ref: refs/heads/v3.0
enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
SON DAKİKA
21:10 Acıların gölgesinde bir Ramazan Bayramı daha
18:55 Fidan’ın Washington Ziyareti ve Türkiye’nin Stratejik Otonomisi
18:41 Sokak Siyasetinden Geriye Ne Kalır?
17:34 Adalet Bakanı Tunç, Silivri’de işkence ve kötü muamele yapıldığına dair iddialara yanıt verdi…
13:26 Gazeteci Serkan Borlak hayatını kaybetti 
12:58 Kocaelispor Sakarya’yı eli boş gönderdi!…
10:17 “Klinik Araştırmalar Eğitim Programı” gerçekleştirildi
09:51 Bipolar bozukluk, genellikle 15-35 yaş arası bireylerde ortaya çıkıyor
09:44 SAHA İstanbul bülteni!…
09:26 Irak ile Kuzey Irak Arasında Türkiye’ye Petrol İhracatı Gerilimi Çözülecek Mi?
09:04 Dijital Dönüşüm Destekleri Bilgilendirme Toplantısı
07:32 KKTC’nden gündemin öne çıkan haberleri!…
06:55 Bilgisayar korsanları, zayıf gördükleri gıda endüstrisine saldırıyor!
06:28 Birleşik Irak Türkmenleri Cephesi’nden Talabani’nin açıklamalarına tepki
00:57 MHP Genel Başkanı Bahçeli, Türkgün gazetesinde yayımlanan yazısında, Terörsüz Türkiye hedefi ve gündemdeki gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
00:49 Ömer Çelik: Cumhurbaşkanımız insanlık cephesinin en gür sesidir
20:21 Özgür Özel’in rakibi Dilek İmamoğlu mu olacak
15:35 Bayram tatilinin ilk 2 gününde 19 kişi hayatını kaybetti
15:24 Altun: Mehmet Selim Kiraz adaletin simgesi olarak hatırlanmaya devam edecek
15:15 Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehit savcı Mehmet Selim Kiraz’ı andı
TÜMÜNÜ GÖSTER →

Türkiye-Yunanistan İlişkilerinin Hukuki ve Uluslararası İlişkiler Boyutu

Türkiye-Yunanistan İlişkilerinin Hukuki ve Uluslararası İlişkiler Boyutu
28 Kasım 2022
238
A+
A-

Türkiye’nin saygın, bağımsız düşünce kuruluşu ve Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından düzenlenen ‘Ege ve Doğu Akdeniz’de Türk Dış Politikası’ panelinin uzmanları, Türkiye-Yunanistan arasındaki sorunların hukuki ve uluslararası ilişkiler boyutlarını ele aldı.

TÜRKUAZ Uluslararası Haber Ajansı (TÜHA)’dan Ataner YÜCE’nin ‘SETA İnternet Sitesi’den aktardığı AA kaynaklı haberine göre, SETA‘dan Muhittin Ataman’ın moderatörlüğünde düzenlenen panele, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesinden Prof. Dr. Yücel Acer, Ufuk Üniversitesinden Prof. Dr. Sertaç Hami Başeren ve İstanbul Nişantaşı Üniversitesinden Prof. Dr. Nurşin Ateşoğlu Güney, konuşmacı olarak katıldı.

Yücel Acer: Yunanistan'ın Adalara Dair Hukuksal Çelişkileri

Prof. Dr. Acer, konuşmasında Türk-Yunan ilişkilerinin tarih boyunca çoğunlukla iş birliği ve iyi ilişkilerle değil, sorunlarla gündeme geldiğini belirterek sorunların önemli bir kısmının, uluslararası anlaşmaları farklı yorumlamaktan kaynaklandığını ifade etti.

Lozan ve Paris Barış Antlaşmalarına ilişkin farklı yorumlamaları değerlendiren Yücel Acer, “Lozan iki sorun üretiyor. Bunlardan biri bazı adacıkların Yunanistan’a mı Türkiye’ye mi ait olduğuna ilişkin sorun. Lozan’ın 12’nci maddesi, ismen sayarak hangi adaların Yunanistan’a verildiğini söylüyor ama küçük adacıkların ismini telaffuz etmiyor. Dolayısıyla Türkiye, ismen sayılmayan, çoğu da küçük kayacıklardan oluşan 152 coğrafi oluşumun kime ait olduğunu oturup çözmemiz gerekir diyor. Yunanistan ise Türkiye’ye 3 mil ve daha yakın adalar hariç kendisine verildiğini söylüyor.” diye konuştu.

Adaların silahsızlandırılması meselesinin de tartışmalı bir madde olduğuna işaret eden Acer, zamanla gelişen ve değişen hukuk kurallarının neticesinde yeni problemlerin de ortaya çıktığını kaydetti.

Buna örnek olarak 1982’de çıkan Uluslararası Deniz Hukuku Sözleşmesi’ni gösteren Acer, kara sularında sınırın 12 mile çıkmasının bu tarihten itibaren sorun olmaya başladığını söyledi.

Türkiye’nin, Yunanistan kara suları sınırını 12 mile çıkarmasını savaş sebebi gören bir meclis kararı bulunduğunu hatırlatan Acer, “Yunanistan Dışişleri Bakanı’yla yaptığımız görüşmede ‘İki şey masadan kalkmadıkça rahat hissetmeyiz.’ dedi. Bunlardan birisi savaş sebebi gören karar, diğeri ise Libya’yla yapılan deniz yetki alanları anlaşması. Bu kararlar Yunanistan’da soğuk duş etkisi yapmış. Kiminle görüşsek bu konuyu konuşuyor.” ifadelerini kullandı.

“Dünyada 60 yıldır görüşüp de hiçbir sorunu çözemeyen başka iki ülke bilmiyorum.” diyen Prof. Dr. Acer, sorunların çözülmemesinin sebepleri arasında Yunan kamuoyundaki Türkiye algısı ve Türkiye ile diyaloğun politikacılara oy kaybettirmesini saydı.

Yunanistan’ın üçüncü ülkeleri, iki ülke arasındaki sorunlara dahil etmesinin de çözümü engelleyen diğer bir sebep olduğunu söyleyen Acer, “Türkiye haklarını korumak adına çok sert tedbirler almaya başladığında Yunanistan’ın üçüncü devletler vasıtasıyla gerilim artırmaya önem verdiğini görüyoruz.” değerlendirmesini yaptı.

– “Yunanistan Türkiye’yi yalnızlaştırma projesinin sonuca ulaşamadığını gördü”

Akademik Kadro – Hukuk FakültesiProf. Dr. Başeren de konuşmasında Kıbrıs adasında bulunan İngiliz üsleri nedeniyle İngiltere’nin de Doğu Akdeniz’de hak iddia eden ülkelerden biri olduğunu ifade ederek Doğu Akdeniz’e kıyısı olmayıp bölgede etkili olmaya çalışan aktörlere değindi.

ABD’nin Yunanistan’daki üsleri, İsrail’in güvenliği ve Orta Doğu petrollerine ilgisi üzerinden bölgede bir aktör olduğunu anlatan Başeren, Rusya’yı ise Suriye’deki varlığıyla bölgede bulunan bir aktör olarak saydı.

Çin’in ticari açıdan bölgeye önem verdiğine işaret eden Prof. Dr. Başeren, Fransa’nın ise Libya’da olması sebebiyle Türkiye ile “ters düştüğünü” söyledi.

Sertaç Hami Başeren, bu nedenle bölgede birçok anlaşmazlık denklemi olduğuna vurgu yaptı.

Prof. Dr. Nurşin Ateşoğlu Güney: Erdoğan'ın sözü, Türkiye'nin fedakârlığının paylaşılması için bir ikaz

Prof. Dr. Nurşin Ateşoğlu Güney de soruna uluslararası ilişkiler açısından değinerek “Yunanistan, Türkiye’nin AB ile ilişkileri söz konusu olduğunda kullanılan bir ülkeydi. Şimdi de garnizon bir ülke oldu. Büyük ülkelerin araçsallaştırdığı bir ülke ve Atina bundan kendi lehine çıkarımlarda bulunmaya çalışıyor ancak Türkiye bu oyunu sürekli bozuyor.” diye konuştu.

Yunanistan’ın farklı ittifak kuşaklarına girdiğini belirten Prof. Dr. Güney, Yunanistan’la ittifaka giren ülkelerin ise beklediklerini bulamamasıyla çözülmeye başladığını ifade etti.

Buna Türkiye’nin sürdürdüğü proaktif diplomasinin neden olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Güney, “Türkiye iyi ilişkiler geliştirdikçe Türkiye’nin izole olmaya başladığı algısını yaratmaya çalışan Yunanistan’ın da rahatsızlığı başladı. Türkiye’yi yalnızlaştırma projesinin sonuca ulaşamadığını gördü.” dedi.

Prof. Dr. Nurşin Ateşoğlu Güney, EastMed gibi projelerin rafa kalkmasının Yunanistan’da Türkiye karşıtı üslubu daha da sertleştirdiğini de sözlerine ekledi.

[UHA Haber Ajansı, 28 Kasım 2022] 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.