AB için “ABD’den tam bağımsızlık” mümkün mü?
UHA HABER / AB liderler zirvesinin ikinci gününde Avrupa’nın savunma ve güvenlik alanında özerklik planları, NATO ile işbirliği ve ABD’den ne ölçüde bağımsız olunabileceği gündemdeydi.
(UHA) Uluslararası Haber Ajansı’nın (AFP,dpa/BK,EC)’ye dayandırdığı habere göre, AB liderler özel zirvesinin ikinci gününde Cuma günü Birlik’in savunma ve güvenlik politikalarıyla bu alanlarda ABD’den bağımsızlık konusu masaya yatırıldı.
Zirve bildirgesinde AB’nin kendine yeterlik kapasitesinin artırılmasında kararlılığın sürdüğü ifade buldu. AB’nin dünyada giderek artan istikrarsızlık karşısında kendi güvenliği için daha fazla sorumluluk üstlenmek zorunda olduğu vurgulandı, NATO, BM ve önemli bölgesel partnerlerle işbirliğini güçlendirmede kararlılık mesajı verildi.
Bildirgede, “ABD’deki yeni yönetimle, güvenlik ve savunma alanlarında yakın diyaloğu da içeren güçlü ve iddialı bir transatlantik gündem üzerine işbirliğinden” duyulacak memnuniyete de vurgu yapıldı ve “savunma ve güvenlik alanında daha güçlü bir AB’nin küresel işbirliğinde daha büyük avantajlar sağlayacağı” kaydedildi.
Michel: Güçlü Avrupa NATO’yu da güçlendirecektir
AB Konseyi Başkanı Charles Michel de zirve sonrası yaptığı açıklamada NATO ile yakın işbirliğini sürdürme iradesini bir kez daha vurgulayarak “Daha güçlü bir Avrupa NATO’yu da daha güçlü kılacaktır” dedi. Michel, AB üyesi devletler arasında güvenlik ve savunma alanlarındaki işbirliğini derinleştirmek, savunma yatırımlarını ve operasyonel hazırlıklılık kapasitesini artırmak istediklerini belirtti.
Zirveye katılan NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg de AB ile NATO arasında işbirliğinin güçlendirilmesi mesajı verdi. ABD’de yeni yönetimin ittifakları yeniden güçlendirme iradesi gösterdiğine işaret eden Stoltenberg, “Güvenlik politikaları önündeki güncel sınamalarla hiçbir ülke ve hiçbir kıta tek başına karşı koyamayacaktır. Avrupa ve Kuzey Amerika bunu ancak birlikte gerçekleştirebilir” dedi.
NATO-AB işbirliğinde Türkiye engeli
NATO ile AB arasında işbirliğinin derinleştirilmesi önündeki en büyük pürüz ise Türkiye. AB üyesi Kıbrıs Cumhuriyeti’ni tanımayan Türkiye, Kıbrıs sorununa çözüm bulunmadığı sürece NATO ile AB arasında gizli bilgilerin paylaşımı ve işbirliğinin derinleştirilmesi planlarını bloke etme politikası izliyor.
NATO-AB ilişkilerinin geliştirilmesi, NATO’nun geleceği ile ilgili reform planlarında da ifade bulmuştu. Reform planları arasında NATO üyeleri ile NATO’ya üye olmayan AB ülkeleri arasında istişarelerin artırılması da bulunuyor.
Fransa ile Almanya arasında görüş ayrılığı
AB’nin ABD’den tam bağımsızlığını ve “stratejik özerkliğe” sahip olmasını savunan cephenin başını Fransa çekiyor. ABD’de Donald Trump’ın başkanlığı döneminde esen sert rüzgarlar Fransa’nın elini güçlendirmişti. Paris, Rusya’nın izlediği politika, koronavirüs pandemisi ve Trump döneminde ABD ile yaşanan sorunların AB’nin kendi ayakları üzerinde durabilmesini zorunlu hale getirdiğini savunuyor.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, krize yol açan “NATO’nun beyin ölümü gerçekleşmiştir” açıklamasının ardından geçen hafta da “Soğuk Savaş sonrası dünyasında NATO’nun hala geçerliliğinin bulunup bulunmadığını” sorgulamıştı. AB diplomatları Fransa’nın bu bakış açısına Birlik içinde destek olmadığını, Almanya’nın NATO’ya bağlılıkta kararlı bir duruş sergilediğini belirtiyor.
AB’nin harcamaları ABD’ninkinin yarısını bulmuyor
Almanya’nın başını çektiği cephe, üye ülkelerin savunma harcamalarının yetersizliğine işaret ederek AB’nin tam özerkliğe kestirilebilir bir dönemde zaten ulaşamayacağını düşünüyor, bu tür bir hedefin ilan edilmesinin ABD ile sorunlar yaratabileceği endişesi taşıyor.
NATO verilerine göre İttifak’ın en büyük ordusu ABD geçen yıl savunma harcamalarına yaklaşık 785 milyar dolar ayırırken 27 üyeli AB’nin toplam savunma harcaması 300 milyar euroyu bile bulmuyor.
Almanya’nın “orta yol” formülü
Alman hükümet sözcüsü Steffen Seibert, Başbakan Angela Merkel’in zirvede hem transatlantik ittifakın hem de Avrupa’nın savunma kapasitesinin artırılmasından yana görüş bildirdiğini kaydetti. Bu iki hedefin birbirini tamamladığına işaret eden Seibert, AB ile NATO arasındaki işbirliğinin, AB’nin Kalıcı Yapılandırılmış İşbirliği Savunma Anlaşması (Pesco) dahilinde AB ile ABD arasındaki işbirliğini de kapsayabileceğini kaydetti.
AFP ajansına konuşan ve ismi verilmeyen üst düzey bir AB yetkilisi, AB’nin savunma alanında özerklik projesinin, “giderek daha saldırganlaşan Rusya’ya karşı NATO’ya bel bağlayan bazı AB ülkelerinde endişe yarattığını” belirterek Rusya ile doğrudan komşu olan AB üyelerine işaret etti.
[UHA Haber Ajansı, 27 Şubat 2021]