TRT Haber TUSAŞ’ta
* Türkiye’den havacılık ve savunma tarihine geçecek adımlar arka arkaya geliyor.
* Uçmak için gün sayan ANKA-3 ve büyük bir oyun değiştirici olacak milli muharip uçak KAAN hepimizi heyecanlandırdı.
* TUSAŞ’ta ANKA-3 test pilotu Ahmet Emre Yılmaz ve KAAN’ın baş mühendisi Emre Yaban süreci, hislerini ve gelinen noktayı TRT Haber’e anlattı.
Bu yazıyı kaleme alırken belki ANKA-3’ü havada göreceğiz… Artık o kadar yakın. Görüntüsü emsallerinden çok farklı. Tamamen kanat formundan oluşan kuyruksuz bir hava aracı. Bu da radar kesit alanının düşmesini sağlıyor. Mühimmatı gövdesinde taşıyacak ve belirlenen hedefe derinliğine kadar nüfuz edip nokta atışı sağlayacak. Operasyonel irtifası ise 40 bin fit. Bu irtifayla hava savunma sistemlerine takılması pek mümkün görünmüyor.
Hangarda arı gibi çalışan bir ekip, mühendisler bazen uykusuz geçen günleri sayamıyor. Bu insansız hava aracının test pilotu Ahmet Emre Yılmaz hem çalışma ortamını hem de ANKA’yı ilk kez deneyimlemenin verdiği heyecanı anlatırken mutluluğu, gururu gözlerinden okunuyor. Yılmaz’ın ayakları yere sağlam basarken hava aracı ondan çok uzaklarda onun komutlarıyla hareket edecek. ”Uçuş hissini yaşayamıyorsunuz, zor ama keyifli bir görev” diyor.
ANKA-3’ü son testleri için orada bırakıp başka bir gurura doğru ilerliyoruz… Milli muharip uçak: KAAN
İhtişamı, büyüklüğü, görüntüsüyle bizi selamlıyor hangarda. Sağını solunu defalarca geziyoruz. Büyük bir gurur. Beşinci nesil muharip jeti gözümüzün önünde. Baş mühendis Emre Yaban, KAAN için ”büyük bir oyun değiştirici” diyor. Bu güne kadar geliştirilen platformların çoğu yurt dışı menşeili sistemken KAAN’ın sistem ve mühimmatı da yerli olacak.
F-22 bu sınıftaki rakibi olarak gösteriliyor. Ancak görev olarak bazı noktalarda ayrılıyor Milli Muharip Uçak KAAN. Görünmezlik özelliği, iç silah yuvalarının olması, optik ve radar sistemlerinin kabiliyetleri F 16 ile kıyaslanamayacak düzeyde ileride. 6-7 ay içinde testlerin tamamlanması bekleniyor. Mühendisler bir problemle karşılaşmazsa ya da çözümü uzun sürmezse KAAN’ı da yıl sonunda gökyüzünde süzülürken göreceğiz.
Arka planda görünmeyen birçok kahraman var. Mesai düşünmeyen uçağın her bir parçasını eksiksiz ve sorunsuz çıkarmak için uğraşan mühendisler, gecesini gündüzüne katıp tatilinden bayramından fedakarlık ediyor. Çaycısından, teknisyenine Kendisini bu işe adamış birçok kahraman var bu koca kampüste. İleri teknoloji ile emsallerinin ötesinde ürünler çıkarmaya çalışan bu ekiplere bakınca sadece gurur duymak kalıyor bize. Bazen yaptığımız bir yorum, yanlış bilgi onların motivasyonunu düşürmüyor. Karşımıza güçlü, güvenilir çıkabilmek için biraz daha çalışıyorlar.
Bu arada; gözümüz kulağımız bu aralar gökyüzünde olsun. Zira her an ANKA-3’ün sesiyle uyanabiliriz…