ref: refs/heads/v3.0
enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
00:47 Bakan Yerlikaya, “Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Tehditlerle, parmak sallamalarla, sokak ve boykot çağrılarıyla eğip, bükülemez”….
00:22 Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Göktaş, bu yıl üçüncüsü Almanya’da düzenlenen ‘Küresel Engellilik Zirvesi’ne katılıyor…
00:08 2003-2004 Yılları arasında Batman Valiliği yapan eski İçişleri Bakanı Efkan Ala, Batmalıların Ramazan Bayramı’nı kutladı…
00:05 Türkiye’nin seyir füzeleri: Sahne onların olacak
00:01 Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, CHP’nin boykot çağrılarının ardından sosyal medya hesabından paylaşımda bulundu.
22:35 TRT ekranlarında yaşanan Aybüke Pusat krizinden sonra bir gelişme de ‘Bir Zamanlar İstanbul’ dizisinden geldi…
20:42 Bakan Bolat, CHP’nin boykot çağrılarına rağmen alışveriş yapanlara teşekkür etti
20:16 Bakan Uraloğlu: İnadına millî ve yerli her ürünü destekliyoruz
20:09 İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik yolsuzluk soruşturması sonrası CHP tarafından başlatılan ‘boykot çağrıları’ esnafta karşılık bulmadı…
19:49 Ticaret Bakanı Bolat TRT Haber’de: Bugün ekonomiye sahip çıkma günü…
18:50 TRT 1’de yayınlanan Teşkilat dizisinin başrol oyuncusu Aybüke Pusat, TRT’den kovuldu…
15:33 Ünlü Ziraat’in Bulgaristan’daki Yeni Fabrikasının Temeli Atıldı!
14:58 “Şirketler siyasi gündemin dışında tutulmalıdır”
14:25 Hollanda’dan Mektup Var!…
10:37 Marmara derbisi rekorları ile tarihe geçti!
08:01 KKTC Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu, “Çözüm, iki komşu devlet olarak yola devam etmek”
06:59 Azerbaycan-Ermenistan Barış Anlaşmasına Engel Olan Etkenler
06:57 Ardan Zentürk, ‘Bize yansımayan şeyler oluyor’ diyerek uyardı
00:56 Trabzonspor U19 UEFA Gençlik Ligi’nde yarı finalde
00:31 Bahçeli’den sokak çağrılarına tepki: Şuursuzluk ve sorumsuzluk
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Uzmanlarca, Türkiye ve BAE iki liderin görüşmesi“yeni bir dönemin başlangıcı” olarak kabul ediliyor

Uzmanlarca, Türkiye ve BAE iki liderin görüşmesi“yeni bir dönemin başlangıcı” olarak kabul ediliyor
27 Kasım 2021
354
A+
A-

ANKARA-UHA HABER / Uzmanlarca, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Veliaht Prensi Muhammed bin Zayid’in on yıl aradan sonra ilk kez 24 Kasım 2021’de Türkiye’yi Ortadoğu’da normalleşme dalgasının şekillendiği bir zamanda ziyaret etmesi, Türkiye ve BAE’nin uzun yıllardır çeşitli bölgesel meselelerde karşıt tarafları desteklemesi ve bundan dolayı iki liderin görüşmesinin de “yeni bir dönemin başlangıcı” olarak kabul ediliyor.

(UHA) Uluslararası Haber Ajansı olarak konunun uzmanlarından TRT World, Serbest Editörü Yusuf Erim, Avrupa ve Körfez Araştırma Görevlisi, Avrupa Dış İlişkiler Konseyi’nden Dr. Cinzia Bianco ve SETA’dan Araştırmacı Mahmut Alrantisi’yle görüştük.

Cinzia BiancoMahmut Alrantisi

 

TRT World, Serbest Editör Yusuf Erim, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile BAE Veliaht Prensi Muhammed bin Zayid Nahyan arasındaki görüşmenin, tek başına değil bölgenin yeni dinamiklere uyum sağlarken Ortadoğu’daki rekabetler arasında bir çözülme gösteren daha büyük bir resmin parçası olarak görülmesi gerektiğini söyledi.

Yusuf Erim, “ARAMCO saldırısı, KİK’in Katar ablukasının sona ermesi, Abraham Anlaşmaları, Joe Biden’ın Amerikan başkanı seçilmesi, ABD’nin Afganistan’dan çekilmesi ve Washington yönetiminin Ortadoğu’da daha az angajmanı olacağı yönündeki genel algı gibi son olaylar, bölgesel aktörlerin dış politikalarını değişen yeni atmosfer ve dinamiklere göre ayarlamasına yol açmıştır” dedi.

Son on yılda Ankara-Abu Dabi rekabetinin ortaya çıkmasına sebep olan konuların çoğunun önemini kaybeder hale geldiğine dikkat çeken Erim, Rekabetin maliyeti yorgunluk oluşturmuş ve azalan jeopolitik getirilerin artık yakınlaşmayı gelecek için daha iyi bir yatırım haline getirdiğini dile getirdi.

Yusuf Erim, bu toplantının BAE’ye gelecekteki İran saldırganlığı ve ABD korumasının yokluğu karşısında önemli bir güvenlik önlemi olabileceğini kanıtlayabilecek NATO’nun en büyük ikinci ordusu olan Türkiye ile ilişkisini iyileştirme şansı verdiğini açıkladı.

TRT World, Serbest Editör Yusuf Erim, Türkiye’nin ise ekonomisi için ihracata ve düşük maliyetli krediye dayalı bir büyüme modeline öncelik vermesiyle, değer kaybeden Türk lirasını desteklemek için etkili olabilecek doğrudan yabancı yatırımı güvence altına almaya çalışacağının altını çizdi.

Her iki tarafın da büyük olasılıkla Suriye, Libya ve Yemen’deki politikalarını gözden geçireceğini ifade eden Yusuf Erim, her bir çatışmanın bölgesinde iki ülke arasında iş birliğinin karşılıklı olarak yararlı olabileceğini, güvenliği ve istikrarı destekleyebileceklerini ve bu bölgelerde siyasi çözüm sürecini ilerletebilecekleri alanları belirleyeceklerini kaydetti.

Avrupa ve Körfez Araştırma Görevlisi, Avrupa Dış İlişkiler Konseyi’nden Dr. Cinzia Bianco da, BAE’nin, bölgede bir trend haline gelen gerilimi azaltma çabalarını dikkate alarak dış politikasını yeniden şekillendirme yoluna girdiğini ifade etti.

Dr. Cinzia Bianco, Abu Dabi yönetiminin bu kararı almasında Biden yönetiminden gelen net mesajlar gibi dış faktörler ile birlikte dış politikada maliyetli ve etkisiz agresif saldırıları azaltıp koronavirüs sonrası toparlanma dönemine odaklanmasının gerektiği gibi iç faktörlerin de etkili olduğuna dikkat çekti.

Abu Dabi ve Ankara da dahil olmak üzere tüm bölge başkentlerinde, Washington’ın etkisinin gittikçe azalması neticesinde bölgenin nasıl şekilleneceği ve ortaya çıkan yeni boşlukların nasıl doldurulabileceğinin tartışıldığını anlatan Dr. Cinzia Bianco, Bölgede gerginliği azaltma yönündeki genel eğilim göz önüne alındığında BAE’nin, bir kez daha sert güç yerine yumuşak güçlerin etkinleştiğinin yeni bölgesel dinamiklerin dışında kalmak istemediğini hatırlattı.

Dr. Cinzia Bianco, “Artık bölge genelinde yaygınlaşan uzlaşmalarda ivme kazanma konusunda açık bir fırsat elde etme duygusu bulunduğunu, BAE’nin özellikle uluslararası baskının aktörlerinin uzlaşmaya doğru ittiği Libya gibi senaryolarda maksimalist hedefleri karşılıklı olarak azaltmayı düşündüğünü ve bununla birlikte Etiyopya ve Afrika Boynuzu gibi derin ihtilafların olduğu alanlarda da Türkiye ile olası bir ittifak arayışı içinde olduğunu açıkladı.

Dr. Cinzia Bianco, “Son olarak da Abu Dabi yönetimi Suriye ve İsrail gibi Türkiye’nin kırmızı çizgileri olan bazı konularda Ankara ile uzlaşma yolları keşfetmek, Türkiye, Mısır ve Suudi Arabistan arasındaki gerilimi azaltıcı süreçlerin potansiyel evrimini anlamakla ilgileniyor” dedi.

Mahmut AlrantisiMahmut Alrantisi
Araştırmacı

BAE Veliaht Prensi Muhammed bin Zayid’in bu hafta Türkiye’ye yapacağı ziyaretin içeriğinin açıklanabileceği iki önemli nokta var ancak her şeyden önce ziyaret gözlemciler için sürpriz bir gelişme değil. Zira ikili ilişkilerde bu sonuca ulaşılacağını gösteren birkaç gösterge daha önceden belirmişti.

Bu göstergeler arasında ikili düzeyde BAE Ulusal Güvenlik Danışmanı Tahnun bin Zayid’in Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesi ve Abu Dabi veliahdının da Türkiye’nin BAE büyükelçisi ile görüşmesi yer alıyor. Öte yandan yılın başında Körfez Krizi’nin Ula Antlaşmasıyla sona ermesi ve Türkiye-Mısır arasında diyaloğun başlaması gibi bölgesel bazı gelişmeler Erdoğan ile Zayid arasındaki bu görüşmenin önünü açmıştı.

Ziyareti açıklayan ilk nokta bölgesel aktörlerin Biden yönetiminin bölgedeki farklılıkları ve gerilimleri yatıştırma arzusuyla uyumlu olduğudur. BAE’nin Yemen’deki politikalarında bunu gördük ve müttefiklerini önemsemeyen Biden yönetiminin etkisiz performansı da bu bağlam ile ilgilidir. Bu çerçevede Abu Dabi yönetimi bölgesel hesaplarını tekrar gözden geçirerek Tahran ve Ankara ile ilişkilerini geliştirmeye çalışabilir.

İkinci hususa gelince iki ülkenin de bazı dosyalarda rekabet ve çatışma politikasıyla sonuç elde etmeyi sürdürmenin artık mümkün olmadığına –geçici de olsa– kanaat getirdiği gözlemlenmektedir. Libya deneyimi çatışmada çıkmaza girilebileceğinin ve bazı sonuçlara çatışma yerine diyalog ve anlayış yoluyla ulaşılabileceğinin bir örneği olabilir. Engel olmaksızın üzerinde anlaşmaya varılabilecek pek çok konunun başında bazı siyasi dosyalara ek olarak ekonomik konular, ticari iş birliği ve hatta basit askeri anlaşmalar yer alıyor. Türkiye, yabancı yatırımcı çekmeye çalıştığı bir dönemde BAE yatırımlarından iyi bir şekilde yararlanabilir.

Ancak ziyaret iki ülke arasındaki anlaşmazlığın sona ermesi anlamına gelmiyor. Zira bölgedeki dengeleri yeniden şekillenmesine sebep veren birtakım meseleler birikmiş durumdadır.

Bunlara ek olarak BAE, Kuzey Afrika’dan Filistin meselesine, Yunanistan, Kıbrıs ve diğerlerine kadar birçok bölgesel dosyada Türkiye ile mutabakata önem veriyor. Ancak bahsettiğim iki noktanın ışığında BAE için özellikle önemli bir dosya var; bu da Suriye meselesi. BAE, Suriye meselesineyani Esed rejiminin Arap ve uluslararası arenada tekrar meşruiyete kavuşturulması konusuna büyük ilgi göstermekte ve bu noktada Türkiye ile bir mutabakata varılması gerektiğinin de farkındadır.

Ziyaretin Arap Baharı’nın en büyük bölgesel destekçisi ile bu sürecin en aktif bölgesel düşmanının buluşması olduğu göz ardı edemeyeceğimiz önemli bir noktadır. Dolayısıyla bu ziyaret bu süreçte önemli bir durak noktası olacaktır.

tiketler:

 

 

 

[UHA Haber Ajansı, 26 Kasım 2021]

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.