Araştırma / Türkiye’deki Suriyeli Öğrencilerin Eğitime Katılımı ve Toplumsal Uyumu
İSTANBUL-UHA HABER / Marmara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Yerel Yönetimler Bölümü Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Yasemin Çakırer ÖZSERVET, göçün iki toplumun kültürel ve sosyal etkileşim derecesinin yüksek olduğu toplumlarda kültürleşme ve değişime ya da uyuma yol açtığını açıkladı.
(UHA) Uluslararası Haber Ajansı’ndan Ataner YÜCE’ye açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Yasemin Çakırer ÖZSERVET, ‘Göçmen Çocuğun eğitim Hayatına Uyumu’ konusunda, etkileşim derecesinin düşük olduğu toplumlarda ise ayrışmaya yol neden olduğunu belirterek, bu ayrışmanın olmaması ya da bütünleşmeye dönüşebilmesi için iki toplumun uyumu konusunun oldukça önem arz ettiğini dile getirdi.
Türkiye’de 2017 yılının Mayıs ayı itibariyle 2.984.633 milyon Suriyeli mülteci yaşadığın ifade eden Doç. Dr. Yasemin Çakırer ÖZSERVET, bu mültecilerin 1,2 milyonun çocuk bulunduğunu [7], bu genç nüfusun en önemli ihtiyaçlarından birisinin şüphesiz eğitim olduğunu ve ayrıca 1982 Anayasasının 42. maddesinde “kimse, eğitim ve öğretim haklarından yoksun bırakılamaz“ denildiğini aktardı.
Doç. Dr. ÖZSERVET, Eğitimin temel insan haklarından biri olduğuna vurgu yaparak şunları söyledi:
“Türkiye’de toplamda 870 bin okul çağında Suriyeli öğrenci bulunmaktadır ve bu öğrencilerin 380 bini halen okula gidebilme imkânına kavuşamamıştır” diye konuşan Doç. Dr. Yasemin Çakırer ÖZSERVET, Türkiye’de devlet okullarında eğitim gören “Geçici koruma altındaki Suriyeli öğrenci sayısının Milli Eğitim Bakanlığı’nın verilerine göre 169 bin 10, Geçici eğitim merkezlerinde eğitim gören Suriyeli sayısının ise 294 bin 112 olduğunu ifade etti. [9]
Doç. Dr. ÖZSERVET, Eğitim hayatındaki sığınmacı/ göçmen çocuğun yaşadığı uyum problemlerini etkileyen en önemli etmenin çocukların akranlarıyla dil bilmedikleri için iletişim kuramamaları olduğunu, çünkü yaşanılan uyum sorunlarının boyutunu ve derecesini etkileyen en önemli etkenin göç eden yabancı öğrencinin arkadaş çevresi ve bu arkadaş çevresiyle kurduğu ilişkilerin boyutu bulunduğunun altını çizdi.
“Göç eden öğrencilerin (dil gibi bariyerlerden dolayı) genellikle aynı milletten öğrencilerle arkadaşlık yapmayı seçmesi, bu öğrencilerin diğer öğrencilerle uyumunu da zorlaştırmaktadır” diyen Doç. Dr. Yasemin Çakırer ÖZSERVET, “Kendi aralarında kendi dillerini konuştukları için göç ettikleri ülkenin dilini öğrenme süreçleri de tabi ki uzamaktadır” dedi. [10]
Doç. Dr. ÖZSERVET, Göçmenlerin geldikleri ülkelerdeki kültürel ve dilsel farklılıkların da eğitim süreçlerinde problemlere yol açtığını belirterek, Türk insanlarının yapısına uygun olan Türk eğitim sisteminingöçmen çocukların eğitim sorunlarını çözmede yetersiz kalabildiğini, öğretmenleriyle düzgün iletişim kuramayan göçmen öğrencilerin eksiklikleri ve olası başarısızlıklarının arkasında yatan nedenleri tespit etmenin de çok güç olduğunu anlattı.[11]
Eğitimdeki başarı ve uyumun sadece eğitim kurumuna ya da devlete bağlı olmadığını dile getiren Doç. Dr. Yasemin Çakırer ÖZSERVET, “Eğitim süreçlerinde öğrencilerin ailelerine ve geldikleri toplumsal yapıya da büyük bir sorumluluk ve görev düşmektedir. Ailelerin çocuklarıyla kurduğu iletişim tarzı, eğitim sorunlarıyla ilgilenmesi ve eğitime bakış açıları çocuğun eğitim sürecini etkilemektedir” dedi.
***
TASAM Yayınları tarafından tarafından yayımlanan “Yeni Güvenlik Ekosistemi ve Çok Taraflı Bedeli“ isimli kitaptan alınmıştır.
[UHA Haber Ajansı, 24 Ekim 2021]