Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, “Mutabakat metninde “tarikat” ve “cemaat” kavramları bir sefer bile geçmedi”…

Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, Zafer Partisi’nin kimliği, programı ve vizyonunun Türk milletinin öze dönüş süreci ve Türkiye’yi 21 yüzyıla ulaştırmak üzere inşa edildiğini açıkladı.
Bandırma’da Altılı Masa’nın açıkladığı mutabakat metnini Uluslararası Haber Ajansı (UHA)’dan Mustafa SALMAN’a değerlendiren Prof. Dr. Ümit Özdağ, “Saray Rejiminin 20 yılda yarattığı hezeyan ve bunalım günlerinden çıkışının tek yolu Türk milletine Türk Devleti’ni geri vermek olduğunu partimizin kuruluş aşamasından bu yana ısrarla dile getiriyoruz” dedi.
Mutabakat metninde “tarikat” ve “cemaat” kavramları bir sefer bile geçmedi
Prof. Dr. Özdağ, AKP’li yıllarda “tarikatlar ve cemaatlerin devlete sızma girişimleri ayyuka çıkmıştır. Cemaat ve tarikatların devlete sızma girişimleri sonucunda Türk Devleti, hain darbe girişimi ile karşılaşmıştır. Biz Zafer Partisi olarak, tüm cemaat ve tarikatları devlet kurumlarından tasfiye edeceğiz derken bildirilerini yayınlayan Altılı Masa’nın yayınladığı mutabakat metninde “tarikat” ve “cemaat” kavramları tek bir sefer bile geçmemektedir” şeklinde konuştu.
Sizi, “tarikat ve cemaatleri devletten çıkaracağız” demekten alıkoyan şey nedir?
Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, şunları söyledi:
“Altılı Masa’nın kurmaylarına soruyorum. Sizi, “tarikat ve cemaatleri devletten çıkaracağız” demekten alıkoyan şey nedir? Said-i Nursi denen adamın müridi olan ortağınız Demokrat Parti Başkanı mı? Türkçe olimpiyatlarında boy gösterip cemaatlerin devlete sızmasına göz yuman diğer ortaklarınız Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu mu?
Mutabakat metni: Erdoğan’sız AKP modelidir
Çıkın ve Türkiye’yi ne kadar sevdiğinizi açıklayın. Sadece sevdiğinizi söylemek yetmez. Türkiye’yi içten içe oyan haçlı seferlerini düzenleyen tarikat ve cemaatleri devletten tasfiye edeceğinizi söyleyin ama söyleyemezsiniz. Çünkü onlarla örtülü işbirliği yapmaya sizler de ortaklarınız üzerinden devam ediyorsunuz. Türk milleti, sizlerin ortaklarınızı mı yoksa Türkiye’yi mi daha çok sevdiğinizi bu bildiriyi yayınlayınca bir kez daha gördü. Altılı Masa kurulup güçlendirilmiş parlamenter demokrasiye geçiş belgesini yayınladığı zaman bu belgenin ruhunun 2002-2009 model AKP olduğunu görmüştük. Son yayınlanan belge ile Altılı Masa, Erdoğan’sız AKP modelini Türkiye’nin gündemine bir kez daha taşımız oldu. Biz Zafer Partisi olarak Erdoğan’lı AKP’ye de Erdoğan’sız AKP’ye de devletin tarikatlar ve cemaatler tarafından işgal ve istismar edilmesine de karşıyız.”
Zafer Partisi’nin bir diğer milli duruşu da sığınmacı politikasındadır
Zafer Partisi’nin bir diğer milli duruşunun da sığınmacı politikasında olduğunu ve Türk halkının bunu gayet açık şekilde gördüğünü dile getiren Prof. Dr. Özdağ, “Zafer Partisi kurulmadan önce “girişimcilik dersi verenler”, “gönüllü giderler” diyenler, “Uluslararası Hukuka aykırı” diyenler, Zafer Partisi kurulduktan ve Türk halkına gerçekleri anlattıktan sonra bu pozisyonlarını görünürde değiştirmek zorunda kalmışlardır” dedi.
“Göçmen” diye bir şey yok. Cahil adamlar. Bunlar göçmen değil; sığınmacı
“Ancak, ne kadar samimi daha doğrusu samimiyetsiz olduklarını mutabakat metinlerinde görüyoruz” diyen Prof. Dr. Ümit Özdağ, “Altılı Masa’nın hazırladığı mutabakat metninin 239. sayfasında aynen şu ifadeler yer alıyor: “Göçmen ve sığınmacıların” bir de “göçmen” diye bir şey yok. Cahil adamlar. Bunlar göçmen değil. Bunlar sığınmacı ve kaçak. Siz daha devlet hukuku kavramlarına hakim değilsiniz” ifdesini kullandı.
Siz, sığınmacı konusunda AK mısınız KARA mısınız?
Prof. Dr. Özdağ, Eğitim çağındaki tüm çocukların eğitime erişimini sağlayacak, bu konuda hızlandırılmış̧ kurslar ve takviye dersler alınmasını düzenleyecek bir mekanizma geliştireceklerini hatırlatarak, konuşmasına şöyle devam etti:
“Sığınmacıların Türkçeyi öğrenmeleri amacıyla bu konuya odaklanan nitelikli eğitim materyalleri, müfredat ve ders programı hazırlanmasını sağlayacağız.” Sığınmacıları vatanlarına yollayacak güya Altılı Masa neden birden Türkçe öğrenmelerine bu kadar önem verdi. Madem geri yollayacaksınız neden entegrasyon planlarından bahsediyorsunuz? Siz, sığınmacı konusunda AK mısınız KARA mısınız? Sizi entegrasyoncu politikalara zorlayan şey nedir? Entegre etme isteğinizin arkasında stratejik göç mühendisliğinin ağababaları olduğunu bilmediğimizi mi zannediyorsunuz?
ABD’ye, Avrupa Birliği’ne hoş görünmek için Türk milletine yalan söyleyerek sözde yollayacağız diyorsunuz ama öte yandan saydığınız bütün önlemler entegrasyon önlemleri. Gayeleri ve menfaatleri farklı olan, Türkiye’ye, Türk milletine düşmanlıkta birleşen, ABD- Avrupa Birliği-İsrail-PKK ve Radikal Selefi Gruplar sığınmacıların Türkiye’de kalmasını istiyor. Bunu net bir şekilde ifade etmemizin zamanı geldi geçiyor.
Bu gerçeklik tüm çıplaklığı ile ortadayken, Sarı muhalefet “göndereceğiz” kisvesi altında entegrasyona kapı açan maddelerle Türk Halkının karşına mutabakat metni getirmişlerdir. Bunların kimseyi geri göndermeye niyeti yok. Samimiyetlerini ve samimiyetsizlerinin takdiri Yüce Türk milletinindir”.
Gazeteci* Mustafa SALMAN