Cevdet Yılmaz, kararlı bir şekilde ülkenin istikrarını ve kalkınmasını sağlayacak, refahını artıracak politikaları hayata geçirmeye devam ettiklerini belirterek, bu anlayışla milletin ihtiyaçlarını öngörme ve onlara yönelik çözümler üretme vizyonunu insan odaklı bir anlayışla daha ileriye taşıdıklarını açıkladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde özellikle ulaştırma, enerji, dijitalleşme gibi altyapı alanlarında yaptıkları büyük yatırımlarla ülkenin eksiklerini giderdiklerini ifade eden Yılmaz, “2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifimiz, bu kazanımlarımızı sürdürülebilir hale getirecek, ekonomik kalkınma ve sosyal refahı önceleyen bir perspektifle hazırlanmıştır” dedi.
Cevdet Yılmaz, Bütçenin, yatırımı, istihdamı, üretimi ve ihracatı destekleyen, sosyal refahı kalıcı bir şekilde artırıcı bir yaklaşıma sahip olduğunu hatırlatarak, Bütçede, büyümenin sağladığı imkanları, toplumun bütün kesimleri ile paylaşmanın esas alındığına vurgu yaptı.
“Sürdürülebilir büyümenin desteklenmesi”
Yılmaz, 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tekliflerinin işçisi, esnafı, emeklisi, genci ve yaşlısıyla toplumun tüm kesimlerinin ihtiyaçları gözetilerek hazırlandığını, her kaleminde 81 ilin düşünüldüğünü belirterek, 2025 Yılı Bütçesinin, güçlenen beşeri sermayenin, daha etkin hale gelen işgücü piyasasının bütçesi olduğunun altını çizdi.
Hazırlanan bütçenin, yüksek katma değerli üretimin, Türkiye’nin artan AR-GE ve yenilikçilik kapasitesinin bütçesi olduğuna da işaret eden Yılmaz, 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifinin, çevresel sürdürülebilirliğin, yeşil ve dijital ekonomiye geçiş yönünde teknolojik dönüşümün bütçesi olduğunu hatırlattı.
Bütçenin, kamu altyapı yatırımlarının etkinleştirilmesi ve tarımda verimliliğin ve üretimin artırılmasını içerdiğini söyleyen Cevdet Yılmaz, Bütçenin, afet sonrası dönemde ortaya koydukları hızlı rehabilitasyon iradelerinii yansıttığını, Maliye politiklarını, deprem hariç harcamaları kontrol altında tutacak, kamu açığını kademeli olarak düşürecek ve bütçe disiplinini koruyacak bir yaklaşım içerisinde kararlı bir şekilde uyguladıklarını belirtti.
Yılmaz, 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifinin, mali disiplinin sağlanması, ekonomik istikrarın korunması ve sürdürülebilir büyümenin desteklenmesi ile uyumlu olduğunu da söyledi.
Yeni OVP döneminde “makroekonomik ve finansal istikrarın kalıcı hale getirilmesi” hedeflerinin bulunduğunu da hatırlatan Cevdet Yılmaz, “Daha önce öngördüğümüz takvime uygun bir şekilde geçiş sürecinin tamamlanmasının ardından, dezenflasyon sürecimiz 2024 yılı haziran ayından itibaren başlamıştır.” dedi.
“Güven ve istikrarın teminatı olmaya devam edeceğiz”
Yıllık enflasyonun 2023 yılı mayıs ayında zirveye ulaştığı yüzde 75,5 seviyesinden, 2024 yılı ağustos ayı itibarıyla 26 puanın üzerinde azalışla yüzde 49,4 seviyesine gerilediğini açıklayan Yılmaz, bu eğilimin sürmesini beklediklerini belirtti.
Gerçekçi ve ayakları yere basan politikalarla gelecek dönemde enflasyonu kademeli bir şekilde düşürerek, 2026 yılında yeniden tek haneli seviyelere indirmeyi hedeflediklerini dile getiren Yılmaz, vatandaşların refah seviyesini en üst düzeye çıkarmak ve millete verdikleri tüm sözleri eksiksiz yerine getirmek için güven ve istikrarın teminatı olmaya devam edeceklerini vurguladı.
Bütçe kanun teklifinin, kamuya ait harcama tavanları ve gelir kalemlerine ilişkin tahminleri içeren Anayasal bir doküman olduğunu belirten Yılmaz, 2025 yılı merkezi yönetim bütçesi kapsamında 227 kamu idaremizin bütçesi yer aldığını belirterek, 2025 yılı Merkezi Yönetim Bütçesinde bütçe giderlerinin 14 trilyon 731 milyar lira, bütçe gelirlerinin ise 12 trilyon 800 milyar lira olacağının öngörüldüğüne vurgu yaptı.
Cevdet Yılmaz, Bütçe açığının gayri safi yurtiçi hasılaya oranının ise yüzde 3,1 olarak gerçekleşeceğini tahmin etttiklerini hatırlatarak, Bütçe gelirlerinin alt kalemlerinin ise Gelir Vergisi 2 trilyon 130 milyar lira, Kurumlar Vergisi 1 trilyon 637 milyar lira, Özel Tüketim Vergisi 2 trilyon 121 milyar lira, Katma Değer Vergisi 3 trilyon 599 milyar lira, diğer vergi gelirleri 1 trilyon 652 milyar lira, vergi dışı gelirlerin ise 1 trilyon 662 milyar lira olduğunu dile getirdi.
Yılmaz, 2023’te yaşanan tarihin en büyük deprem afetinde hasar gören bölgelerin yeniden ihyası, imarı ve depremin etkilerinin süratle ortadan kaldırılması için 2023 yılında 960 milyar lira harcama yapıldığını aktararak, deprem harcamalarının bütçe açığına etkisinin GSYH’ye oranla yüzde 3,6 olduğunu açıkladı.