Yapay zeka ile seçimleri etkileme ne kadar mümkün?
Dünya chatGPT gibi yeni gelişmeleri tartışırken, yapay zeka destekli programların ‘dezenformasyon’ amaçlı kullanımı da endişeleri beraberinde getiriyor.
Uluslararası Haber Ajansı (UHA)’nın ‘EuroNews’den aktardığı Aylin ELÇİ’nin haberine göre, Teknoloji alanında yaşanan hızlı ilerlemelerle örneğin ‘derin sahte’ olarak Türkçe’ye çevrilen ‘deepfake’ teknolojisi ile gerçeğe yakın görseller üretmek daha da kolaylaşıyor.
Uzmanlar, sosyal medyada kısa sürede yayılabilen bu tür video, ses kaydı ya da fotoğraf gibi içeriklerin yanıltıcı etkisine dikkat çekiyor.
euronews Türkçe’ye konuşan İngiliz yapay zeka uzmanı Henry Ajder, “son zamanlarda oldukça endişe verici bazı şeyler gördük” diyor.
Sahte video ve ses araçlarının artık daha erişilebilir olduğuna dikkat çeken Henry Ajder, “Bunları dezenformasyon bağlamında kullanma girişimlerinin ve silah haline getirilmesinin arttığını görüyoruz” dedi.
Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekili seçimlerine haftalar kala uzmanlar, internet kullanıcıları tarafından üretilen yapay zeka içeriklerinin seçmenleri ‘bir adaydan diğerine yönlendirebileceği’ konusunda uyarıyor.
Seçimde ne olabilir?
euronews Türkçe’ye konuşan yapay zeka uzmanı Cem Say, dikkatlice incelendiğinde deepfake içeriklerininin çoğunun sahte olduğunu anlamanın zor olmadığını söylüyor.
Cem Say, söz konusu uygulamaların seçim öncesi kullanımıyla ilgili “Deepfakelerin tam seçim günü insanları sandığa gitmekten caydırmak ya da kararını etkileme motivasyonuyla kullanılacağını tahmin ediyorum” dedi.
Deepfake içeriklerinin etkisiyle ilgili zamanlamaya dikkat çeken Say, “Bunu şimdi yaparsanız kurşununuzu boşa harcamış olursunuz çünkü onun yalan olduğunu ben iki saat sonra ortaya çıkarabilirim. Ama eğer seçim sabahı yaparsanız, o zaman ona vakit kalmıyor” açıklamasında bulundu.
Her iki uzman da Donald Trump’ın kazandığı 2020 ABD Başkanlık seçimlerinde bu tür yanıltıcı içeriklerin etkisini simgeleyen ‘Rusya müdahalesine’ dikkat çekti.
Henry Ajder, mevcut yapay zeka araçlarıyla ilgili “İnternet platformlarını, bot hesaplar kullanarak sofistike ve kulağa çok insani söylemlerle doldurabilirseniz, bu bir alanı ele geçirmede rol oynayabilir.” dedi.
Cem Say’a göre üretilen içeriklerin kalitesi düşük olsa bile etkisi olabilir:
“O tarz içeriklere girip baktığınızda sahte olduğunu anlamak kolay bir şey. Ama o kafadaki insanlar, yani o bubble’dan çıkamayan insanlar eleştirel düşünce kabiliyetine körleşmiş insanlar olduğu için bu malzemenin çok sofistike olması gerekmiyor.”
Geçen hafta Memleket Partisi Sözcüsü İpek Özkal Sayan’ın televizyonda yaptığı konuşma kesilerek Twitter’da paylaşıldı. Kesilen kısımda Sayan, Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin adaylık için 100 bin imza topladığını söylüyordu. Ancak o sırada İnce henüz 100 bin imzaya ulaşmamıştı.
Deepfakelere karşı ne yapılabilir?
İngiliz uzman Ajder, “işin tespit tarafının biraz iç karartıcı” olduğunu söylüyor.
İçerik üretenlerle bunları tespit edecek araçları geliştirmeye çalışanlar arasında adeta bir yarış olduğunu belirten Henry Ajder, içeriğin kaynağını tespit eden araçların daha umut verici olduğunu ancak bunun da bir medya hiyerarşisi yaratma riskini barındırdığını dile getirdi.
Ajder, “Bence bireylerin yapabileceği şey, iyi bilinen, güvenilir ve doğruluk kontrolü yapabilecek kapasiteye sahip kaynaklardan haber okumak” dedi.
Cem Say ise, “TRT ve Anadolu bence güvenilir medya kanalları değil. 2019 seçimlerinde resmen seçimi manipüle etmek için sonuçların bazılarını unuttuklarını, bazılarını önce yayınladıklarını bütün ülkeyle beraber şahit olduk.” ifadelerini kullandı.
Say, ‘güvenilir’ ifadesinin de kişiden kişiye değiştiğini vurguluyor:
“Ayrıca, ben şu güvenilir dersem, benimle aynı fikirde olmayan vatandaşlarımız bana inanmasa ne olacak? Onlar da başkasını güvenilir kabul ederse ne olacak? Yani ülkede böyle bir yarışmanın olması polarizasyon olmasının en kötü etkilerinden biri de ‘gerçek şudur’ diye müracaat edebileceğiniz yerlerin yozlaşması ya da o konudaki görüş birliğinin yozlaşması.”
Gazeteci* Aylin ELÇİ