Bakan Işıkhan, “Türkiye’yi, dünyanın en önemli üretim üslerinden birisi haline getirmekte kararlıyız”
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan, MESS’in 51. Olağan Genel Kurulu sonrası UHA / İnternational News Agency’ndan Gazeteci* Mustafa SALMAN’a değerlendirmelerde bulundu.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan, son dönemde çalışma hayatına getirdiği dinamizm ile MESS’in; ülkesi, sanayisi, emekçisi için gece gündüz demeden çalışan örnek bir organizasyon haline geldiğine değinerek, şöyle devam etti:
“Bünyesinde, Teknoloji Merkeziyle, burs verdiği çocuklarımızla ve yeni nesil eğitimlerle çalışanlarımızı geliştirken; aynı zamanda ülkemizin beşeri sermayesini de güçlendiren özelliğiyle birçok sivil toplum kuruluşuna örnek oluyor. Sadece rapor yayımlayan bir sendika rolünden öte; ülkemizin ve milletimizin sıkıntılarına fiilen çözümler üreten ve işbirliğine açık yaklaşımıyla dikkat çeken MESS’in ülkemizde istihdamın korunmasına destek sağlayacak önerileri bizler için her zaman çok kıymetli oldu.”
Ekonomik kalkınma için üretimin kendisi kadar; adil bir paylaşım, müreffeh bir çalışma hayatı, sağlıklı ve güvenli çalışma ortamı ile nitelikli işgücünün hayati öneme sahip olduğunun altını çizen Bakan Işıkhan, “Adaletin tam manasıyla tesis edildiği, sağlıklı işleyen bir çalışma ortamı oluşturmak, gerek sanayimizin geleceği, gerekse mevcut işgücü potansiyelimizin geleceği için bir tercih değil adeta bir zorunluluktur. Bu sebeple, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olarak, iş gücünü desteklemek, çalışma barışını korumak ve iş dünyasında güveni, verimliliği ve refahı artırmanın gayreti içerisindeyiz” diye konuştu.
Işıkhan, 23 yıl önce; Türkiye’nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, ekonomik tam bağımsızlığını yeniden kazanmak üzere, tarihe yeni bir sayfa açtığına vurgu yaparak, “Kararlı duruşunuz ve milletimizin gelecek azmine olan inancınız sayesinde, dışarıdan medet ummayı bırakarak, sahip olduğumuz öz kaynaklara yönelme imkânı bulmuştur. Bugün de aynı şuurla, teknoloji odaklı, yerli ve milli sanayi hamlemizi kendi köklerimizden ve kendi tarihimizden aldığımız ilhamla gerçekleştirmeye devam ediyoruz” değerlendirmelerinde bulundu.
Bakanlık olarak bugüne kadar, çalışma hayatında sayısız reformu hayata geçirmiş olsalar da gelinen noktayı yeterli görmediklerini belirten Bakan Işıkhan, “Daha fazla çalışmanın, daha fazla üretmenin ve bu üretimden doğan refahı daha geniş kitlelere yaymanın gerekli olduğuna inanıyoruz” dedi.
“Yeni Nesil Çalışma Modellerini Ve Yeni Teknolojileri, Çalışma Hayatına Entegre Ederek, Türkiye’nin Bu Alanda Bir Oyun Kurucu Olmasını Hedefliyoruz”
Işıkhan, günümüzde yapay zeka, dijitalleşme, robotik teknolojilerin iş dünyasında büyük bir dönüşümü başlattığının yadsınamayacağına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“Yeni nesil çalışma modellerini ve yeni teknolojileri, çalışma hayatına entegre ederek, Türkiye’nin bu alanda bir oyuncu değil oyun kurucu olmasını hedefliyoruz. Temelinde yine insana hizmetin olduğu bu dönüşüm sürecinde, özellikle işçi işveren ilişkilerinin, bu yeni düzene uyumu için tüm imkanlarımızı seferber etmiş durumdayız. Bizim endüstriyel ilişkilere temel bakış açımızda; işçileri ve işverenleri ‘sosyal taraf’ olarak değil ‘sosyal ortak’ olarak görüyoruz. Çalışma hayatında çatışmacı bir anlayışı değil uzlaşmacı bir anlayışı benimsiyoruz. Bu çerçevede devlet, emek ve sermayenin dayanışmasıyla geleceği inşa ediyoruz. Sanayicimizin, yatırımcımızın ve işçilerimizin ortaya koyduğu büyük emek ve devletimizin sağladığı desteklerle; Türkiye’yi, dünyanın en önemli üretim üslerinden birisi haline getirmekte kararlıyız.”
Bakan Işıkhan, Türkiye Yüzyılı vizyonunu ortaya koyarken verilen, “yatırım-istihdam-üretim ekseninde büyük ve güçlü Türkiye” sözüne sadakatle, başta sanayi sektörü olmak üzere; tüm sektörlerin katkılarıyla çalışmaya, üretmeye devam edeceklerini ifade etti.
Gazeteci* Mustafa SALMAN, TÜHA Haber