AİHM’den Türkiye’ye Ahmet Altan Cezası
UHA HABER / Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 2016’daki darbe girişimine karıştığı iddiasıyla yargılanan gazeteci ve yazar Ahmet Altan’ın tutuklanmasına ilişkin başvuruyu değerlendirerek karara bağladı.
Mahkeme, Ahmet Altan kararında, “Hiçbir şey, Altan’ın eylemlerinin Türk hükümetini devirme planının bir parçası olduğunu göstermiyor” diyerek, Ankara’yı Ahmet Altan’a tazminat ödemeye mahkum etti.
AİHM, Ahmet Altan hakkında verilen tutukluluk kararı ile, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) “ifade özgürlüğünü” düzenleyen 10’uncu, “özgürlük ve güvenlik hakkını” düzenleyen 5/1’inci ve “tutukluluğun yasallığı konusunda mahkemece derhal karar vermesini ” düzenleyen 5/4 ve 5/5’inci maddelerinin ihlal edildiğine karar verdi.
Mahkeme kararında özellikle, Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak’ın darbeden bir gece önce, Samanyolu TV’de düzenlenen bir programda, “darbeye ilişkin subliminal/ince mesajlar verdiği” iddiasının hiçbir kanıt içermediğini, Taraf gazetesindeki yazılarının da ifade ve basın özgürlüğü çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. AİHM kararında, “İfade ve basın özgürlüğü demokratik toplumların temel ilkelerinden birisidir. Mahkeme hiçbir kanıtın, başvuranın eylemlerinin hükümeti devirmeyi amaçlayan bir planın parçası olduğunu göstermediğini not eder. Bu nedenle, söz konusu eylemlerin başvuranın iddia edilen cezai suçları işlediğine dair ‘makul şüpheler’ oluşturabileceği kabul edilemez. İhbar edilen tedbirlerin türünün, darbe girişiminin ve onu izleyen dönemin gerektirdiği katı önlemleri karşıladığı söylenemez” denildi.
Demirtaş ve Kavala için verilen 18’inci madde talebine ret
Yüksek Mahkeme, muhalif gazeteci Ahmet Altan’ın “susturulmak için ve açıklanmayan siyasi nedenlerle” tutuklandığı iddiasıyla 18’inci maddeye aykırılık başvurusunu ise yerinde bulmadı. Daha önce Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş hakkında uygulanan bu madde, bir kişinin, AİHS tarafından tanımlanmayan, dava dosyasında yer almayan “gizli, siyasi bir amaçla” tutuklanmasını içeriyor.
AİHM, Altan’ın tutuklanmasının tüm muhalif gazeteciler için caydırıcı bir nitelik içerse de 18’inci maddeyi ihlal için yeterli olmadığına hükmetti.
Kararda, “Mahkeme, başvuranın bu tür ciddi suçlamalara dayalı olarak tutuklanmasının, başvuranın görüşlerini kamuya açık bir şekilde ifade etme istekliliği üzerinde caydırıcı bir etkisi olduğunu ve kendisini ve haber yapan tüm gazetecileri etkileyen bir otosansür ortamı yaratma eğiliminde olduğunu kabul etmektedir. Bununla birlikte, bu bulgu da tek başına 18. maddenin ihlal edildiği sonucuna varmak için yetersizdir” ifadelerine yer verdi.
Altan ve Aksoy’a manevi tazminat
AİHM Ahmet Altan’ın yanısıra, benzer şekilde 15 Temmuz 2016 darbe girişiminden birkaç hafta sonra tutuklanan gazeteci Murat Aksoy’un “suç işlediğinden şüphelenmek için makul bir neden yoktur” hükmüne vardı. AİHM, Ahmet Altan’a 16 bin Euro, Murat Aksoy’a da 11 bin 500 Euro manevi tazminat ödenmesini de kararlaştırdı.
Karar bağlayıcı mı?
AİHS’in 43 ve 44’üncü maddelerine göre, AİHM’in aldığı karar henüz kesinleşmiş değil. Dün yapılan duyurunun ardından, davalı tarafların üç ay içinde karara itiraz ederek AİHM Büyük Dairesi’ne başvuru yapma hakkı var. Başvuru, yetkili beş hakim tarafından değerlendirildikten sonra Büyük Daire gündemine alınıyor. Eğer bu heyet, Büyük Daire’ye gidilmesi talebini kabul ederse, dava son kez Büyük Daire’de görüşülüyor. Burada alınan karar ise kesinlik içeriyor. Büyük Daire, alınan kararların uygulanıp-uygulanmadığının izlenmesi için dosyayı Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’ne devrediyor.
Bakanlar Komitesi, halen uygulanmayan, Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala’ya ilişkin kararların dosyalarını izliyor ve Türk hükümetinden Kavala ve Demirtaş’ın derhal serbest bırakılmasını istiyor.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuran avukatlardan Veysel Ok, Altan’ın tutuklanmasının siyasi amaç taşıdığının açık olduğunu ve mahkemenin bu açıdan bir ihlal kararı almış olması gerektiğini söyledi.
Veysel Ok, Reuters haber ajansına yaptığı açıklamada, “Ahmet Altan tutuklandı çünkü siyasi güç ve iktidara yakın medya tarafından hedef alınmıştı. Mahkeme, Altan’ın tutuklanmasının siyasi olmadığına karar verdi. Karar bu açıdan eksiktir” dedi.
“Dünyayı bir daha göremeyeceğim”
İlk kez 2016 yılı Eylül ayında tutuklanan 71 yaşındaki Ahmet Altan, “anayasal düzeni bozmaya teşebbüs” suçundan ömür boyu hapis cezasına, 2019 yılı Kasım ayında da “bir terör örgütüyle işbirliği yapmaktan” 10 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Türk yargısı, Ahmet Altan’ı, 2016’daki darbe girişimini planlamakla suçladığı Fethullah Gülen Cemaati ile bağlantılı olduğunu iddia ediyor.
Altan, kendisine yöneltilen “darbecilerle işbirliği yapma” suçlamasını tümüyle reddediyor. Taraf gazetesinin kurucusu Ahmet Altan, hapishanede yaşadıklarını “Dünyayı Bir Daha Göremeyeceğim” adlı kitabında derledi.
Haber: Arzu Çakır / VOA
[UHA Haber Ajansı, 14 Nisan 2021]