Aksa Tufanı Sonrasında Dengesi Dağılan İsrail’in Kullandığı Yalan Silahı
Stratejik Düşünce ve Araştırma Vakfı (SDAV) kurucusu ve Vakıf Başkanı Sinan TAVUKCU, kaleme aldığı “Aksa Tufanı Sonrasında Dengesi Dağılan İsrail’in Kullandığı Yalan Silahı” başlıklı yazısında 7 Ekim’de Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugaylarının gerçekleştirdiği “Aksa Tufanı” operasyonundan bu yana yaklaşık iki ay geçtiğini dile getirdi.
UHA / İnternational News Agency
Vakıf Başkanı Sinan TAVUKCU, “Görünen o ki, Hamas-İsrail arasında devam eden savaş, İsrail ve destekçisi devletlerin arzu ettikleri gibi gitmiyor. Eşit güçler arasında cereyan etmeyen bu savaşta, İsrail Ordusu üstün ateş gücüne rağmen Hamas’a karşı bir üstünlük sağlayamadı. İsrail ordusunun tek başarısı, hava saldırıları ile çoğu çocuk ve kadın 20 bini aşkın Filistinliyi öldürmek ve taş üstünde taş bırakmamaktan ibaret oldu” dedi.
“Hamas’ı yok etme iddiası ile hareket eden İsrail devleti ne Hamas’ın lider kadrosunu ele geçirebildi ne de tünellere girebildi” diyen Sinan TAVUKCU, İsrail ordusuna ait yüzlerce zırhlı araç, içindekiler ile birlikte Kassam savaşçıları tarafından imha edildiğini ve hatta uğradığı ağır kayıplar sebebiyle kara operasyonu düzenlediği Gazze’nin kuzeyinden 3 Aralık’ta askerlerinin yüzde 70’ini geri çekmek durumunda kaldığını yazdı.
Sinan TAVUKCU, Sivil esirlerin takası için verilen 7 günlük “insani ara”nın (24-30 Kasım) biter bitmez, şartların lehine olduğunu düşünen İsrail ordusu esir askerlerin değişimini beklemeden 1 Kasım’da bu defa Gazze’nin güneyine saldırdığını, İsrail özel kuvvetlerinin ABD askerleriyle birlikte düzenlediği rehine kurtarma operasyonlarının da her defasında fiyaskoyla, kurtarmaya gelen askerlerin ve rehinelerin ölümüyle sonuçlandığına dikkat çekti.
İsrail hükümeti ülke içinde ciddi sıkıntılarla boğuşuyor
Savaş devam ederken İsrail hükümeti ülke içinde ciddi sıkıntılarla yüz yüze olduğuna vurgu yapan TAVUKCU yazısında, şunları aktardı:
“Hükümet, binlerce olduğu tahmin edilen askeri kayıplarını henüz açıklamaya cesaret edemiyor. Doğacak infiali ve zafiyet algısını önlemek için kayıpları gizlemeye, mümkün olduğunca az göstermeye, gerçeği açıklamayı ertelemeye çalışıyor. Nitekim, 10 Aralık tarihli Haaretz gazetesi hastane kayıtlarına göre yaralanan İsrail askerlerinin gerçek sayısının İsrail ordusunun açıkladığı rakamların neredeyse üç katı olduğunu yazdı.
Öte yandan, rehine ailelerinden oluşan binlerce kişi her gün Tel Aviv sokaklarında Hamas ile ateşkes yapılması ve rehinelerin evlerine getirilmesi için gösteriler düzenliyor. Netnayahu hükumeti ülke içinde ağır bir baskı altında.”
Sinan TAVUKCU, İsrail içinde bir başka krizin, 7 Ekim saldırılarında hayatını kaybeden bin 200 İsraillinin büyük çoğunluğunun İsrail ordusuna ait helikopter ve tank ateşiyle öldüğüne dair haber, görüntü ve itirafların medyada/sosyal medyada ortaya çıkmasıyla başladığını haırlatarak, “İsrail hükumeti bu bilgilerin yayılmasını önlemek için haberlerin yapılmasına sansür getirdi. Ancak, bir süre sonra bunlar tekrar gündeme gelecek ve İsrail vatandaşlarının kendi ordusu tarafından katledildiğinin ortaya çıkmasının yaratacağı travmaların ülke içinde çok farklı hesaplaşmalara yol açacağı tahmin edilebilir. Bunun açığa çıkması, İsrail’in dış dünyadaki bütün propagandasını da bitirecektir” dedi.
Diğer taraftan, savaşın devam ettiği ortamda İsrail’deki siyasi kanat ile askeri kanatın birbirlerine olan güvenini kaybetmiş durumda olduğunu hatırlatan TAVUKCU yazısında, 5 Aralık’ta savaş kabinesi toplantısına giren Genelkurmay Başkanı’nın üstünün Başbakan Netanyahu’nun korumaları tarafından ‘dinleme cihazı‘ şüphesiyle aranmak istenmesinin bu güvensizliği gözler önüne serdiğini, 7 Ekim’den bu yana siyasi kanat, “Aksa Tufanı” operasyonu karşısında yaşanan utançtan ordu ve istihbaratı sorumlu tuttuğuna dikkat çekti.
Vakıf Başkanı Sinan TAVUKCU, İsrail’i bekleyen bir başka handikabın ta sivil fanatiklere dağıtılan yüzbinlerce silahın olduğunu, İktidar ve muhalefetin iyice ayrıştığı ülkede bu silahların birbirine doğrultulması ve bir iç savaşa yol açması ihtimal dışı olmadığını, Başbakan Netanyahu hükümetine desteğin son anketlerde yüzde 27’lere inmiş durumda ve mevcut iktidarın sürdürülmesinin zor göründüğüne dikkat çekti.
İsrail’in mali açıdan da zor durumda olduğunu ifade eden TAVUKCU, “İsrail Maliye Bakanı savaşın İsrail’e günlük doğrudan maliyetinin 1 milyar şekel (246 milyon dolar) olduğunu açıkladı. İsrail Ulusal Ekonomik Konseyi tarafından Kasım ayı başında açıklanan raporda savaşın İsrail’e maliyetinin 54 milyar doları bulacağı hesap edilmişti” dedi. (devam edecek-İsrail’in dışarıya yönelttiği yalan propaganda)
***
Sinan TAVUKCU,
Yazar hakkında
Sinan TAVUKCU, 1961 Yılında Sivas’ta doğdu. 1985 yılında Gazi Üniversitesi İİBF Maliye Bölümünü bitirdikten sonra 1986 ’da Maliye Bakanlığı’nda Gelirler Kontrolörü olarak göreve başladı. 1997 yılında memuriyetten ayrıldı, Yeminli Mali Müşavir olarak serbest çalışmaya başladı. Stratejik Düşünce ve Araştırma Vakfı (SDAV) kurucuları arasında yer alan Sinan Tavukcu 8 Ağustos 2020 tarihinden itibaren SDAV Genel Kurulu tarafından Vakıf Başkanlığına getirilmiştir.