Ankara Kriz ve Siyaset Araştırmaları Merkezi (ANKASAM) Asya-Pasifik Uzmanı Dr. Cenk Tamer, “Ukrayna’daki İngiltere – ABD Rekabeti!” başlıklı yazısını TÜHA Haber‘e değerlendirdi.
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Savunma Bakanlığı (Pentagon), yayımladığı bir makalede, “ABD finansmanı olmazsa Ukrayna’nın savunmasının muhtemelen çökeceği” uyarısında bulunmuştur.[i]
Makalede, Pentagon’un ek finansman talebini onaylamadığı müddetçe Ukrayna’nın kendisini Rus saldırganlığına karşı savunamayacağı belirtilmiştir.
Bu meseleyle ilgili Pentagon’dan askeri bir yetkili, “Ukrayna, onlara güvenlik yardımı sağlayamadığımız için başarısız olursa, bunun Avrupa, ABD ve dünya için maliyeti yüksek olur; bu, bugünkü güvenlik yardımının maliyetinden daha yüksektir.” demiştir.[ii] Askeri yetkili, ek finansman olmadan ABD’nin Avrupa’daki kendi kuvvetlerine destek konusunda da yetersiz kalacağı uyarısında bulunmuştur.
Konuyla ilgili Almanya merkezli Kiel Enstitüsü’nün yayımladığı bir raporda, ABD’nin mevcut fonlarının tükenmesi durumunda Avrupa’nın Ukrayna’ya askeri desteğini iki katına çıkarmak zorunda kalacağını vurgulanmıştır.[iii] Kiel Enstitüsü Araştırma Direktörü Christoph Trebesch, “Bu bir meydan okumadır, ancak bu sadece bir siyasi irade meselesidir. AB ülkeleri dünyanın en zenginleri arasında yer alıyor ve şu ana kadar 2021 GSYİH’lerinin yüzde birini bile Ukrayna’yı desteklemek için harcamadılar.” yorumunu yapmıştır.[iv]
AB ve toplam 27 üyesi, savaşın başlangıcından bu yana Ukrayna’ya 49,7 milyar Avroluk askeri yardım taahhüdünde bulunmuş, ancak şu ana kadar yalnızca 35,2 milyar Avro sağlamayı başarmış veya tahsis etmiştir. Raporda, mevcut askeri yardımların İskandinav ülkeleri, Almanya veya İngiltere gibi birkaç büyük bağışçı tarafından sağlanmaya devam ettiği, geçmiş bağışçıların çoğunun ise çok az yeni söz verdiği veya hiçbir şey vaat etmediği belirtilmiştir.
Ukrayna’ya yardımın geleceği sorgulanırken sahadaki gelişmeler de karmaşık bir hal almıştır. Ukrayna Ordusu’nun Haziran 2023 tarihinde başlattığı karşı saldırını başarısızlıkla sonuçlandığı gerçeğini nerdeyse tüm Batı kabul etmeye başlamıştır. İngiltere, ABD ve Ukrayna arasında bu başarısızlığın sorumluluğuyla ilgili yoğun tartışmalar yaşanmıştır. ABD’li yetkililer, Ukraynalı generallerin tavsiyelerine uymadığından şikayet etmiştir.
Ukraynalılar da Amerikalıları suçlamış ve çok az silah teslim ettiklerini ve bunu da çok geç yaptıklarını söylemişlerdir.[v] Ukraynalı generallere göre; Pentagon, sahaya ve rakibe uygun olmayan taktiklerinde ısrar etmiş ve bu da ağır bedellere yol açmıştır. Generallerin gerçekçi uyarılarına rağmen strateji değişikliğine gidilmemiştir.
Karşı saldırının başarısızlığı, Amerikalıların iddia ettiği gibi, stratejiden mi, yoksa Ukraynalıların karşı iddia ettiği gibi, teçhizattan mı kaynaklanıyordu? Bu da başka bir soru işaretidir. Üçüncü bir seçenek daha vardır. O da her iki faktörün de etkili olmasıdır. Başka bir ifadeyle hem strateji başarısızdı hem de teçhizat yetersizdi. Bir diğer önemli faktör de Rus Ordusu’nun gösterdiği performanstır.
Tüm bu faktörler, İngiltere ve ABD arasındaki çekişmeyi gün yüzüne çıkarmıştır. Hatırlatmak gerekirse ABD’nin Ukrayna’ya askeri-mali desteğini sürdürmeye devam etmesi için 2023 yılının Aralık ayında dönemin İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron, Washington’ı ziyaret etmişti. ABD Kongresi’ni de ziyaret eden Cameron, Ukrayna yardımının engellenmesinin Putin için “Noel hediyesi” olacağı konusunda uyarıda bulunmuştu.[vi] Ukrayna konusunda Batı’ya birlik çağrısında bulunan Cameron, Avrupa’nın güvenliğinin aynı zamanda Amerika’nın güvenliği olduğunu belirtmiş ve Ukrayna’ya yardımları kesmenin en çok Rusya ve Çin’e fayda sağlayacağını söylemişti.[vii]
Özetle İngiltere, Ukrayna’nın Rusya’ya teslim olmasını istememektedir. ABD ise Ukrayna’daki savaşın Asya-Pasifik’teki sorunlarla ilgilenmeyi ve asıl rakibi Çin’le mücadeleyi geciktirdiğini düşünmeye başlamıştır. Başka bir ifadeyle ABD, bu savaşın uzamasının Çin’in arka plandaki yükselişini durdurma çabalarına ket vuracağını düşünüyor olabilir. Beyaz Saray’ın yayımladığı ulusal strateji belgelerinde tek küresel rakibin Çin olduğu vurgulanmaktadır. Öyleyse Ukrayna’daki savaş, ABD’ye vakit kaybettirmekten başka bir işe yaramamaktadır. Rusya’yla savaşı sürdürmek, tüm ilginin Avrupa’nın güvenliğine odaklanmasına neden olmakta ve Çin’in Asya-Pasifik’teki sessiz yükselişine katkıda bulunmaktadır.
ABD, Çin’le mücadelede fazla bir vaktinin kalmadığını düşünmektedir. O yüzden ABD, Avrupa’nın bir an önce yüzünü Ukrayna’dan çevirip Asya-Pasifik’teki sözde “Çin tehdidine” odaklanmasını istemektedir. ABD ve İngiltere arasında özellikle Ukrayna’daki mücadeleye ilişkin yeni bir stratejiye ihtiyaç duyulduğu ortadadır. Eğer Ukrayna meselesi çözülmezse; bu, Batı’nın içeriden yıkılma sürecini hızlandıracaktır.
[i] “Official Says Without U.S. Funding, Ukraine’s Defense Will Likely Collapse”, US Department of Defense, https://www.defense.gov/News/News-Stories/Article/Article/3679991/official-says-without-us-funding-ukraines-defense-will-likely-collapse/, (Erişim Tarihi: 16.08.2024).
[ii] Aynı yer.
[iii] “Europe Must Double Ukraine Aid If US Turns Off The Taps – Kiel Institute Report”, Euractiv, https://www.euractiv.com/section/europe-s-east/news/europe-must-double-ukraine-aid-if-us-turns-off-the-taps-kiel-institute-report/, (Erişim Tarihi: 16.08.2024).
[iv] Aynı yer.
[v] “Can Ukraine Still Win?”, New Yorker, https://www.newyorker.com/news/essay/can-ukraine-still-win, (Erişim Tarihi: 16.08.2024).
[vi] “Blocking Ukraine Aid Would Be ‘Christmas Present’ For Putin, UK’s David Cameron Warns US”, Politico, https://www.politico.eu/article/block-ukraine-aid-christmas-present-vladimir-putin-uk-david-cameron-warn-us/, (Erişim Tarihi: 08.09.2024).
[vii] Aynı yer.
***
Yazar hakkında