ref: refs/heads/v3.0
enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
11:53 Kocaelispor cephesinden Amed maçı öncesi açıklama
11:30 Bu derede bu kadar balık!
09:50 Perspektifi: Türkiye’nin Sağlık Turizmi
09:43 Bursa’nın termal zenginlikleri, Kültür Turizm ve Tanıtma Birliği’nin de katkılarıyla ulusal ve uluslararası platformlarda tanıtılacak. 
09:13 Bu büyük yazı ve resim ustası Etem Çalışkan ve otuz beş yıllık yakın dostu, grafik sanatçısı, araştırmacı yazar Selahattin YALÇIN
08:26 Yurtdışında bahçe duvarlarının güneş panelleriyle yapılması fikri son yıllarda oldukça popülerleşmeye başladı
20:36 Zoraki Misafir
12:33 Bursa’da Atatürk’ün Selanik’te doğduğu evin benzerinin temeli atıldı
11:56 Kaligrafi sanatçısı ve ressam Etem Çalışkan, 97 yaşında hayatını kaybetti
11:53 Dünyadaki birçok gazetenin örnek aldığı Hürriyet 1 Şubat’tan itibaren kapandı!
09:30 Gazeteci Tuğçe İçözü, Teknolojide gündemin öne çıkan haberleri
07:45 Alzheimer’la mücadele eden Yeşilçam’ın ünlü isminden üzen haber Sevtap Parman’dan üzücü haber
07:22 Su Politikaları Derneği’nden (SPD), 2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü mesajı!
07:03
06:10 UHA / İnternational News Agency’dan gündemin öne çıkan şirket haberleri
21:19 Nizip Ticaret Odası 2025 yılının ilk Meclis Toplantısını gerçekleştirdi 
20:45 Gölerimiz ve Sulak Alanlarımız Havza Esaslı Korunmalı
11:42 Genç ve U21 Avrupa Karate Şampiyonası 7-9 Şubat tarihlerinde Polonya’da yapılacak
10:44 AK Parti iktidarı döneminde, Edirne’nin ulaşım ve iletişim altyapısı için yaklaşık 50 milyar lira yatırım gerçekleştirildi
10:30 Bakan Uraloğlu, “Yeni bir AB projesine başlamayı planlıyoruz”
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Apo’yu İstanbul’a kim getirdi?

Apo’yu İstanbul’a kim getirdi?
11 Ocak 2025
14
A+
A-

Biz ne PKK’yı biliyoruz ne Apo’yu tanıyoruz ne de Apo’nun Türkiye’ye kim tarafından niçin teslim edildiğini biliyoruz. Bildiklerimiz sağdan soldan duyduklarımızdan ibaret. Ve sonuçta bu işler gün geliyor, herkesin bildiği bir sırra dönüşüyor. Bilinler de konuşmuyor, konuşanlar da bir şekilde susturuluyor.

-Abdurrahman DİLİPAK-

UHA / İnternational News Agency

Yeni Akit Gazetesi köşe yazarı Gazeteci Abdurrahman DİLİPAK, kaleme aldığı “Apo’yu İstanbul’a kim getirdi?” başlıklı yazısında, bu işlerin rejimin tabusu olduğuna dikkat çekerek,  “Çağdaş bir rejim, büyük bir taassubla bu tabularını koruma konusunda ısrarcı olmaya devam etmektedir. Mesela, Devletçilik 1. Cumhuriyet’in bir şartıdır. 6 Ok’dan biridir. Değiştirilemez, değiştirilmesi de teklif edilemez” diyor.

Abdullah Öcalan operasyonunu sadece 10 yetkili biliyordu

Daha sonra karma ekonomiye geçildiğini hatırlatan Yazar DİLİPAK, şunları dile getiriyor:

“Ardından serbest piyasa ekonomisine geçildi, bugün global ekonomiye ve bu anlamda uluslararası sisteme entegre ediliyoruz, ama yine de “İnadına Devletçi”yiz. Çünkü bu duvardan bir tuğla çekerseniz, duvar çöker. Yakında devlet diye bir şey kalmayacak ama CHP’nin 6 oku, laik rejimin kutsal ikonu olarak orada duracak. Komik ama gerçek! Ecevit’e bir zafer armağan edilmesi gerekiyordu.  Edildi.  Sadece Ecevit’e bir  zafer armağan edilmedi, Apo’da böylece PKK’nın başından kopartıldı? Yeni bir PKK için kapı aralandı. Artık bu anahtar, bu kilidi açmaz! Bize bu işin bir MİT başarısı olduğu anlatıldı. Ama kimse işin içinde MOSSAD’ın rolü hiç sorgulanmadı. Bu süreçte Ecevit ile Netenyahu arasındaki işbirliğinden kimse söz etmedi. Bu konuda Ecevit Netenyahu’yu aradığında, Netenyahu kendisine “aramanızı bekliyordum” dedi. Sahi bu bilgiyi ona kim verdi ve Ecevit’e Netenyahu’yu aramasını kim söyledi?”

Bahçeli Öcalan'ı asması için Erdoğan'a fırlattığı ipi unuttu - Tele1 TV  Canlı yayınÖcalan'ın idamını Bahçeli engelledi | Politika Haberleri

Abdurrahman DİLİPAK, “Devlet Bahçeli, o gün kürsüden ip atarken, nasıl oldu da idam cezası kaldırıldı. Ve bugün Bahçeli, TBMM çatısı altında konuşmaya davet ederken kime ne mesaj veriliyor dersiniz!.” diyor.

Son dakika: Öcalan'ın nasıl yakalandığını anlattı! - Haberler Milliyet

DİLİPAK yazısında, “Biliyorsunuz, Apo Cavid Çağlar’ın kiralanan özel uçağı ile getirildi. Cavid Çağlar uçağının kiralandığını biliyordu ama, niçin kiralandığını bilmiyordu. Yabancı bir iş adamının kiraladığı söylenmişti kendine. O operasyon tamamlandıktan sonra parasını almış. Apo Rusya’dan Yunanistan’a, oradan İtalya’ya gidiyor, oradan Hollanda’ya gitmek istiyor ama kabul etmiyorlar. Yunanistan’a gitmek istiyor, ama Yunanistan Kenya’daki diplomatik merkezine gitmesini istiyor. Bütün bu süreçte MOSSAD bir iş adamı kılıklı ajanı üzerinden süreci takip ediyor. Apo’yla konuşan bu adam, onu Irak’a Kandile yakın bir bölgeye gitmeye ikna ediyor. Orası kendisi için daha güvenli olacaktır. O aslında Irak’a gittiğini düşünüyordu” şeklinde aktarıyor.

DİLİPAK, Bahçeli’nin, Erdoğan ile 2007 yılında yaşadığı Öcalan tartışmasında, bir seçim mitinginde kürsüden ip fırlatarak, “Alın şu ipi asın” çağrısı yaptığını hatırlatıyor, “Ama İdam cezası 3 Ağustos 2002’de AB Uyum Yasaları çerçevesinde kaldırıldı ve ondan sonrada kimsenin sesi çıkmadı. Çünkü mesaj alınmıştı” şeklinde yorumluyor.

Uluslararası Politika Akademisi – (UPA) – 1990'LAR SİYASETİNDE MESUT YILMAZ

Yeni Akit Gazetesi köşe yazarı Gazeteci Abdurrahman DİLİPAK, kaleme aldığı “Apo’yu İstanbul’a kim getirdi?” başlıklı yazısına şöyle devam ediyor:

“28 Şubat 1997 post modern darbesinin ardından 55. Hükümet 20.6.1997’de ANAP Gen. Başk. ve Rize Milletvekili Mesut Yılmaz tarafından kuruldu. Hükûmet ANAP, DSP ve DTP tarafından oluşturulan azınlık koalisyonu olarak kurulurken CHP de hükûmeti dışarıdan destekledi.

1 yıl sonra 56. Cumhuriyet Hükûmeti DSP genel başbakanı tarafından kurulan 4. Ecevit Hükûmeti, olarak 11 Ocak 1999’da kuruldu ve bu hükümet 28 Mayıs 1999 tarihleri arasında görev yaptı. ANASOL-M Hükûmeti olarak da bilinen 57. Türkiye HükûmetiDSP, MHP, ANAP’tan oluşan 5. Ecevit Hükûmeti  28 Mayıs 1999 – 18 Kasım 2002 tarihleri arasında görev yaptı. İşte tam da bu sırada (11 Ocak 1999’da kurulan 56. Hükümet), bu hükümetin kurulmasından 35 gün sonra, bir bakıyorsunuz Apo bize “Asmayacaksınız” diye paketlenip teslim edilmiş.

Türk siyasetinin Karaoğlan'ı Bülent Ecevit: Beş kez başbakanlık yaptı,  hakkında 130 dava açıldı, Kıbrıs harekatı ve Öcalan'ın getirilmesinde baş  aktördü | Independent Türkçe

Başbakan Ecevit’e, bir dost ülkenin (!?) istihbaratından birileri, “Netenyahu ile görüşün o bu konuda size yardım edecek” demiş. Ecevit Netenyahu’yu aramış, Netenyahu da “zaten ben de sizden telefon bekliyordum” demiş. MOSSAD devreye girmiş, bütün işler ayarlanmış. “Irak’la ve İsrail’le iş yapan bir Arap İşadamı” (!?) Öcalan’a “sizi Irak’a götüreceğiz, orası daha güvenli” demiş. O da “Tamam” demiş. Sonra da onu alıp uçağa bindirince MOSSAD Öcalan’ı bizimkilere teslim etmiş. O İsrail şimdi PKK/PYD’yi bize karşı kullanmaktan, Davud Koridoru üzerinden Kürdistan’ın sınırlarını Akdeniz’e uzatmaktan söz ediyor.

Bu işi yapanlar NATO’cuların “bizim iyi çocuklar”ı.. Bizimkiler de “Kurşunu sıkanlar da, yiyenlerden bizden” diyor ama sözün ucunun nereye gittiğini bile düşünmüyorlar. Sonunda Türk’ün de Kürd’ün de anasını ağlatıyorlar, bu “Şeytani oyun”la ve bizim çocuklarımızı kullanarak! İşe bakın, bu olay 56. Hükümet zamanında oluyor, Bu olayın hemen ardından 57. Ecevit hükümetine MHP de dahil ediliyor.

AA konuyla ilgili bu olayın üzerinden 21 yıl geçtikten sonra 14.02.2020’de şu haberi yayınlamıştı: “Terörist başının Kenya’da paketlenip Türkiye’ye getirilmesinin üzerinden 21 yıl geçti. 15 Şubat 1999’da, üst düzey Yunan yetkililerin baskısı sonucu konsolosluktan çıkartıldı ve götürüldüğü Nairobi Havalimanı’na operasyon düzenleyen Türk güvenlik güçlerince yakalanıp, Türkiye’ye getirildi”.

PAKETLENİŞİNİN ÜZERİNDEN 21 YIL GEÇTİ

Haberin devamında bu bilgiler veriliyordu: “Dünyanın en kanlı terör örgütlerinden PKK’nın kurucusu terörist elebaşı Abdullah Öcalan, 21 yıl önce 15 Şubat 1999’da siyasi sığınma talebinde bulunduğu Hollanda’ya gitmek üzere geldiği Nairobi Havalimanı’nda bordo bereliler tarafından düzenlenen operasyonla yakalanıp Türkiye’ye getirildi.

AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, İmralı Cezaevi’nde çarptırıldığı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını çeken terörist elebaşı Öcalan, 21 yıl önce filmleri aratmayacak bir operasyonla yakalandı. Terörist Öcalan’a hamilik yapan Hafız Esed’in başta olduğu Şam yönetiminin, “Süleyman Şah Türbesi“, “Hatay” ve “PKK” konularında Türkiye’ye yönelik eylem ve söylemleri 1998’de iki ülke arasındaki krizi ileri bir boyuta taşıdı.

Atilla Ateş - Biyografya

Dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Atilla Ateş’in 16 Eylül 1998’de “Bazı komşularımız bizim iyi niyetimizi, gösterdiğimiz yakınlığı yanlış değerlendirmişlerdir. Apo denilen eşkıyayı kendi ülkelerinde barındırıp, onu destekleyerek, Türkiye’yi terör belasına bulaştırmışlardır. Türk milleti artık bu konuda göstereceği iyi niyetin sonuna gelmiştir. Sabrımız tükenmek üzeredir. Sabrımızı taşırmasınlar” diyordu.

1987 TBMM Bütçe Görüşmeleri - Süleyman Demirel - YouTube

Demirel de TBMM’de “Tüm uyarılarımıza ve barışçı açılımlarımıza rağmen hasmane tutumundan vazgeçmeyen Suriye’ye karşı mukabelede bulunma hakkımızı saklı tuttuğumuzu ve sabrımızın taşmak üzere olduğunu bir kere daha dünyaya ilan ediyorum.” sözleri üzerine Hafız Esed, Öcalan’ın sınır dışı etme kararı aldı. Bu işler böyle olur. Birileri Tavşana kaç, tazıya tut diyecektir. Şeytan bu işte herkese rollerini dağıtır. Bu oyun böyle oynanır. Süreç böyle başladı. Yunanistan, Rusya, İtalya, tekrar Rusya, tekrar Yunanistan; Hollanda ve Belarus’a gitmek istedi ama, o yollar kapatılmıştı. Atina’dan 2 Şubat’ta Kenya’ya hareket etti. (devam edecek)

***

Yazar hakkında

Yeni Akit gazetesi köşe yazarıdır.

Abdurrahman Dilipak, 1949 yılında Osmaniye Düziçi ilçesi Haruniye’de Fatma Pakize (Aksay) Hanım ile Ali Bey’in oğlu olarak doğmuştur. 1969 yılında Konya İmamdu. 1964 yılında kısa süreli olarak “Düziçinde Kasırga” isimli bir kartela gazete çıkarttı.

İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Arap ve Fars Filolojisine girdi ve bu arada iki yıl okuduktan sonra İstanbul Ticari İlimler Akademisi Gazetecilik Halkla İlişkiler Yüksek Okuluna kaydoldu ve 1980 de bu okuldan mezun oldu.

1969 yılında, D.S.İ. 6. Bölge Müdürlüğünde Arazi Elektirifikasyonu Kontrolü olarak çalışma hayatına başladı, 1971 yılında judo antrenörü oldu.

1981 yılında Burdur’da 58. Er Eğitim Tugayında Kısa Dönem askerlik yaptı.

Abdurrahman Dilipak, 1972 yılında Fetih Yayınevim Şirketini kurdu, 1973 yılında Yeni Sanat Dergisi Yayın Kurulunda yer aldı. Aynı yıl Milli Türk Talebe Birliği Sinema Kulübü üyesi oldu. Ardından, ‘Burak Film’ Kurucu Ortakları arasında yer aldı ve Milli Sinema Tartışmalarına Katıldı. 1977 yılında Adım Dergisi Genel Yayın Müdürü, 1988-1990 yıllarında Dış Politika Dergisi Yayın Yönetmeni, 1972-1993 yıllarında Milli Gazete yazarı, 1978-1993 yıllarında Bazın Hicret Dergisi Genel Yayın Müdürü, Seriyye Dergisi sorumlu Yazı İşleri Müdürü, 1994 yılında Cıngar Mizah dergisinde yazarlık yaptı.

1993 yılından itibaren Akit gazetesi, 1990 yılından itibaren haftalık Cuma Dergisi’nde yazarlık, 1996-1997 yıllarında Haftalık Selam Gazetesi, 1996 yılında günlük Yeni Şafak Gazetesi, Aylık Görüş (Almanya), Aylık Pir dergisi, Gazete Gazetesi’nde (Avusturalya) yazarlık yapmıştır.

Ayrıca bir çok kuruluştan şükran plaketi ve belgesi alan Abdurrahman Dilipak, çeşitli televizyon kanallarında programlar yapmıştır. Bu güne kadar on binin üzerinde makale, 40’a yakın kitap, 2500 e yakın konferans ve 20 yağlıboya tablo yapmıştır.

Abdurrahman Dilipak, 1 Aralık 1975 tarihinde Ankara’da, Asiye Turgut’la evlendi. Ali Osman(d.1976), Ahmet Taha(d.1981), Fatma Zehra(d.1983) ve Ahsen Büşra(d.1993) adlarında 4 çocuğu vardır.

Abdurrahman Dilipak, 3 nisan 2013 tarihinde Ak Parti Hükümeti tarafından açıklanan ve barış sürecini yönetecek olan 63 kişilik Akil insanlarlistesine Doğu Anadolu Bölgesinden girmiştir.

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.