil toplum kuruluşlarımızın ve milletimizin her bir ferdinin gerekli hassasiyeti göstereceğine yürekten inanıyorum. Türkiye Cumhurbaşkanı olarak biz de planın başarısı için her türlü desteği vermekten geri durmayacağız. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da kadınların hak ve hukuk mücadelesinde yanlarında yer alacağız.”