AK Parti Sözcüsü Çelik: Bizim irademiz seçimin zamanında yapılması yönünde
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, erken seçim tartışmalarıyla ilgili, “Bir değerlendirme yapılıyor. Net bir sonuca varırsak açıklayacağım ama bu, erken seçim düzeyinde bir tarih değerlendirmesi olmayacak.” dedi.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, partisinin MYK gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
Erken seçim tartışmaları
Çelik, bir gazetecinin, 2023 seçimleriyle ilgili 16-30 Nisan ve 14 Mayıs tarihlerinin gündeme geldiğini belirterek, “Seçimin öne alınması gerekli mi?” sorusu üzerine, şunları söyledi:
“Bizim irademiz seçimin 18 Haziran’da zamanında yapılması yönünde. Fakat 18 Haziran’la ilgili çıkabilecek bazı sıkıntılar… Vatandaşlarımızın yurt içinde bir seyahat dönemi olması ve çeşitli şekillerde ülkemizde büyük bir hareketliliğin yaşandığı bir dönem olması sebebiyle bir değerlendirme yapılıyor. Değerlendirmede net bir sonuca varırsak, tarih şudur şeklinde onu size açıklayacağım. Bu tabii ki bir erken seçim düzeyinde bir tarih değerlendirmesi olmayacak. Bu sadece 18 Haziran’da yapılmasının o sırada Türkiye içerisindeki işte yaz gelmiş, vatandaşlarımızın bir çoğu bulundukları yerleri terk ediyorlar, Anadolu’nun çeşitli yerlerine gidiyorlar, tarımla ilgili birçok konuyla ilgili bir takım tarihlere denk geliyor. O çerçevede bir değerlendirme yapılıyor. Bu değerlendirme de dediğim gibi bir erken seçim anlamına gelebilecek bir değerlendirme şeklinde değil, biraz daha çok az daha tarihin geriye çekilmesiyle ilgili. Ama bununla ilgili olarak üst kurullarımızda verilmiş kesin bir karar yoktur, kesin bir karar olduğunda ben sizinle paylaşacağım.”
Sinan Ateş cinayeti soruşturması
Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in öldürülmesi olayında yeni bilgiler olup olmadığının sorulması üzerine Çelik, şu bilgileri verdi:
“Ailesine baş sağlığı diliyoruz. Burada, bu menfur olay gerçekleştikten sonra yapılan yorumların bir çoğunu gördük. Bunların hiçbirine itibar edilmemesi gerekir. Bir ölüm üzerinden siyaset yapmaya kalkanlar var. Bunların tutumu ahlaki değil. Sonuç olarak, emniyet güçleri, Türkiye’nin adliyesi, emniyet teşkilatı bu konunun bütün boyutlarını açığa çıkaracaktır. Hele de bu tip meseleler örtbas edilecekmiş gibisinden yurt dışında örgüt bağlantılı bazı kişilerin Cumhur İttifakı’nı adres gösterek yorum yapması ve bunu yaygınlaştırmaya çalışması… Bütün bunları tespit ettik. Bunların hepsi, tamamen başka amaçlara matuf olarak gündeme getirilen şeylerdir. Emniyet teşkilatı, adliye işinin başındadır. Olay bütün yönleriyle aydınlatılacaktır.”
“Cumhuriyet, geleceğe emin adımlarla ilerliyor”
Bir yılın geride kaldığını ve Türkiye Yüzyılı’na adım atıldığını söyleyen Çelik, “29 Ekim 2023’te Cumhuriyetimizin 100. yılını görkemli devlet törenleriyle kutlayacağız.” diye konuştu.
1923’ten 2023’e büyük devlet geleneğinin, büyük millet iradesinin izlerini taşıyan pek çok yolculuk yapıldığını dile getiren Çelik, bu sürede Cumhuriyetin zorlu dönemlerden de geçtiğini ifade etti.
“Milletimizle ilgili ‘hasta adam’ benzetmesinin yapıldığı dönemlerde, ‘Biz burada varız, burası bizim vatanımız, binlerce yıldır buradayız ve bundan sonra da var olacağız.’ iradesini göstermek için kurduğumuz Cumhuriyet, geleceğe emin adımlarla ilerliyor.” diyen Çelik, Türkiye’nin ilk devlet başkanı, Cumhurbaşkanı, Cumhuriyetin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten bugüne kadar Cumhuriyete, millete hizmet eden başta Atatürk olmak üzere herkesi rahmetle andıklarını belirtti.
Çelik, “Bu millete ve devlete hizmet etmek her zaman onurların en büyüğü oldu. Aynı şuurla aynı bilinçle aynı azim ve iradeyle geleceğe yürüyoruz.” ifadesini kullandı.
“Büyük hizmet siyasetiyle milletimiz güçlü bir şekilde buluşturuldu”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başbakanlığı ve cumhurbaşkanlığı döneminde pek çok “sessiz devrim” gerçekleştirildiğini söyleyen Çelik, “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ ilkesine tehdit teşkil eden vesayet kurumsallaşmalarının, zihniyetinin hepsi ortadan kaldırıldı ve büyük hizmet siyasetiyle milletimiz güçlü bir şekilde buluşturuldu.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeni yıl vesilesiyle “özetin özeti olacak şekilde 254 hizmet kalemi”yle ilgili, büyük siyasetle ilgili açıklama yaptığını anımsatan Çelik, Erdoğan’ın paylaşımlarında, Togg’un yakında yollarda görülecek olmasından, ülkenin bağımsızlığı ve büyük bir enerji oyuncusu olması açısından bulunan doğal gaz ve petrol rezervlerine kadar pek çok konuda atılan güçlü adımların olduğunu bildirdi.
Çelik, “Büyük eserlerle Türkiye Yüzyılı’na damga vurmaya devam ediyoruz. Artık Türkiye, dışarıdan yapılan birtakım girişimlerle ya da içeride bünyesinin zayıflatılmasıyla manipüle edilecek bir ülke değildir. Türkiye, küresel düzeyde büyük bir aktördür, bu herkes tarafından kabul görmektedir ve Cumhuriyetimizin yeni yüzyılına bu içi dolu özgüvenle girecek şekilde bu seneyi karşıladı.” şeklinde konuştu.
Rusya-Ukrayna savaşı
Dış politikada karşı karşıya kalınan en büyük problemlerden birinin Rusya-Ukrayna savaşıyla ortaya çıkan bölgesel ve küresel tablo olduğunu dile getiren Çelik, şöyle devam etti:
“Atatürk’ün, ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ ilkesine sıkı sıkıya bağlı bir şekilde etrafımızda sorun ve savaş istemediğimizi, sorunların diplomasi yoluyla çözülmesi gerektiğini her defasında vurguluyoruz. Cumhurbaşkanımızın ‘sahada ve masada güçlü Türkiye’ olarak adlandırdığı şekilde Türkiye, kendisiyle masada müzakere etmek isteyenler için güvenilir bir ortak, güvenilir bir muhataptır ama hak ve menfaatlerimize dönük halel getirici davranışlar olduğu zaman da buna sahada cevap verecek güce sahip olduğumuz görülmektedir.”
Ömer Çelik, bütün bu soğuk savaş içerisinde Türkiye’nin ortaya koyduğu diplomatik dengenin, diplomatik performansın; Güney Kafkasya’dan Kuzey Afrika’ya, Orta Doğu’dan Balkanlar’a kadar Türkiye’nin bu bölgelerdeki varoluş biçiminin ne kadar kıymetli olduğunu bir kere daha gösterdiğini söyledi.
Avrupa Birliği diplomasisinin ise bütün bu süreçte etkili olması beklenirken çok etkisiz bir düzeyde kaldığını dile getiren Çelik, şunları kaydetti:
“Baştan beri söyledik. ‘Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu siyasi inisiyatiflere ve siyasi girişimlere destek verin’ dedik ama maalesef bu konuda ciddi bir performans ortaya koyamadılar. Halbuki bütün bu savaş tablosu içerisinde barışı mümkün kılabilecek yegane performans, Cumhurbaşkanımızın siyasetiyle Türkiye’den gelmişti. Öylesine bir ilkel inatla hareket ediyorlar ki Avrupa Birliği toplantılarında Cumhurbaşkanımız olmadan, Türkiye olmadan Rusya-Ukrayna meselesini konuşabilecekleri gibisinden bir yanılgı içerisine giriyorlar. Türkiye’nin masada olmadığı bir Avrupa Birliği toplantısında, Rusya-Ukrayna meselesinin konuşulması diplomasi olarak bile ifade edilemez. O sadece zihinsel egzersiz düzeyinde kalır.”
[UHA Haber Ajansı, 03 Ocak 2023]