ABD Dışişleri Bakanı Blinken euronews’e konuştu: Rusya’ya ağır bedel ödetmeye hazırız
STOCKHOLM-UHA HABER / Amerika Birleşik Devletleri, Moskova’yı, Ukrayna sınırından uzak durması konusunda bir kez daha güçlü bir şekilde uyardı.
(UHA) Uluslararası Haber Ajansı Avrupa Temsilcisi Tuba Nur TÜRKELİ’nin haberine göre, İsveç’in başkenti Stockholm’de devam eden Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) 28. Dışişleri Bakanları Konsey Toplantısı’nda bulunan Blinken, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile bir araya geldi.
Blinken, Rus mevkidaşına, Moskova’nın gerginliği sürdürmeye devam etmesi halinde bunun “ciddi sonuçları” söyledi. Bu arada ABD öncülüğündeki Batılı dışişleri bakanları, bir yandan diplomasi yürütürken diğer yandan yaptırım tehditleri ile olası çatışma riskini bertaraf etmeye çalışıyor. euronews muhabiri Efi Koutsokota, son durumu ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken’le görüştü.
“Sayın Bakan, röportaj için çok teşekkür ederiz. Doğrudan sıcak bir konuya, Rusya meselesine geçelim. Rusların Ukrayna’yı işgal etme planlarına dair kanıtlar olduğunu söylediniz. Peki askeri bir çatışmaya ne kadar yakınız?”
“Başkan Vladimir Putin’in niyetini, Ukrayna’ya karşı yeniden agresif bir adım atma kararı alıp almadığını bilmiyoruz. Ancak bildiğimiz bir şey varsa bunu kısa sürede yapma ve yapabilme kapasitesini devreye sokmuş olması. Bu çok ama çok endişe verici. Sadece bizim için değil, Avrupa’daki birçok ortağımızı ilgilendiriyor. AGİT’e gelmeden hemen önce NATO zirvesindeydim ve bu yaygın bir endişe kaynağıydı. Bu yüzden benim ve bizim için, Ukrayna’ya karşı yeni bir saldırganlık başlatmanın yanlış olduğunu, bunun doğuracağı ciddi sonuçları ve aramızdaki farklılıklar ne olursa olsun, en iyisinin diplomasi yoluyla çözüleceğine olan inancımızı Rusya’ya çok net bir şekilde iletmemiz çok önemliydi. Özellikle hiç uygulanmayan Minsk anlaşmalarının uygulanması yoluyla.” “Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’la görüştünüz. Niyetlerine dair bir fikir sahibi oldunuz mu? Ruh hali nasıldı? Tansiyonun düşeceğine dair verebileceğiniz herhangi bir mesaj var mı?”
“Genelde yaptığımız gibi çok net ve samimi bir konuşma gerçekleştirdik. Polemik olmaksızın, çok profesyonel ve olabildiğince yalın. Onunla (görüşlerimizi) paylaştım çünkü doğrudan paylaşabilmek, doğrudan iletişim kurabilmek önemli. Sadece medya aracılığıyla değil, yüz yüze konuşmak. Zira kendisinin, Rusya’nın saldırgan tutumuyla ilgili endişelerimizin gerçekleşmesi halinde ortaya çıkacak sonuçları anlamasını istedim. Ama aynı zamanda ileriye dönük en iyi yolun diplomasi olduğuna olan inancımızı da.. Rusya’nın gerilimi düşürmesi, güçlerini geri çekmesi ve Minsk anlaşmalarının uygulanmasına anlamlı bir şekilde dahil olması.”
“Peki artık bir saldırıya ya da gerilimi düşürmeye daha yakın olduğunuzu söyleyebilir misiniz?”
“Söyleyebileceğim tek şey; Sayın Lavrov’un, Başkan Putin’e rapor vereceğidir. Tabii aynı şeyi ben de yapacağım ve Başkan Biden’a rapor sunacağım. Başkanların yakın gelecekte konuşmalarını bekliyorum. Sonra kaldığımız yerden devam edeceğiz. Ancak ilk ve en önemli nokta, bunu nasıl gördüğümüz, endişelerimizin ne olduğu, ne yapacağımız ve ne yapmayı tercih edeceğimiz konusunda doğru ve çok net olmaktır. Yani bu, diplomasiyi canlandırmak ve Ukrayna’daki bu bölgelerin işgali meselesini çözmektir.”
“Peki, iki başkan arasında bir görüşme için somut plan var mı?”
“Benim beklentim yakın gelecekte konuşacakları yönünde. Bununla ilgili bir tarih vermek istemiyorum.”
“Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesi halinde bunun ciddi sonuçlarının olacağından bahsettiniz. Ne demek istiyorsunuz? Ne kadar ileri gitmeye hazırsınız? Ekonomik yaptırımların ötesine geçmeye hazır mısınız?”
“Ağır etkilere sahip ekonomik sonuçlar olacaktır. Bence bu sonuçların neticesi Moskova tarafından iyi biliniyor ve umarım Başkan Putin bunu hesaplamalarına dahil eder. Aynı zamanda, Amerika Birleşik Devletleri ve diğer ülkeler, Ukrayna’nın kendini savunma araçlarına sahip olduğundan emin olmak için gayret ediyor. Ve tabii ki, NATO ittifakına yönelik herhangi bir tehdit varsa, kendi savunma kapasitemizi güçlendirmeyi sürdüreceğimizden emin olacağız. Savunma kelimesinin altını çiziyorum. Çünkü NATO, saldırgan değil, savunma amaçlı bir ittifaktır. Üyelerimizin korunması ve güvenliği için buradayız, aynı zamanda Ukrayna gibi ortakların saldırı riski altında olduklarında kendilerini savunmalarına yardımcı olmak için buradayız. Odaklandığımız nokta bu. Ama yine de, Rusya’nın anlaması gereken en önemli konu, eylemlerin sonuçlarının olduğudur. Bunlar gerçek sonuçlar. Rusya’nın çıkarına değil ve herhangi bir çatışma kimsenin çıkarına değil. Sadece şunu ekleyeyim; Başkan Biden, birkaç ay önce Cenevre’de Başkan Putin ile yaptığı görüşmede, ABD’nin tercihinin Rusya ile istikrarlı ve öngörülebilir bir ilişkiye sahip olmak olduğunu söylemişti. Rusya’nın Ukrayna’ya karşı yeniden agresif bir şekilde tutum sergilemesi, istikrarlı ve öngörülebilir bir durumun tam tersi yönde adım olacaktır. Bunun hiçbirimiz için iyi olduğunu düşünmüyorum, ancak Başkan aynı derecede açıktı, eğer Rusya pervasızca hareket etmeyi seçerse, karşılık vereceğiz.”
“Yaptırımlardan bahseder misiniz? Size AB ve ABD’nin Rusya’ya yönelik zaten yaptırımlarının olduğunu söyleyeceğim. Putin rotayı değiştiriyor gibi görünmediği için bu sefer yaptırımların işe yarayacağına sizi inandıran nedir?”
“Pek çok şeye bakıyoruz. Bence bu yaptırımlar, çok yüksek etkiye sahip olacak ve geçmişte yapmadığımız, yapmaktan kaçındığımız şeyler olacaktır. Rusya, ne olduğunu çok iyi biliyor ve o noktaya doğru geliyor. Ben bu konuyu burada bırakıyorum.”
“Ne yapmayı planladığınız konusunda daha somut örnek vermek istemiyor musunuz?”
“Hayır, kamuoyu önünde değil.”
“Rusya, Ukrayna’nın NATO’ya katılımı konusunda temkinli. Peki ABD, Ukrayna’nın NATO’ya katılmasını destekleyecek mi?”
“Bu mesele, NATO’nun kuruluşuna ve ittifakın kapılarının, katılmak isteyenlere açık olacağını ve kriterleri karşılayabileceğini açıkça belirten Washington Antlaşması’na kadar uzanıyor. Bu nedenle, en son toplantıda NATO’nun kapısının açık olduğunu bir kez daha teyit ettik. Bu, Rusya için bir tehdit oluşturmuyor çünkü yine altını çizmek isterim ki bu bir savunma ittifakı. Şeffaf bir ittifak. Rusya’ya karşı değil. Rusya için bir tehdit değil. Aslında, ne yazık ki, son yıllarda Euro-Atlantik bölgesinde gördüğümüz tek saldırgan eylem, Rusya’nın önce Gürcistan’a, sonra da Ukrayna’ya yönelik saldırganlığı olmuştur. Ve bunun Ukrayna’da yeniden tekrar etmesini görmeye gerek yok.”
“Avrupa sınırlarında da artan gerilim gördük, özellikle de Belarus ile. AB bu durumu, binlerce göçmenin Polonya, Letonya ve Litvanya sınırına zorlandığı hibrit bir saldırı olarak görüyor. Sizce Avrupa ve Batı için şu anda en büyük tehdit Rusya mı?”
“Rusya, geçmişte gerçekleştirdiği bazı eylemler ve ayrıca Ukrayna’da gördüğümüz eylem tehdidi de dahil olmak üzere faaliyetleriyle gerçek bir sorun teşkil ediyor ve böyle olmaması gerekiyor. Ayrıca çıkarlarımızın örtüştüğü alanlarda da birlikte çalışıyoruz. Örneğin bugün Dışişleri Bakanı Lavrov ile yaptığım görüşmede İran’dan ve İran’ın nükleer silah edinmemesi konusundaki ortak çıkarlarımızdan bahsettik. Viyana’daki görüşmelerde Çin’in yanı sıra Avrupalı ortaklarla da birlikte iyi çalışıyoruz. Hem Azerbaycan hem de Ermenistan’ın çıkarlarının olduğu Kafkasya’da da birlikte çalışıyoruz. Sorunu kalıcı ve dayanıklı bir şekilde çözebilmek. Dağlık Karabağ üzerindeki farklılıklar ve aralarındaki daha geniş ilişkiler. Bu yüzden, ortak çıkarımıza olan meselelerde birlikte çalışmak için bunu yapabilmemiz gerektiğini düşünüyorum. Ancak Ukrayna’ya karşı yenilenen saldırganlık gibi meseleler bunu çok ama çok zorlaştırıyor.”
Bu arada ABD Dışişleri Bakanlığı, gergin geçen Blinken-Lavrov görüşmesine ilişkin açıklama yaptı.
Açıklamada, Bakan Blinken’ın, Rusya’nın sınıra yakın bölgelere askeri yığınak yapmak dahil Ukrayna’ya yönelik saldırganlığı gündeme getirdiğine işaret edildi. Blinken’ın, Rusya’ya bölgedeki askeri varlığını geri çekmesi, barış sürecindeki konuşlanmasına geri dönmesi ve Minsk Anlaşması’na uyması çağrısını yinelediği belirtilen açıklamada, Ukrayna krizinin tek çözümün diplomatik yollarla ve Minsk Anlaşması’nın uygulanması olduğunu söylediğinin altı çizildi. Açıklamada, “Bakan, Moskova’nın askeri gerilimi tırmandırma yolunu seçmesi durumunda, ABD ve ortaklarının ağır bedel ödetmeye hazır olduğunu açık bir şekilde belirtti.” ifadesine yer verildi. İki bakanın ikili ilişkiler, İran nükleer anlaşması ve Kafkasya bölgesindeki sorunları da ele aldıkları vurgulanan açıklamada, Blinken’ın Rusya’da tutuklu ABD vatandaşları Paul Whelan ve Trevor Reed’in durumlarını da gündeme getirdiği kaydedildi.
euronews muhabiri Efi Koutsokosta:
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken:
Efi Koutsokosta:
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken:
Efi Koutsokosta:
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken:
Efi Koutsokosta:
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken:
Efi Koutsokosta
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken:
Efi Koutsokosta
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken:
Efi Koutsokosta
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken:
Efi Koutsokosta
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken:
Efi Koutsokosta
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken:
ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan açıklama: ABD ve ortakları ağır bedel ödetmeye hazır
[UHA Haber Ajansı, 05 Aralık 2021]