ref: refs/heads/v3.0
enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
00:41 Bakan Bak, “Türkiye Yüzyılı, dijitalin yüzyılı, gençlerin, sporun yüzyılı olacak”
00:39 Cumhurbaşkanı Erdoğan: Gazze soykırımının hesabının sorulmadığı bir dünya huzura kavuşamayacaktır
00:29 Doğru müdahaleyle disleksili bireyler okuma yapabilirler
00:18 Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Recai Kutan için başsağlığı mesajı
00:17 Gayrettepe-İstanbul Havalimanı Metro Hattı’nda yolcu rekoru
00:16 Emine Erdoğan: Bu karanlık günler, bir halkın özgürlük umudunu söndüremeyecek
00:09 Recai Kutan vefat etti
00:07 SPD Taşkın Alt Kurulu’nun üçüncü toplantısına katıldı
00:04 Katil Siyonist İsrail’in katliamlarına Batı medyasından destek! Kirli oyunları ifşa oldu: Soykırımı böyle gizlemeye çalıştılar!
00:04 Kayseri Gastronomi Günleri’nin 2.’si kapılarını misafirlerine açtı
10:10 Almanya’da resesyon çanları çalıyor
10:07 AK Parti Fiber Altyapı İşini, Operatörlerden Ayıracak mı?
09:06 Otomotiv ihracatı eylülde yüzde 21 artışla 3,4 milyar dolar oldu
06:55 Tarım ve Orman Bakanlığı’nın uygulaması, taklit ve hileli gıda listeleri artık anlık olarak elektronik ortamda tüketicilerle paylaşılıyor
06:34 Nefret Söyleminin Sahiplenilmesi ile Ne Amaçlanıyor?
06:13 Irak ve Suriye’nin kuzeyinde gerçekleştirilen operasyonlarda; Son bir haftada 58 teröristi etkisiz hâle g
06:00 Elon Musk ilk kez Trump’ın seçim mitingine katıldı
00:48 TBMM’de yoğun mesai başlıyor: İşte gündem maddeleri…
00:34 Katil İsrail Beyrut’u şimdiye kadarki en ağır bombardımanla vurdu
00:32 İzmir Körfezi’ne ‘nefes’ olacak eylem planı bugün açıklanacak
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Türkiye’nin deprem risk haritaları çıkarılacak

Türkiye’nin deprem risk haritaları çıkarılacak
24 Temmuz 2022
716
A+
A-

ANKARA – UHA HABER / Türkiye Afet Risk Azaltma Planı kapsamında, deprem risk haritaları hazırlanacak.

TÜRKUAZ Uluslararası Haber Ajansı (TÜHA)’nın ‘TRT Haber, AA’ kaynaklı haberine göre,Afetlerin neden olabileceği fiziksel, sosyal, ekonomik, çevresel, psikolojik zarar ve kayıpları önlemek veya en aza indirmek, dayanıklı, güvenli, hazırlıklı, sürdürülebilir, afete dirençli yaşam çevreleri oluşturmak ile afet öncesinde hazırlanması ve uygulanması gereken afet risk azaltma çalışmalarının temel prensiplerini belirlemek amacıyla hazırlanan TARAP, 8 Temmuz’da Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi.

TARAP çalışma grubunda görev alan Gazi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bülent Özmen, yaptığı açıklamada, TARAP’ta Türkiye’de yaşanma olasılığı olan her tür ve ölçekteki afetler için afet risk azaltma çalışmalarını yapacak bakanlık, kurum ve kuruluşlar, özel sektör, sivil toplum kuruluşlarının yer aldığını kaydetti.

TARAP Planı kapsamında, Türkiye’de olma olasılığı yüksek 11 afet türü için stratejik 46 hedef ve 170 eylem belirlendiğini aktaran Özmen, bu 11 afetin deprem, kütle hareketleri (heyelan, kaya düşmesi, çığ), sel-taşkın, iklim değişikliği, kitlesel göç, bulaşıcı salgın hastalıklar, kimyasal, biyolojik, radyolojik ve nükleer tehditler, orman yangınları, büyük endüstriyel kazalar, maden kazaları ile tasman ve tehlikeli madde taşımacılığı afetleri olduğunu söyledi.

Özmen, planda her bir afet türü için genel bir çerçeve çizildiğine işaret ederek, “TARAP’ta ayrıca diğer afetler diye bir bölümde de kuraklık, obruk, fırtına, dolu, tsunami, hortum, yıldırım gibi afetler içinde genel bir değerlendirme yapıldı.” dedi.

Türkiye’de, ülkeyi çevreleyen levha içi aktif faylar nedeniyle çok sayıda deprem meydana geldiğine dikkati çeken Özmen, şöyle devam etti:

“Büyüklükleri, 5 ve daha büyük olan depremler, hasara ve can kayıplarına neden olabiliyor. Bu can kayıplarını en aza indirebilmek için TARAP’ta deprem için 7 hedef, 28 eylem belirlendi. Bilindiği üzere 2019’da Türkiye Deprem Tehlike Haritası hazırlanmış ve Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girmişti. TARAP ile de olası bir depremde meydana gelebilecek can ve mal kayıpları hakkında bilgileri içeren deprem risk haritaları hazırlanacak. Böylece deprem sonucu oluşabilecek olası hasarlar, önceden tahmin edilerek, en öncelikli yerlerden başlanarak her türlü önlem etkin bir şekilde alınabilecek. Ayrıca denizlerde var olan aktif fayların belirlenmesi konusunda çalışmaların yapılması sağlanarak, ülkemizin deprem tehlike ve riski daha detaylı verilerle çıkarılacak.

TARAP’taki bir diğer eyleme göre de imar planına esas raporlarda deprem tehlikesi, diri fay ve tampon bölge belirlenmesi konusunda da standartlar geliştirilerek, bu çalışmaların bilimsel kriterlere en uygun şekilde yapılması ve bunların imar planlarına en doğru şekilde işlenmesi sağlanmış olacak. Böylece deprem açısından en tehlikeli ve riskli yerlerin imara, yapılaşmaya açılması engellenecek. Deprem risklerinin azaltılması çalışmalarına planlama aşamasından başlanmış olacak. Planlama, çevre ve şehirleşme ile ilgili bütün yasal mevzuat gözden geçirilerek gerekli düzenlemelerin yapılması ve deprem risk azaltma çalışmalarının hukuki dayanağının en eksiksiz bir şekilde olması da sağlanacak.”

Özmen, Türkiye’de depremden sonra en fazla can ve mal kaybına neden olan afet türünün sel ve taşkınlar olduğuna işaret ederek, “İklim değişiklikleri, sanayileşme ve çarpık kentleşme sonucunda ülkemizde sel ve taşkınların sayısında ve verdiği zararlarda önemli artışlar meydana geliyor. Sel-taşkın afetinin risklerini azaltmak amacıyla yapısal ve yapısal olmayan tedbirlerin alınması gerekiyor. Afet yönetim programlarının bir parçası olan taşkınların önceden tahmin edilebilmesi ve buna dayanarak erken uyarı yapılması, planlama ve eğitim ile can kayıplarında önemli azalmalar ve ekonomik zararlarda da önemli düşüşler sağlıyor.” diye konuştu.

TARAP ile sel ve taşkınlarda yerel yönetimlere büyük görev

Taşkınlarda risk değerlendirmesi, tehlike ve risk haritası ve yönetim planlarının tüm havzalar için kısa vadede (2022-2024) tamamlanmasından Tarım ve Orman Bakanlığının sorumlu kılındığını vurgulayan Özmen, “Yerel yönetimler ise sel-taşkına neden olan akarsu yataklarına müdahalenin engellenmesini uzun vadede (2022-2030) sağlamaktan sorumlu kılındı. Bu kapsamda, yerel yönetimlerin muhtemel taşkın alanları olarak belirlenen yerleri yapılaşmaya açmamaları gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

Doç. Dr. Bülent Özmen, sözlerini şöyle tamamladı:

“Muhtemel taşkın alanlarını belirleyebilmek için de bilimsel kriterlere uygun olarak hazırlanmış olan sel-taşkın tehlike ve risk haritalarından yararlanmaları ve bunları mutlaka mekansal planlara yansıtılmasını sağlayarak, bu bölgelerin (dere yatağı, taşkın yatağı, taşkın tehlike sınırı) yapılaşmaya açılmasını önlemeleri gerekiyor. Böylece olası bir taşkından yapıların ve insanların en az derecede etkilenmeleri, en az şekilde zarar görmeleri sağlanacak. Bu çalışmalara Tarım ve Orman Bakanlığı, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Milli Emlak Genel Müdürlüğü ve İller Bankasının ilgili kuruluş olarak destek vermesi gerekiyor.”

[UHA Haber Ajansı, 24 Temmuz 2022]

 

ETİKETLER: ,
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.