22 Yıllık AK Parti İktidarları Döneminde öğretmen maaşı asgari ücrete oranla yüzde 46 oranında düştü!
CHP Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Mühip Kanko, 2002 yılında öğretmen maaşı asgari ücretinin 3,45 katı iken, 2023 yılında sadece 1,88 oranına denk geldiğini açıkladı.
UHA / İnternational News Agency
“Bugün öğretmenlerin yüzde 95`i kredi kartı borçlusu, yüzde 90`ı bankaya borçluyken, 3`te 1`i de ekiş yapmaktadır” diyen CHP Kocaeli Milletvekili Prof. Dr. Mühip Kanko, UHA Haber’den Okaner YÜCE‘ye yaptığı açıklamada, öğretmen maaşlarıyla ilgili yaptığı açıklamada; “Öğretmenlerimizin maaşı yetmiyor, ekiş yapıyorlar! Kamuda maaş adaletsizliği iyice arttı!” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Kanko, “En düşük memur maaşının 22 bin TL olması için en alt kademedeki memura yüzde 85 civarında bir zam yapıp diğer kamu görevlilerine (öğretmen, akademisyen, doktor, mühendis vb.) çok daha düşük oranlarda zam yapılması sonucu kamudaki maaş adaletsizliği iyice arttı” dedi.
Prof. Dr. Mühip Kanko, şunları söyledi:
“Kamudaki maaşlarda hali hazırda çok ciddi bir adaletsizlik mevcut olduğunu biliyoruz. Kamu işçilerine yapılan zamlardan sonra kamu kurumlarındaki temizlik görevlisi, çaycı, şoför gibi işçi kadrosundaki çalışanların üniversite mezunu kamu görevlilerinden daha yüksek maaş aldığı garip bir durum ortaya çıktı. Doktora unvanına sahip bir akademisyen üniversitedeki temizlik görevlisinden; vergi müfettişi çaycıdan, mühendis yanında çalışan işçiden düşük maaş alıyor. Gerçekten de dünyanın hiçbir yerinde ilkokul mezunu bir temizlik personeli, doktoralı bir akademisyenden daha yüksek maaş almaz.
Çünkü vasıfsız işçi sınıfında bulunan bir kişinin yıllarını eğitime ve kendini geliştirmeye harcamış bir üniversite hocasından yüksek maaş almasının mantıklı ya da makul hiçbir tarafı yok. Benzer şekilde 30 yıllık bir mühendisin alt kademesinde çalışan vasıfsız bir işçiden daha düşük bir ücret almasının hiçbir mantıklı açıklaması olamaz. Hele ki ülkedeki bütün mesleklerde A’dan Z’ye görev alacak kişilerin yetişmesinde baş aktör olan öğretmenin aldıkları maşlarının düşüklüğü kabul edilemez”.
AK Parti iktidarları döneminde öğretmenlerin borç batağına saplandığı, mesleğin itibarsızlaştırıldığını, öğretmenlerin modern köleler gibi çalıştırıldığını ileri süren Prof. Dr. Kanko, “22 yıllık AK Parti iktidarında öğretmenlerin alım gücü yüzde 46 oranında düştü. Sözleşmeli, vekil öğretmenlik uygulamalarıyla sosyal ve özlük hakları ellerinden alınan eğitim emekçilerinin her geçen gün sorunları çığ gibi büyüyor” dedi.
Öğretmenlerin Hazırlık Ödeneği En Az Bir Maaş Kadar Olmalı!
Öğretmenlere ödenecek hazırlık ödeneğinin 1400 lira gibi cüzi bir miktar olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Kanko, “Yıllar içinde öğretmenlerimize reva görülen hazırlık ödeneği çok düşük miktarda kalmıştır. Bu ödeneğin biran önce revize edilerek en az bir maaş kadar olması gerekmektedir” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Kanko, konuyla ilgili değerlendirmesinde şu ifadelere yer verdi;
“AK Parti iktidarı, 22 yıllık süreçte öğretmenlerimizin yaşadığı sosyal ve ekonomik sorunları çözmek yönünde yeterli ve gerekli adımları atmamış, kadrolaşma, eğitimin niteliğini değiştirme, bilimsellikten ve ulusal değerlerden yoksun müfredat programları, sözleşmeli öğretmenlikte açlık sınırına yakın ücret politikaları öğretmenlerimizin içine düştüğü sorunları çığ gibi büyütmüştür. Eğitim sistemimizdeki sorunları çözmek yerine bu sorumluluğu öğretmenlerimizin üzerine yıkan anlayışı uygulayan AK Parti iktidarları döneminde öğretmenlerin alım gücü çok fazla düşmüştür. 2002 yılında mesleğe yeni başlayan bir öğretmen maaşı asgari ücretin 3,45 katı iken bu maaş farkı 2023 yılında sadece 1,88 oranına denk gelmektedir. Bu hesaba göre 2002 yılından bu yana öğretmenlerin maaşları asgari ücrete oranla % 46 oranında düşmüştür. Bugün öğretmenlerin yüzde 95`i kredi kartı borçlusu yüzde 90`ı bankaya borçluyken 3`te 1`i de ekiş yapmaktadır.
Asgari ücrete oranla maaşı eriyen eğitim emekçisi öğretmenlerimizin bugünkü koşullara göre en düşük 39.336 TL maaş alması gerekirken mesleğe yeni başlayan sözleşmeli bir öğretmene 21.500 lira maaş verilmektedir.
Bugün eğitim sistemimizde öğretmenler; kadrolu, sözleşmeli ve ücretli olmak üzere üç biçimde istihdam edilmektedirler.
Göreve yeni başlayan sözleşmeli öğretmenler 21.500 TL maaş almaktayken, bir ay boyunca 144 saat derse giren ücretli bir öğretmen ay sonunda en fazla 8.280 TL ücret almaktadır. Açlık sınırının ve asgari ücretin altında maaş alan bu eğitim emekçileri geçim derdi yüzünden mesleğe nasıl verimli olabilir ki?” dedi.
25 Yıllık Görev Süresi Bulunan Kadrolu Bir Öğretmen 25.154 TL Maaş Almaktadır
Prof. Dr. Kanko; “Bilindiği üzere “Öğretmenlik Meslek Kanunu” ile öğretmenlik mesleği basamaklandırılmıştır. Ülke genelinde devlet okullarında 975.698 öğretmen görev yapmaktadır. Bu öğretmenlerin 519.974’ü uzman, 66.679’u başöğretmendir. 389.045 öğretmenin ise unvanı bulunmamaktadır. Kadrolu öğretmen sayıları 879.925’dir. 25 yıllık görev süresi bulunan kadrolu bir öğretmen 25.154 TL maaş almaktadır. Mevcut durumda başöğretmenler 4.943,99 TL, uzman öğretmenler ise diğer öğretmenlere göre 2.471 TL fazla maaş almaktadır.
Buna göre;
25 yıllık öğretmen; 25.154,26 TL,
25 yıllık uzman öğretmen; 28.058,92 TL
25 yıllık başöğretmen: 30.965,92 TL maaş almaktadır” ” şeklinde konuştu.
Sözleşmeli Öğretmen 21.500, Ücretli Öğretmen 8.280 Lira Maaş Almaktadır
Prof. Dr. Kanko, “2016 yılında 668 sayılı KHK ile 652 sayılı KHK’da düzenleme yapılarak yeni atanacak öğretmenlerin tümünün sözleşmeli olarak göreve başlamaları sağlanmıştır. Buna göre öğretmenlerle bir yıllık sözleşme yapılmaktadır. İlk atandıkları yerde 3 yıl sözleşmeli ve çakılı olarak çalışmak zorundadırlar. 3 yıldan sonra kadroya geçirilen öğretmenler, çalıştıkları yerde 1 yıl daha kalmak zorundadırlar. Eş ya da mazeret tayin hakları, iş garantileri yoktur. Bu yıl içerisinde 95.773 sözleşmeli öğretmen kadroya geçirilmiştir. Ancak bundan sonra göreve başlayacak tüm öğretmenler sözleşmeli alınmaya devam edilmektedir. Göreve yeni başlayan sözleşmeli öğretmenler 21.500 TL maaş almaktadır.
Ücretli Öğretmen: Girdikleri ders saatine göre ücret alan öğretmenlerdir. Ücretli öğretmenler ilçe milli eğitim müdürlükleri tarafından tespit edilmektedir. Genel olarak kadrolu ve sözleşmeli öğretmen eksiğinin bulunduğu yerlerde ya da izinli öğretmenlerin yerine çalıştırılırlar. İş garantileri yoktur. İlçe milli eğitim müdürleri istedikleri zaman bu öğretmenlerin görevine son verebilirler.
Ücretli öğretmenler haftalık en fazla 30 saat derse girer. 1 ders saati karşılığında 57,5 lira ücret alırlar. 120+24 saat derse giren ücretli bir öğretmen ay sonunda en fazla 8.280 TL ücret almaktadır. Yaklaşık 85 bin dolayında ücretli öğretmen görev yapmaktadır.
Aydınlığın simgesi, toplumun yol göstericisi öğretmenlerimizin, mesleklerinin saygınlığına yaraşır, çağdaş yaşam olanaklarına kavuşturulması, önceliklerimizden biri olmalıdır.
Düşünebilen, sorgulayabilen, gelişmeye ve yeniliklere açık, demokratik ve çağdaş yaşamı ilke edinen, birey olmayı başarabilen kuşakların yetiştirilmesinde, en büyük güvencemiz öğretmenlerimizdir. Bu temelin oluşturulmasında Cumhuriyet öğretmenlerinin yoğun emeği vardır.
Nitelikli kamusal eğitimin desteklenmesi gerekirken, devlet okulları yerine, özel okulların teşvik edilerek eğitimin paralı hale getirilmesi, Kamusal eğitim hizmetini veren Öğretmenlerin değersizleştirilmeye çalışılması, geleceğimizi etkileyecek en büyük tehlikelerden bir tanesidir.
Öğretmenler toplumun aydınlık yüzüdür. Evrensel değerlerin, barışın, kardeşliğin, insan hakları, emeğin hakları ve demokrasiye saygının yerleşmesi için uğraşan eğitim emekçileridir.
Öğretmenlerimize, üniversitelerde görev yapan akademisyenler ve diğer üniversite personeline insanca yaşayabilecekleri, nitelikli hizmet verebilecekleri çalışma ve yaşama koşulları yaratılmalıdır. Bunun için de başta maaşlar olmak üzere mesleki ve özlük hakları insan onuruna yaraşır düzeye yükseltilmelidir.
Kaybedilme noktasına gelen mesleki saygınlığın yeniden kazanılması için, öğretmen yetiştirme ve istihdam politikalarının uluslararası standartlara uygun ve bilimsel bir anlayışla ele alınması ve tüm eğitim emekçilerinin ekonomik, sosyal, mesleki ve özlük sorunlarının çözülmesi gerekmektedir”. (TBMM)