Turizmde Küresel Bir Marka Türkiye
Turizm sektörü, küresel ekonominin önemli bir dinamiği olarak hem istihdam yaratma hem de ekonomik büyümeye katkı sağlama noktasında kritik bir role sahiptir.
Türkiye’nin saygın, güvenilir Ankara merkezli bir düşünce kuruluşu olan SETA Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı’ndan Araştırmacı Deniz İSTİKBAL, “Bölgesel savaşı kim durduracak?” başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Turizm sektörü, küresel ekonominin önemli bir dinamiği olarak hem istihdam yaratma hem de ekonomik büyümeye katkı sağlama noktasında kritik bir role sahiptir. Dünya genelinde 270 milyondan fazla kişiye iş imkânı sunan bu sektör, sadece ekonomik değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel etkileriyle de birçok ülkenin kalkınmasında belirleyici olmuştur. 2023 yılında turizm sektörü, küresel ekonomiye 3,3 trilyon dolar gibi devasa bir katkı sağlayarak, dünya ekonomisinin ciddi bir kısmını oluşturmuştur. Bu dönemde uluslararası turizm harcamaları da 1,5 trilyon dolar olarak kaydedilmiştir. Küresel istihdamın yaklaşık onda birini barındıran turizm sektörü, sadece gelişmiş ülkelerde değil, aynı zamanda gelişmekte olan ülkelerde de ekonomik kalkınma ve gelir dağılımını dengeleme açısından büyük önem taşımaktadır. Bu durum, turizmi birçok ülke için stratejik bir sektör haline getirirken, sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda da giderek daha fazla önem kazanmaktadır.
İstanbul Birçok Turizm Ülkesini Geride Bıraktı
Türkiye, turizm sektörünün gelişim süreci ve sağlam altyapısıyla dikkat çeken ülkelerden biridir. 1980’lerde hızla gelişmeye başlayan Türkiye turizmi, günümüzde dünyanın en büyük on turizm ekonomisi arasında yer almaktadır. Gelen turist sayısı, turizm gelirleri ve küresel turizm ekonomisindeki konumuyla Türk turizmi, sürekli bir büyüme trendi içindedir. Bu gelişmelerin bir sonucu olarak Türkiye, 2023 yılında dünyada en fazla turist çeken 5. ülke olmuştur. 2023 yılında turizmden 54 milyar dolar gelir elde edilmiş ve 57 milyon turist Türkiye’yi ziyaret etmiştir. Turizm gelirleri açısından altıncı sıraya yerleşen Türkiye birçok turizm ülkesini geride bırakmıştır. İstanbul dünyada en fazla turist çeken şehir olurken Antalya turist sayısında yedinci sırada yer almıştır. En fazla turist çeken ilk on şehir arasında iki şehrin bulunduğu tek ülke Türkiye olmuştur. 2024’te de benzer bir eğilim beklenirken temmuz ayında ülkeye 7,3 milyon turist gelmiş ve tüm zamanların aylık turist rekoru kırılmıştır. Sadece İstanbul’a gelen yıllık turist sayısı 20 milyonu aşarken şehir birçok turizm ülkesini geride bırakmıştır. Antalya, Muğla ve Aydın gibi şehirlerde de benzer bir durum söz konusudur.
Ocak-Haziran 2024 döneminde Türkiye 25,1 milyon turist çekti ve 23,6 milyar dolar turizm geliri elde etti. Temmuz-eylül arası dönemde de benzer bir ilgi bekleniyor. Temmuz ayında 7,3 milyon kişinin Türkiye’ye gelmiş olması mevcut ilgiye örnek olarak verilebilir. Rakamın büyüklüğünün anlaşılması için diğer ülkelerle kıyaslama yapılabilir. Sadece temmuzda Arjantin ve İsveç gibi ülkelere gelen yıllık turist sayısı geride bırakılmıştır. İstanbul ile diğer ülkeler karşılaştırıldığında da benzer bir durum söz konusudur. Hollanda, Hindistan, Güney Kore, Singapur ve Mısır gibi ülkelere yıllık olarak gelen turist sayısı İstanbul’un gerisindedir. Turizm gelirinde de aynı analizleri yapmak mümkündür. 1970’lerin sonundan itibaren yatırım yapılan turizm sektörü günümüzde küresel bir marka haline geldi. Türkiye’nin tanıtılmasında önemli rol üstlenen sektör milyonlarca kişiye gelir ve istihdam sağladı.
Hedef 100 Milyon Turist
1995’te yıllık 7,3 milyon turist çeken bir ülke olan Türkiye artık aylık bazda 7,3 milyon turist çekiyor. Toplam turist sayısının 60 milyonu aşması beklenirken 2028’de 100 milyon turistin ülkeyi ziyaret etmesi hedefleniyor. Dünyanın en büyük turizm ülkesi olabilecek potansiyele sahip olan Türkiye yeni rekorlara imza atmaya hazırlanıyor. Ancak Asya bölgesinden gelecek olan turistlere daha fazla ağırlık verilmesi gerekebilir. Özellikle Çin dünyada en fazla turizm harcaması yapan ülke konumuna geldi. Türkiye’ye gelen Çinli turist sayısı ise çok kısıtlı kalıyor. İki ülke arasındaki ticaret hacmi göz önüne alındığında daha fazla turist çekilmesi için hükümetler arasında iş birliği artırılabilir. Avrupa’nın en büyük turizm ülkesi haline gelmeyi başaran bir ülke olarak Türkiye bu alanda da başarı kazanabilir. Ayrıca turist destinasyonlarındaki çeşitlendirme riskleri azaltırken ülkenin farklı bölgelerde daha iyi bir şekilde tanınmasını sağlayabilir.
Global İmajın Ayrılmaz Parçası
Türkiye’de 1,7 milyona yakın kişinin istihdam edildiği turizm sektörü farklı alanlarda gelişim gösteriyor. Sağlık, yaz, kış ve spor turizmleri öne çıkıyor ve kamu karar alıcıları turizm altyapısının gelişmesi için çaba gösteriyor. 15 binden fazla otele sahip bir ülke olarak Türkiye zengin tarihi ve sahilleriyle rakiplerini geride bırakıyor. Fransa, İtalya ve İspanya gibi ülkelerin geride bırakılması Türkiye’nin rekabet gücünü gösteriyor. Elde edilen turizm geliri cari açık ve dış ticarette denge gibi alanlara pozitif yansıyor. Vergi gelirleri de mevcut turizm faaliyetlerinden iyi yönde etkileniyor. Son 50 yılda toplam turizmden 750 milyar doların üzerinden gelir elde eden Türkiye 800 milyondan fazla turist ağırladı. Böylelikle Türkiye’nin küresel tanınırlığı birinci elden yürütülmüş oldu. Salgın döneminde önemli güç yitiren sektörün 3 yıl gibi kısa bir sürede toparlanması ve rakiplerini geride bırakması kamunun doğru politika uyguladığının en önemli göstergesi olarak okunabilir. Tanıtım konusunda atılan adımlar da mevcut başarının kritik bileşenleri arasında gösterilebilir. Sonuç olarak Türk turizmi küresel bir marka haline gelirken Türkiye’nin global imajının ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir.