Türkiye ile Yunanistan Adalet Divanı’na mı gidecek?
* Savaşın sürekliliğinden dönen Türkiye ile Yunanistan müzakere masasına oturuyor.
* Peki Erdoğan’ı, “benim için yok” diyen Mitsotakis ile görüşmek için kim ikna etti? Uygulanacak eylem planı neler içeriyor? İşte yanıtlar: (I)
[Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Yunanistan Başbakanı Kiryakos Mitsotakis NATO Zirvesi sırasında Litvanya’da bir araya gelen ilişkilerde normalleşme adımlarının atılacağını ilan etmişlerdi.Fotoğraf: Murat Çetinmuhurdar/Cumhurbaşkanlığı Basın Bürosu/REUTERS]
Türkiye ile Yunanistan, kapalı kapılar ardında tutulan gizli görüşmeler sonuçları üzerinde uzlaştıkları, iki ülke arasındaki mesafeyi barışçıl yollardan çözümlemeyi eylem planını uygulamaya sokuyor.
Öncelikle üst düzey siyasi diyaloğun gelişmesini sağlayacak yol haritaları kapsamındaki ilk kritik adım 5 Eylül’de atılacak.
Ankara-Atina hattında üst düzey temaslar hızlanıyor
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Salı günü Yunan mevkiinde Yorgos Gerapetritis’i Ankara’da ağırlayacak. Eylül ortasında ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Yunanistan Başbakanı Kirvakos Mitsotakis ile Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nun New York’ta ikili bir görüşme yapması bekleniyor. Bu görüşme, sonbaharda Selanik’te yapılması kararlaştırılan, iki kuzeydeki ortak bakanlar kurulu olarak da tanınabilecek, Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi (YDİK) toplantısını izleyecek.
Hızlı normalleşmenin yol açtığı soru hataları
Peki, son yıllarda ilişkiler giderek kötüleşen, hatta tırmananlar gerilimler sonuç sıcak çatışmanın şiddetine gelen iki ülke arasında şaşırtıcı hızlarda yaşanan bu normalleşmenin gerisinde ne yaşanıyor? Daha geçen sene “ancak sözünde duracak şahsiyetli, onurlu siyasetçilerle yola gideceklerini” vurgulayarak Mitsotakis ile “asla” görüşmeyi kabul etmeyeceğini söyleyerek, “Benim için Mitsotakis diye biri yok” diyen Erdoğan’ın patlaması neden değiştirildi? Erdoğan YDİK için “anlaşmayı bozduk, yapılmayacak” söylendi, yapılacak olması ne anlama geliyor?
DW Türkçe’ye konuşan, bu soruların cevaplarına ışık tutuldu, ABD ve AB’nin önemi açıklandı, Almanya’nın da kolaylaştırıcı rol üstlenerek yürüttüğü gizli görüşmelerle katkı sağlamanın kritik süreci hakkında bilgiler paylaşılıyor.
Yıllık kararlaştırılmış bir eylem planı uygulanıyor mu?
Atina’daki Panteion Üniversitesi’nde öğretim üyesi olan Prof. Dr. Dimitrios Triantaphyllou, Erdoğan ile Mitsotakis’in Haziran ayında Litvanya’da yapılan NATO Zirvesi sırasında saklanmayı dikkat çekerek, “Bu görüşme ve ilan edilen parçalar, daha önce üzerinde uzlaşılmış, hatta iki ödemeler seçimler önceden hazırlanmış bir eylem planını yansıtıyor” dedi.
[Atina’daki Panteion Üniversitesi’nde öğretim üyesi olan Prof. Dr. Dimitrios Triantaphyllou.Fotoğraf: Özel]
Triantaphyllou, bu eylem planının, üst düzey siyasi temaslarla diyalog aralıkları ve güven arttırıcı aralıkların konuşulması için istikşafi partilerin yeniden sunulduğunu söylerken, “Ancak bu sefer görüşmelerin bakanlar seviyesindeki aralıklar öngörülüyor. Bu son derece ilginç” dedi.
Ufukta “Büyük paradigma değişikliği” mi var?
Selanik’teki YDİK toplantısında bazı siyasi anlaşmalar ve güven artırıcı güvenlik ilanlarının aktarılabileceği aktaran Dimitrios Triantaphyllou, “Asıl yenilik, siyasi görüşmelerde iki ülke arasında görüş ayrıklıklarını ortaya çıkan ilerleme kaydetme, kaydetmenin kaydedilemeyeceğini değerlendirmenin ortaya çıkmaması” dedi.
Türkiye ile Yunanistan arasında kara suları ve kıta sahanlığı, hava sahası ve Doğu Ege Adaları’nın silahsızlaştırılması gibi uzun bir geçmişe dayanan sorunlar mevcut.
Triantaphyllou, bu kritik süreç boyunca görüş ayrılıklarının kapsadığı uzlaşı çalışmalarına, uzlaşı sağlanamayan konuların Lahey’deki Uluslararası Adalet Divanı’na (UAD) götürülmelerinin demde olduğuna işaret etti.
[Türkiye ile Yunanistan arasında Ege ve Doğu Akdeniz’de gerilimler döngüsü.Fotoğraf: picture-alliance/AP Photo/Yunanistan Savunma Bakanlığı/]
Tarafların uzlaşmazlıklarını UAD’ye götürmeleri halinde bunun “büyük bir paradigma değişikliğine” yol açacağına işaret eden Yunan akademisyen, “Ben henüz o yerde saklanmak üzere. Ama bunun gündemde olduğu söz ediliyor. Zaten şu anda önemli olan güvenin inşası, çünkü güven inşa edilmediği takdirde Zaten hiç bir şekilde ilerleme kaydedemezsiniz. Oysa güvenin inşası halinde iki ülke için enerjiden güvenliğe pek çok alanda önemli işbirliği fırsatları var” dedi.
Erdoğan’ın U dönüşünün arkasında ne yatıyor?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Benim için artık yok” diyen Mitsotakis bölgesindeki Yunan hizmetleri ile özellikleri normalleştirme hamlesinin gerisinde yatan nedenler de merak uyandırıyor.
Bunda Türkiye’nin işlemleri yeniden Batı’ya dönmüş olup etkili olduğuna işaret eden Triantaphyllou, “Bence pek çok faktör rol oynuyor” diyerek şu değerlendirmeyi aktardı:
“Zordaki Türk ekonomisi ve Erdoğan’ın yatırım çekme çabasının yanı sıra Türkiye’nin yeniden şekillenen ticaret ağlarında kendisinin konumlanma çabası bunlardan bazıları. Yine de Ukrayna savaşının sürmesi, ABD’nin Yunanistan ile artan askeri işbirliği ve Türkiye’nin Batı ile bağının kopmasıyla kopmaması çabasının da Ayrıca Türkiye bölgesindeki kilit bir oyuncu rolü yeniden kazanmak istiyorsa komşularıyla konuşması gerek. Türkiye’nin ABD ve AB ile ilişkilerinin Yunanistan ile normalleşmede yeniden canlandırılması önemli… Biden yönetimi F-16’ların modernizasyonuna yeşil ışık yaktı ama Kongre’nin de Anlaşma Sağlanması gerekiyor. Ve Washington bu nedenle Ankara’ya Yunanistan ile konuşma mesajı veriyor.”
[ABD, Türkiye’nin Yunanistan ile uyumluluğunu normalleştirmesini, bölgesel gerilimlerin artmasından kaçınmasını istiyor.Fotoğraf: Imago/imagebroker]
“NATO’da birlik mutlak özgürlük”
Ankara-Atina hattındaki görüşmeler ve Berlin’in bu süreçte yürüttüğü gizli görüşmeleri izleyen Alman uzman Dr. Ronald Meinardus, Türk-Yunan’ın yeni bir sayfa açılmasına büyük önem verildiğine, özellikle de Ukrayna savaşının başlamasından Batı için NATO’da birlik sağlamanın “mutlak” parlaklığının altını çizdi.
Atina merkezli Avrupa ve Dış Politika Vakfı’nın (ELIAMEP) deneyimli uzmanı Meinardus, “İki NATO ortağı arasındaki bir ihtilaf, Putin Rusya’nın ağzına yağar, NATO için de siyasi bir felaket olur” diye konuştu.
[Atina merkezli Avrupa ve Dış Politika Vakfı’nın (ELIAMEP) uzman uzmanı Dr. Ronald Meinardus.Fotoğraf: DW/K. Danetzki]
Almanya’nın bu nedenle iki komşu arasında kolaylaştırıcı rol üstlendiğine dikkat etmek Meinardus, “Bölgede iki NATO müttefiki arasında ihtilafın önlenmesi, Washington için yeniden oluşturulan ülke bir hedef. Ve ABD, Yunanlılar ile Türklerin barışçıl bir şekilde birleştirmelerini sağlamayı Almanya’ya verdi. Berlin’ Son zamanlarda yaptığı gibi, Atina ve Ankara arasında arabuluculuk yapmanın gerisinde işte bu görevlendirmeyi yapıyor ve aynı zamanda Alman diplomasisine ilave bir ağırlık kazandırıyor” diye konuştu. (devam edecek-Erdoğan’ı Almanya mı ikna etti?)
Gazeteci* Değer AKEL, DW