Prof. Dr. Muhittin Ataman: “Suriye’de ABD ve Batılı devletler YPG/PKK’ya açıkça her türlü desteği vermekte”
Bursa Uludağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Uluslararası Siyaset Anabilim Dalı Öğretim Görevlisi ve SETA Akademi Direktörü Prof. Dr. Ferhat Pirinççi, “Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler en son ABD’den 40 adet yeni F16 Viper ve 79 tane de modernizasyon kiti almaya yönelik adımların olumlu yönde gittiğini açıklamıştı. Tabii ki bunun için ABD kongresinin iki kanadından da çıkacak sonuç önemli. ABD’de Kongrede ve Biden özelinde nasıl bir hava hakim? Konu çözüme kavuşuyor mu?” sorusunu Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde öğretim üyesi Prof. Dr. Muhittin Ataman’a yöneltti.
UHA / İnternational News Agency
Prof. Dr. Muhittin Ataman’ın cevabı şu oldu:
“Benim tahminlerime ve okumalarıma göre ABD’nin Türkiye karşıtı siyaseti terk etme ihtimali düşük görünüyor.
Bir kere, Türkiye’nin kendi başına ve bağımsız bir politika izlemesi ABD tarafından hoş karşılanmamaktadır.
ABD, müttefikleriyle ilişkilerindeki geleneksel hiyerarşik ilişkinin sürmesini istemektedir.
Bu durum, sadece Türkiye ile ilişkilerinde değil, Almanya gibi Batı Avrupalı devletler ile ilişkilerinde de söz konusudur.
İkincisi, ABD Türkiye’nin savunma sanayiinin etkili bir aktörü olmasından sonra dünya silah piyasasındaki payının azalması ile karşı karşıya kalacak diye Türkiye karşıtlığı yapmaktadır.
Son gelişmelerle birlikte, oldukça yeni bir aktör olarak piyasaya girdiği halde savunma sanayiinin en büyük ilk yüz şirketi arasına 7 şirketini sokmayı başarabilmiş bir Türkiye var.
Üçüncüsü, bir önceki husustan tamamen farklı olarak Türkiye savunma sanayiinde ABD’nin en büyük pazarlarından biri idi, ancak son dönemde bu pazar elinden çıktı. ABD, Türkiye’nin yeniden kendi silah pazarına dönüşmesini istemektedir.
Son olarak, pek çok bölgesel krizde Türkiye ile Batılı devletler çatışan siyasetler izlemektedir. Suriye’de ABD ve Batılı devletler Türkiye’nin kırmızı çizgi olarak ifade ettiği YPG/PKK’ya açıkça her türlü desteği vermektedir.
Güney Kafkasya’da Türkiye Azerbaycan’a destek verirken ABD başta olmak üzere hemen bütün Batılı devletler, Ermenistan’a destek vermektedirler. Libya’da Türkiye meşru hükümete destek verirken, Batılı devletler darbeci Hafter’e yakın durdular. Filistin konusunda zaten uzun yıllardır devam edegelen bir karşıt pozisyon söz konusudur.
ABD’li kurumlar ve siyasetçiler, Türkiye’ye yönelik nasıl bir siyaset izleyeceklerini bilmemektedirler. Soğuk Savaş dönemindeki belirlilik kaybolmuş, dünya sistemindeki gelişmelerle birlikte ABD-Türkiye ilişkilerinin seyri de bulanık bir hal almıştır.
ABD-Türkiye ilişkilerinin tam anlamıyla çözülmesi ihtimali düşüktür. Ancak önümüzdeki dönemde bölgesel ve küresel düzeyde yaşanacak gelişmeler, ikili ilişkilerin genel seyrini de önemli derecede değiştirebilir. Zaten istikrarsız bir küresel sistemde istikrarlı ikili ilişkiler beklemek de zordur.
Bundan dolayı da geleceğe yönelik tahminlerde bulunmak prensip olarak mümkün, ancak gelişmelerin sıklığı dolayısıyla da gelecekteki ilişkileri kestirebilmek güç.”
Not: Bu yazı 2023 Eylül’nde Kritik Dergisi’nde yayınlanmıştı.
***