Doç. Dr. Murat ASLAN, Hasan Kalyoncu Üniversitesi
Saldırıların ilk gününde İsrail Gazze‘den fırlatılan roket sayısının 2 bin 500 olduğunu açıklarken, Kassam Tugayları rakamın 5 bin olduğunu iddia etmişti. Rafael Advanced Defense Systems tarafından çalışmalarına 2007’de başlanan Demir Kubbe‘nin ilk testleri Temmuz 2008’de ve son testi Temmuz 2010’da yapıldı. Sistem, Mart 2011’de de teslim edilerek 7 Nisan 2011’de Gazze’den gelen bir Grad füzesinin önlenmesiyle operasyonel hale geldi. Savunma doktrininin önemli bir parçasını ve ilk hattını oluşturan İsrail füze savunma mimarisinin temel amacını, füze atım kapasitesinin tahrip edilmesi ve füzelerin havada imhası için erken uyarı, tespit ve aktif savunma sağlanması oluşturuyor. Bu bağlamda İsrail, dışardan gelebilecek füze ve roket tehditlerine karşı katmanlı hava savunma sistemi geliştirmeye devam ediyor. İsrail’in Hava Savunma Sistemi mimarisi, Demir Kubbe (4-70 kilometre), Davut Sapanı (40-300 kilometre), Arrow 2 (500 kilometre) ve Arrow 3 (2 bin 400 kilometre) olmak üzere 4 katmana ayrılıyor.
“Sistem doyuma ulaştığında etkisiz hale gelebiliyor”
Özellikle farklı alanlardan eş zamanlı seri füze veya roket atışlarıyla sistemin doyuma ulaşması halinde, Demir Kubbe kalkanı yetersiz kalabiliyor. Ayrıca saldırıyı yapanların silah ve mühimmat konusunda envanterini genişletmesiyle de İsrail’i hedef alan mühimmatın tespit ve imhası için etkin biçimde çalışması zor hale geliyor. İsrail’in içinde bulunduğu asimetrik çatışma kapsamında, Demir Kubbe’nin mücadele ettiği füze ve roketlerin imalatı ile İsrail’in tehditler ve önleyici sistemlerin geliştirilmesi için ihtiyaç duyduğu teknolojik gereksinimlerin arasında maliyet ve hız bakımından bir uçurum mevcut. Sisteminin tamamının batarya başına 100 milyon dolar maliyeti olduğu belirtilirken, Demir Kubbe’nin tek bir roketi dahi önleme maliyetinin 20 bin ila 100 bin dolar arasında değişebildiği ancak saldırıda engellenen en ucuz roketlerin maliyetinin ise 100 doları aşmadığı ifade ediliyor. Buradaki maliyet asimetrisi, İsrail’in bölgede özelikle Hamas ve Hizbullah gibi aktörlerle ilişkilerinde ana dinamiklerden birini oluşturuyor. Bu nedenle İsrail’in en ileri hava savunma teknolojisinin, Hamas ve İslami Cihad gibi örgütlerin birçoğu atölye şartlarında üretilen füze ve roketlerinin niceliği karşısında bazen yetersiz kaldığı görülüyor.
Demir Kubbe, hangi füzeye müdahale edeceğini verilebilecek zarara göre tespit ediyor
Uçak, helikopter, insansız hava aracı (İHA), seyir füzesi, hassas güdümlü füze gibi platform ve mühimmatlara karşı da etkili olan Demir Kubbe, tespit ve takip radarı, muharebe yönetim ve silah kontrol sistemi, füze ateşleme birimi olmak üzere 3 unsurdan oluşuyor. Demir Kubbe’nin sahip olduğu batarya sisteminin her biri 20 adet Tamir füzesi atabilme kapasitesine sahipken toplamda 600-800 arası füze atılma kapasitesi bulunuyor. Radar sistemiyle havada 1100 hedefi gözlemleyebilen bu sistemin kullanımının maliyeti çok olsa da Demir Kubbe, çok sayıda tehdidi aynı anda önleme yeteneğiyle ön plana çıkıyor. Demir Kubbenin, yaklaşan roketi oldukça hassas şekilde takip edebilme, hangi roketlerin ateşleneceğini seçebilme, füze atımlarını karşılayabilmek ve sivil zayiatı önleyebilme noktasında avantajı bulunuyor. Ayrıca İsrail’e atılan roketlerin hepsini önlemeye çalışmaya programlı olmayan bir sistem olan Demir Kubbe, atılan mühimmatların herhangi bir can ve mal kaybına neden olmayacak bir konuma düşüp düşmeyeceğini hesaplayarak ona göre hedeflerini seçiyor ve bu nedenle başarı oranı da yüksek oluyor.
Entegre bir hava savunma sistemi olan Demir Kubbe’nin sensörler aracılığıyla İHA, roket veya herhangi bir uçuş gerçekleştiren hedefi tespit edip, otomatik olarak atış kontrol sistemi aracılığıyla lançerlere aktarıyor.
Bu sistemde hedef otomasyon zihniyetiyle etki altına alınıyor. Teknik olarak bu tip hava savunma sistemlerinde aynı anda radarın takip edebileceği hedef sayısıyla lançerin kilitlenebileceği hedef sayısı sınırlı. Aynı anda Hamas, daha doğrusu 20 dakika içerisinde 5 bin civarında roket attığı takdirde, sistem sadece bir miktarına angaje olabilir ancak diğerleri teknik kapasitesinin kısıtlı olması nedeniyle kaçırılacaktır. Bir diğer husus da lançerlerin mühimmatın doldurulması suretiyle hedefe angaje edilmesi. Lançerlerdeki mühimmat bitmesi durumunda onların tekrar tamamlanması süreci zaman alıyor. Demir Kubbe sistemi iyi, Otomasyon net olarak gerçekleştirilmiş doğruluk yüzdesi yüksek ancak niceliksel bağlamda roket sayısının fazla olması sistemi tahdit ediyor.