Almanya’daki Türk Seçmenin Tavrında Neler Etkili?
Cumhurbaşkanlığı seçimi ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi’nde yurtdışındaki seçmenlerin temsilciliklerde oy kullanacakları tarih aralığı ve oy kullanılacak adresler bundan kısa bir süre önce Yüksek Seçim Kurulu (YSK) tarafından ilan edildi.
BERLİN, UHA
Almanya’dan Uluslararası Haber Ajansı (UHA) Muhabiri Luisa NEUBAUE’nin ‘VOA’dan Cem DALAMAN’ın haberine dayandırdığı haberinde, Yapılan açıklamada 74 ülke ve 177 noktada oy kullanılacağı belirtildi. En çok oy kullanılacak ülke 26 nokta ile Türk vatandaşlarının yoğun olarak yaşadığı Almanya oldu. Almanya‘da Berlin, Düsseldorf, Essen, Essen/Dortmund, Essen/Siegen, Frankfurt, Frankfurt/Fulda, Frankfurt/Limburg, Hamburg, Hamburg/Kiel, Hannover, Hannover/Bremen, Karlsruhe, Karlsruhe/Mannheim, Kassel, Köln, Köln/Aachen, Mainz, Mainz/Saarbrücken, Münih, Münster, Münster/Bielefeld, Nürnberg, Nürnberg/Regensburg, Stuttgart ve Stuttgart/Ulm başkonsolosluklarında oy kullanılabilecek.
Oy verme işlemleri Almanya’daki bazı temsilciliklerde 27 Nisan’da, bazılarında ise 29 Nisan’dan itibaren 9 Mayıs’a kadar sürecek. Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalması durumunda ise seçmenler, 20-24 Mayıs arasında sandıklara gidebilecekler.
Yurtdışında, Türkiye’deki seçimlerde oy verme hakkına sahip kayıtlı seçmen sayısı 3,5 milyon civarında. Bu seçmenlerin 1,4 milyonla yaklaşık yarısı Almanya’da yaşıyor. En son 2018 yılındaki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Almanya’daki Türk seçmenlerin yüzde 64,8’i Recep Tayyip Erdoğan, yüzde 21,9’u Muharrem İnce, yüzde 10’u ise Selahattin Demirtaş’a oy vermişti.
Yurtdışından alınan oylar Türkiye’deki seçimlerde meclis aritmetiğini değiştirebilme ve seçim barajını aşma açılarından etkili olabiliyor. Bu durum, Almanya’daki Türkler’in siyasi tutumuyla ilgili tartışmayı alevlendirirken AKP’ye yönelik yurtdışındaki sempatinin nasıl izah edilebileceği soruları da yıllardır hem Türkiye kökenlilerin hem de Alman uzmanların gündemini belirliyor.
Alman Bilim ve Siyaset Vakfı (SWP) tarafından yapılan ve 2020’de yayınlanan bir araştırmaya göre, AKP’nin Almanya’daki seçmenlerden büyük destek almasının maddi ve duygusal sebepleri var.
Bu sebepler arasında gerek Türkiye’deki kamu kurumlarında gerekse de Almanya’daki Türk temsilciliklerindeki artan kalite, hükümetin olumlu imajına katkı sağlayan gelişmeler arasında sayılıyor. Ayrıca Türk göçmenler arasında hakim olan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sebep olduğu ‘‘güçlü Türkiye’’ algısından beslenen gurur duygusu, AKP’ye yönelik ilgiyi arttıran bir diğer faktör olarak anılıyor.
Berlin Bilim Merkezi’nden (BWZ) sosyal araştırmacı Ruud Kopmans, AKP’nin Almanya’da elde ettiği geniş seçmen kitlesini, seçmenlerin sosyolojik zeminleriyle gerekçelendiriyor. AKP ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Türkiye’de olduğu gibi Almanya’da da özellikle eğitim seviyesi daha düşük muhafazakarlar arasında puan toplamayı başardığını ifade eden Koopmans, Türkiye’de Cumhurbaşkanı’na en çok Orta Anadolu seçmeninin destek verdiğini, Almanya’daki Türkler’in çoğunun da bu bölgeden geldiğini söylüyor.
Buna karşılık, kendini Kemalist ve laik olarak tanımlayanların özellikle ABD’ye göç ettiğini savunan araştırmacı, orada Erdoğan’a verilen oy oranının yüzde 16 olduğunu hatırlatıyor. Kopmans, “ABD’deki Türk göçmenler ortalama bir Amerikalı’dan daha iyi eğitimli. Buna karşılık, Almanya ve diğer kıta Avrupası ülkelerindeki Türkler, Erdoğan’ın Türkiye’de yüzde 60 veya daha fazla oy aldığı Anadolu’nun kırsal bölgelerinden geliyor” şeklinde konuşuyor.
Yapılan araştırmalar, seçmenlerin Türkiye’de ve Almanya’da oy verecekleri partiyi farklı bir siyasi akıl yürüterek seçtiklerini ortaya çıkardı. Hamburg Protestan Üniversitesi’nden sosyal bilimci Yaşar Aydın, seçmenlerin geçen yıllarda Almanya’da yapılan seçimlerde daha çok sosyal demokrat ve sol ya da Yeşiller gibi alternatif partilere, Türkiye seçimlerinde ise çoğunlukla AKP’ye destek vermesinin çok boyutlu nedenleri olduğunu söylüyor.
Aydın, “Almanya’da yaşayan Türkler’in, Almanya’daki seçimlerde sol partileri, Türkiye’deki seçimlerde ise sağ partileri tercih etmelerini sadece pragmatizmle açıklayamayız. Bunun çok farklı nedenleri var. Öncelikle bu kesimin Almanya’da ve Türkiye’de farklı sorun ve statülere sahip olduğunun altını çizmemiz gerekiyor. Almanya’da ırkçılık ve ayrımcılıkla mücadele bu kesim için çok önemli. Burada sol partiler gündeme geliyor. Çünkü sosyal demokrat SPD ve Yeşiller, burada yaşayan Türkler’in ve diğer göçmenlerin sorunlarına eğilen bir kesim olarak öne çıkıyor. Türkiye’de ise durum değişiyor. Türkiye’de bir azınlık olmak söz konusu değil, orada farklı motivasyonlar belirleyici oluyor. Oy kararında en önemlisi de kendisine hangi parti el uzatıyorsa, onu tercih ediyor. Türkiyeli seçmenin pragmatist bir yanı olduğunu da belirtmek gerekiyor. Farklı kıstaslar devreye giriyor; örneğin etnisite ya da kültürel kodlar önemli oluyor. Ancak şu ana kadar Türkiye’deki sağ partilerin Almanya’daki seçmene daha yakın olmaları ve kendilerini bu şekilde tanıtmaları sonuçta en önemli neden” değerlendirmesini yapıyor.
Son beş yılda yoğunlaşan beyin göçünün Almanya’daki göçmen profilini değiştireceğini söyleyen Türkiye ve Uyum Araştırmaları Merkezi’nden siyaset bilimci Caner Aver, önümüzdeki seçimde oy dağılımın bundan öncekilere kıyasla daha değişik olabileceğini savunuyor.
Aver, “Son yıllarda Almanya, Türkiye’den yeniden göç alan ülke konumuna geldi. Bu bağlamda yeni bir göçmen dalgasından bahsediyoruz. 2015’den bu yana beyaz yakalı, bilim insanları yoğun bir şekilde göç ediyor. Artı, son yıllarda sağlık sektöründe de yoğun bir göç var. Bunun neticesinde siyasi yelpaze değişecek gibi gözüküyor” dedi.
Gazeteci* Luisa NEUBAUE
***
Yazar hakkında
Luisa-Marie Neubauer, 21 Nisan 1996 yılında, Hamburg/Almanya’da dünyaya geldi. Neubauer, 2016’dan beri ONE adlı sivil toplum kuruluşunun gençlik elçisi ve Alman İklim Aktivisti. Göttingen Üniversitesi (2015–2020), Marion Dönhoff High School (2014) ve Kingham Hill School’dan mezun oldu. Igor Levit – No Fear adlı filmde rol aldı. Neubauer’in, Gegen die Ohnmacht: Meine Großmutter, die Politik und ich, adlı kitapları var.