Yunanistan Batı Trakya’daki “Türk” varlığını hazmedemiyor
ANKARA, SARAYBOSNA – UHA HABER / İsminde “Türk” kelimesi olduğu için mahkeme kararıyla kapatıldı. 1927’de kurulan ve Batı Trakya Türklerinin ilk derneği olan İskeçe Türk Birliği, 39 yıldır hak arama mücadelesi veriyor. AİHM’in kararına göre, dernekler isimlerinde “Türk” sözcüğünü taşıma hakkına sahip. Yunanistan ise kulak tıkamakta ısrarcı.
Bugün Batı Trakya Türklerinin lideri merhum Dr. Sadık Ahmet’in şüpheli bir trafik kazasında hayatını kaybemesinin 27. yılı…
Sadık Ahmet, Batı Trakya Türklerine “Türk” dediği için hapse atıldı.
Ahmet, “Türk olmak suçsa, şunu tekrarlıyorum: Türk’üm ve öyle kalacağım” sözlerini tüm dünyaya haykırdı.
Sadık Ahmet’in “Batı Trakya” mücadelesini devralan bir dernek var, İskeçe Türk Birliği…
Batı Trakya Türk Azınlığı’nın ilk derneği olan “İskeçe Türk Gençler Yurdu” kentin ekonomik yapısıyla bağlantılı bir toplumsal ihtiyacı karşılamak üzere kuruldu.
1936 yılında İskeçe Türk Birliği adını alan dernek, isminde “Türk” kelimesi olduğu için 1983’te mahkeme kararıyla kapatıldı.
Batı Trakya Türkleri eğitim, kimlik, din, dil ve kültürel anlamda Yunanistan’la mücadele ediyor.
Bu mücadele ateşinin sönmesine izin vermeyen bir dernek var. Bu kurum, 1927’de kurulan ve Batı Trakya Türklerinin ilk derneği olan İskeçe Türk Birliği. Ancak dernek 39 yıldır Yunanistan’ın “Batı Trakya’da Türk yoktur” politikasına dayalı uygulamalar yüzünden resmi statüden yoksun durumda.
95 yaşında koca bir çınar: İskeçe Türk Birliği
Batı Trakya Türklerinin mücadelesini, İskeçe Türk Birliğinin kapatılma kararını ve dava sürecini İskeçe Türk Birliği Başkanı Ozan Ahmetoğlu TRT Haber’e anlattı.
“İskeçe Türk Birliği 95 yaşında koca bir çınar. Yunanistan’da, Batı Trakya bölgesinde İskeçe’de Türklerin kurmuş olduğu bir kültür derneği. Derneğimiz kurulduğu günden bugüne 95 yıllık süreç içerisinde kültürümüzü, kimliğimizi yaşatabilmek, ayakta tutabilmek ve gelecek nesillere aktarabilmek amacıyla faaliyetler, etkinlikler yapıyor.
Ancak ne yazık ki 1983 yılına gelindiğinde işler karışıyor. İskeçe Türk Birliği yaklaşık 69 yıllık süreci resmi ve yasal bir dernek olarak sürdürüyor. Ama 1980’lerde Yunanistan, ‘Batı Trakya’da Türk yoktur’ politikasını uygulamaya sokuyor. Bu politikanın bir yansıması olarak isminde ‘Türk’ geçen en eski sivil toplum kuruluşlarından İskeçe Türk Birliği, Gümülcine Türk Gençler Birliği ve Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliğinin öncelikle tabelaları polisler tarafından sökülüyor. Akabinde de dönemin valileri tarafından bu dernekler hakkında kapatma davası açılıyor.“
22 yıllık iç hukuk mücadelesi
İskeçe Türk Birliğinin hukuk ve iç hukuk mücadelesi uzun yıllardır sürüyor. 1983’te tabelalarının sökülmesiyle başlayan iç hukuk süreci 2005 yılına kadar devam etti. Yani İskeçe Türk Birliği 22 yıldır iç hukuk mücadelesi verdi…
İskeçe Türk Birliğinin davaları mahkemeler arasında gidiyor geliyor, erteleniyor, reddediliyor tekrar başlıyor…
AİHM Yunanistan’ı haksız buldu, İskeçe Türk Birliği kazandı
2005’in Şubat ayında Yunanistan Yargıtay mahkemesi, dernek hakkında verilmiş olan kapatma kararını onayladı. Böylece 22 yıllık Yunanistan iç hukuk sisteminde süren bu mücadele yeni bir boyut kazandı.
Dernek, davayı aynı yıl Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) götürdü.
İskeçe Türk Birliğinin yargı süreci, 2005-2008 yılları arasında AİHM’de devam etti.
AİHM, 27 Mart 2008’de İskeçe Türk Birliğini haklı bulduğu kararını açıkladı.
Yunanistan “AİHM kararlarını uygulamıyorum” cevabını verdi.
Ozan Ahmetoğlu AİHM’deki karar davasına ilişkin şu bilgiyi veriyor:
“İskeçe Türk Birliğini oy birliğiyle haklı bulan yargıçlar toplam 7 kişi. Bu yargıçlardan bir tanesi Kıbrıs Rum’u diğeri Yunanistanlı… Ve biz bu davayı 7 sıfır lehimize kazandık. Biz AİHM’in kararıyla beraber bu olayın artık kapanacağına, derneğimizin yeniden yasal/resmi statüsüne kavuşacağına inanmıştık… Ne yazık ki talebimiz reddedildi…“
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesini imzalayan Yunanistan, AİHM’in kararlarını uygulamak zorunda. Ancak Yunanistan “AİHM kararlarını uygulamıyorum” cevabını verdi.
Yunanistan 2017’de müstakil bir yasa hazırladı
Yunanistan 14 yıldır AİHM’in kararlarını uygulamıyor. İskeçe Türk Birliğinin resmi ve yasal statüsünü iade etmiyor ve bu konuda direnmeye devam ediyor.
2012-2017 arasında Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Yunanistan’a bu kararın uygulanması için baskılarda bulundu. Yunanistan ise 2017 yılında müstakil bir yasa hazırladı.
AİHM kararlarının uygulanması için ülkelerin yeni bir bağımsız bir yasa hazırlamasına gerek var mı?
Ahmetoğlu, “Hukukçular bunun gerek olmadığını söylüyor. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesini imzalayan her ülke mahkemelerinde AİHM kararlarını uygulamak zorunda olduğunu da taahhüt ediyor.
Yunanistan’ın 2017 yılında çıkardığı yasadan sonra Yunanistan’da kıyamet koptu diyebilirim. Aşırı milliyetçi çevreler ‘siz İskeçe Türk Birliğini resmileştirmek için mi bu yasayı çıkartıyorsunuz’ diyerek tepki gösterdi. Dönemin Adalet Bakanı yasayı meclisten geri çekmek zorunda kaldı” sözleriyle bu süreci anlattı.
AİHM’in kararından itibaren İskeçe Türk Birliği Yunanistan iç hukukunu iki kez tüketti ve iki kez de ret kararı aldı.
Yunanistan 8 bin euroluk cezayı ödedi mi?
Yunanistan AİHM tarafından 8 bin euro manevi tazminat ödemeye mahkum edildi.
İskeçe Türk Birliği Yunanistan’ın bu tazminatı ödemesine izin vermedi.
Dernek Başkanı Ozan Ahmetoğlu, “Biz Yunanistan’dan bizim resmi ve yasal statümüzü yani 1983 yılında yerinden sökülen tabelanın iadesini istedik, derneğimizin yeniden yasal statüsüne kavuşmasını istedik. Derneğimiz fiilen var ama yasal olarak yok. Biz kapatma kararlarının iptalini istedik.
Yunanistan bu tazminatı ödemek istedi. Bunun için de bir kere kullanmaya mahsus vergi numarası verdi. Kurumumuz resmi olmadığı için vergi numarası yok. Sadece bu tazminatı ödeyebilmek için bize vergi numarası verdi. Yunanistan bu parayı ödediği zaman bir anlamda yükümlülükten kurtulması söz konusuydu. ‘Cezayı ben ödedim, yükümlülüğüm sona erdi’ tavrına bürünecekti. Biz bunu bilinçli olarak almadık” diyerek Yunanistan’ın oyununu nasıl bozduklarını anlatıyor.
AİHM’in kararlarını uygulamıyorum demek, uluslararası hukuku hiçe saymak demek.
Yunanistan’ın “maske” bahanesi
Geçen sene 10 Temmuz’da Yunanistan’da Türklerin haklarını göz ardı etmeyi sürdüren Atina yönetimi, İskeçe Türk Birliğinin düzenlediği yürüyüşle protesto edildi.
Yürüyüşte, İskeçe ve Gümülcine’nin farklı kurum ve kuruluşları ile Batı Trakya Türklerinin sivil toplum kuruluşları da hazır bulundu. Büyük önlemler altında gerçekleşen eylem olaysız sona erdi.
Ne yazık ki bu gösteriden 7 ay sonra Yunanistan yürüyüşle ilgili soruşturma başlattı. İskeçe Türk Birliği Başkanı Ozan Ahmetoğlu soruşturma kapsamında ifadeye çağrıldı.
Soruşturmanın sebebi ise yürüyüşte maske takılmamasıydı…
Ahmetoğlu, bu nedenin trajikomik olduğunu söylüyor ve ekliyor:
“Çünkü, koronavirüs kapanması döneminde Yunanistan’da yüzlerce protesto düzenlendi ancak hiçbir yürüyüşe bu nedenle bir soruşturma başlatılmadı. Bunun Batı Trakya toplumunun sindirilmesi amacıyla yapıldığını biliyoruz.“
Yunanistan Batı Trakya Türklerinin etnik kimliğini tanımıyor
Yunanistan yönetimi 99 yıl geçmesine rağmen “Yunan-Pomak” propagandasını devlet söylemi haline getiriyor. Azınlığın etnik kimliğini tanımlama hakkını kabul etmiyor.
Nitekim, Yunanistan Başbakanı Miçotakis de geçtiğimiz aylarda İskeçe’de katıldığı bir video konferansta, Türk köylerine “Pomak köyleri”, azınlık çocuklarına ise “Yunan çocukları” demişti.
Ezanlar tehdit altında, bayram namazı kılınmasına izin verilmiyor, mezarlar yok edilip yerlerine spor tesisi ve çocuk parkı yapılması kararları alınıyor. Batı Trakya Türklerinin okulları kapatılıyor.
Azınlık eğitimi, milli kimliğimiz inkarı, müftülük sorunu, vakıflar sorununun devamı. Yunanistan bu sorunlara kulak tıkıyor, görmezden geliyor.
Batı Trakya Türklerinin yaşadığı İskeçe Horozlu köyündeki Müslüman Türk Mezarlığı, Bulustra Belediyesi tarafından yerle bir edildi.
Bulustra Belediye Başkanı Yorgos Çitiridis, Bölgenin belediyeye ait olduğunu savunarak tarihi mezarlığı, yerine spor tesisi ve çocuk parkı yapılması için yok etti.
Bunun gibi pek çok örnek var. Birçok Müslüman Türk mezarlığı yerle bir edildi, üzerlerine spor salonları yapıldı.
Bayram namazı kılınmasına izin verilmedi
Yunanistan, Selanik yakınlarındaki Aleksandria’da Müslüman azınlığa mescit izni vermiyor. Bölgede yaşayan bine yakın Türk, bu yıl da bayram namazını kılamadı.
Türkler sadece eğitim ve ibadet yeri bulmakta değil, mezarlık bulmakta da zorlanıyor zira Yunan makamları Müslüman mezarlığına izin vermiyor.
Cenazeler yıllardır, yüzlerce kilometre uzaktaki mezarlıkta defnediliyor.
Azınlık eğitimi, milli kimliğin inkarı, müftülük sorunu, vakıflar sorununun devamı…
Ozan Ahmetoğlu, “Azınlık haklarını dikkate almayan politikalar var. Türklüğümüz inkar ediliyor. Yunanistan bu sorunlara kulak tıkıyor, görmezden geliyor” diyor.
Azınlık eğitimi ile ilgili birçok sorun duyulmuyor.
İskeçe Türk Birliği Başkanı Ozan Ahmetoğlu azınlık eğitimin sorununa ilişkin şu örneği veriyor:
“İskeçe’nin en büyük, en kalabalık okulu İskeçe Azınlık Ortaokul ve Lisesi. 700-750 civarında öğrenci bu okulda eğitim almaya çalışıyor. Çünkü buradaki çocuklar eski tütün deposunda eğitim görüyor. Ahşam bir bina ve çocuklar bodrum katındaki sınıflarda ders yapmak zorunda kalıyorlar. Batı Tralya Türkleri yıllardır yeni bir okul istiyor. Bir bina istiyoruz, çağdaş modern bir okul istiyoruz… Bu okulun bahçesi 150-160 metrekare. Bütün çocukları bahçeye çıkaralım deseniz sığmıyorlar. Bu talep bile görmezden geliniyor.“
Azınlık okullarının kapatılıyor: İlkokulların sayısı son 25 yılda 231’den 115’e düştü
Yunan hükümetinin idari reform çalışmaları kapsamında, 2011 yılından bu yana Batı Trakya’daki Türklere ait onlarca ilkokul kapatılmış ve/veya birleştirildi. Bu uygulama, Batı Trakya halkının yoğun olarak yaşadığı, azınlık okuluna ihtiyaç duyulan başka yerlerde azınlık okulu açılmasına olanak sağlamadı.
Yunan tarafı bunun “kapatma” değil, öğrenci yetersizliğinden dolayı “askıya alma” uygulaması olduğunu iddia etmekte; veliler ise azınlık öğrencilerinin Yunan devlet okullarına gönderilmesini amaçlayan bir adım olarak görüyor. Bu çerçevede, 2020 yılı sonu itibarıyla azınlık ilkokullarının sayısı son 25 yılda 231’den 115’e kadar düştü.
“İskeçe” denmesine Yunan ırkçılardan tepki geldi, film kaldırıldı
Biz bu haberi hazırlarken Yunanistan’da yine Batı Trakya Türklerine karşı birtakım hazımsızlıklar yaşandı.
Yunanistan’da İskeçe Belediyesi, kentteki festival için 3 dilde tanıtım filmi hazırladı. Kentin Yunanca isminin yanında Türkçe ‘İskeçe’ ifadesine de yer verilmesi Yunanistan’daki ırkçı kesimleri rahatsız etti. Tepkilerin ardından Türkçe tanıtım filmi kaldırılırken, İskeçe Kültür Merkezi Başkanı istifa etmek zorunda kaldı.
Türkiye’den Yunanistan’a tepki
Ayrıca yine Yunanistan geçtiğimiz günlerde Batı Trakya Türk azınlığına ait 4 ilkokulu daha kapatma kararı aldı.
Türkiye Yunanistan’ın bu kararına tepki gösterdi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç, ”Yunanistan’ın, her yıl tasarruf tedbirleri ve öğrenci sayılarının yetersizliğini bahane ederek, Batı Trakya Türk Azınlığına ait 4 ilkokulu daha kapatma kararı almış olmasını kınıyoruz” açıklamasını yaptı.
Batı Trakya Türk halkının, Yunanistan‘daki ekonomik kriz sebebiyle, başta Avrupa Birliği ülkeleri olmak üzere dış ülkelere olan göçleri artarak sürüyor. Batı Trakya’daki pek çok Türk köyü, terk edilmişliği yansıtan hüzün verici bir görünüme sahip.
İskeçe Türk Birliği 39 yıldır hak arıyor.
İTB Başkanı Ozan Ahmetoğlu, “Bu mücadelemiz 1983 yılında tabelamızın polislerce sökülmesiyle başladı ve bugün hala devam ediyor. Mücadelemiz ta ki başarıyla sonlanana kadar, AİHM kararı uygulanana kadar, derneğimizin yasal statüsü iade edilene kadar devam edecek” diyerek direnişlerini azim ve kararlılıkta sürdüreceklerinin vurguluyor.
[UHA Haber Ajansı, 25 Temmuz 2022]