Toplumcu Belediyecilikte Su Yönetimi
Toplumcu belediyecilik, kamusal hizmetlerin toplum yararına yönetilmesini esas alan bir yaklaşımdır. Bu anlayış, kaynakların adil ve sürdürülebilir bir şekilde kullanılmasını, toplumsal faydanın önceliklendirilmesini ve katılımcı bir yönetim modelinin benimsenmesini hedefler.
[Su Politikaları Derneği II. Başkanı Dr. Hasan Hüseyin Doğan]
Konuk Yazar Su Politikaları Derneği II. Başkanı Dr. Hasan Hüseyin Doğan, kaleme aldığı “Toplumcu Belediyecilikte Su Yönetimi” yazısında, suyun, yaşamın temel ihtiyaçlarından biri olarak, toplumcu belediyecilikte özel bir öneme sahip olduğunu belirterek, Su yönetiminin etkin ve adil bir şekilde gerçekleştirilmesinin, hem toplumsal refahın artırılmasına hem de çevresel sürdürülebilirliğin sağlanmasına katkıda bulunabileceğine dikkat çekti.
Dr. Hasan Hüseyin Doğan, kaleme aldığı “Toplumcu Belediyecilikte Su Yönetimi” yazısının detayı şöyle:
Su Yönetiminde Temel İlkeler Toplumcu belediyecilikte su yönetimi, bazı temel ilkeler üzerine inşa edilmelidir. Bu ilkeler, suyun adil bir şekilde dağıtılması, su kaynaklarının korunması ve sürdürülebilirliği, su yönetiminde şeffaflık ve hesap verebilirlik, halkın katılımı ve bilgilendirilmesi, suyun kamu hizmeti anlayışı ile temini gibi unsurları kapsar.
Adil Dağıtım: Su, temel bir insan hakkı olarak görülmeli ve her bireyin temiz suya erişimi sağlanmalıdır. Toplumcu belediyecilik anlayışında, suyun ticarileştirilmesi ve kar amacı güdülmesi reddedilir. Bunun yerine, suyun ücretsiz ya da en düşük maliyetle halkın kullanımına sunulması esastır. Özellikle dezavantajlı grupların suya erişiminde pozitif ayrımcılık uygulanmalı, su hizmetleri herkes için ulaşılabilir olmalıdır.
Kaynakların Korunması ve Sürdürülebilirlik: Su kaynaklarının sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesi, gelecek nesillerin suya erişimini güvence altına almak için kritik öneme sahiptir. Bu bağlamda, su kaynaklarının korunması, kirliliğin önlenmesi, su israfının engellenmesi ve suyun verimli kullanımı için gerekli önlemler alınmalıdır. Belediyeler, su tasarrufu bilincini artırmak için halkı bilgilendirici kampanyalar düzenlemeli ve yenilikçi su yönetim tekniklerini teşvik etmelidir.
Şeffaflık ve Hesap Verebilirlik: Su yönetiminde şeffaflık, halkın su kaynakları ve bu kaynakların kullanımı hakkında doğru bilgilendirilmesi anlamına gelir. Belediyeler, su yönetimi ile ilgili karar süreçlerinde halkın görüşlerine başvurmalı ve alınan kararların gerekçelerini açıklamalıdır. Su hizmetlerinin maliyetleri, bütçesi ve harcamaları konusunda da hesap verebilir bir yönetim benimsenmelidir. Böylece, halkın güveni sağlanarak, su yönetiminde sosyal sorumluluk pekiştirilir.
Halkın Katılımı: Su yönetiminde halkın katılımı, demokratik bir yönetim anlayışının önemli bir parçasıdır. Toplumcu belediyecilik, su yönetimi ile ilgili kararlarda halkın doğrudan söz sahibi olmasını teşvik eder. Bu, yerel yönetimlerin su politikalarını belirlerken halkın ihtiyaçlarını, beklentilerini ve önerilerini dikkate alması anlamına gelir. Ayrıca, su yönetiminde şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkeleri çerçevesinde, halkın denetim mekanizmalarına katılımı da sağlanmalıdır.
Su Yönetiminde İnovasyon ve Teknolojik Çözümler: Toplumcu belediyecilik, su yönetiminde yenilikçi ve teknolojik çözümlerin kullanılmasını destekler. Akıllı su yönetim sistemleri, su kaçaklarını tespit eden sensörler, su geri dönüşüm teknolojileri gibi yenilikler, suyun daha verimli ve sürdürülebilir bir şekilde kullanılmasını sağlar. Ayrıca, suyun kalitesini izleyen teknolojiler sayesinde, halkın sağlıklı ve temiz suya erişimi güvence altına alınır. Belediyeler, bu teknolojilerin yaygınlaştırılması ve uygulanması konusunda öncü rol oynamalıdır.
Toplumcu belediyecilikte su yönetimi, adalet, sürdürülebilirlik, şeffaflık ve halk katılımı gibi temel ilkeler üzerine kurulmalıdır. Bu ilkeler, suyun bir insan hakkı olarak görülmesi, su kaynaklarının korunması ve su yönetiminde halkın aktif bir şekilde yer almasını gerektirir. Su yönetiminde yenilikçi teknolojilerin kullanımı ise, suyun daha etkin ve verimli bir şekilde yönetilmesini sağlar. Toplumcu belediyecilik, su yönetiminde toplumun refahını ve çevresel sürdürülebilirliği ön planda tutarak, daha adil ve yaşanabilir bir gelecek inşa etmeyi amaçlar.
[Su Politikaları Derneği II. Başkanı Dr. Hasan Hüseyin Doğan]
Su Hizmetleri Yönetimi Anlayışı ve Toplumcu Belediyecilik
Toplumcu belediyecilik, kamu kaynaklarının ve hizmetlerinin toplum yararına kullanılması gerektiğini savunan bir yönetim yaklaşımıdır. Bu anlayış, su hizmetlerinin yönetiminde de önemli bir rol oynar. Su, temel bir insan hakkı olarak kabul edilir ve suya erişim herkes için eşit, adil ve ücretsiz ya da en düşük maliyetle sağlanmalıdır.
Toplumcu belediyecilikte su hizmetleri, kaynakların sürdürülebilir bir şekilde korunmasını, şeffaf bir yönetimi ve halkın karar süreçlerine katılımını temel alır. Bu yaklaşıma göre, suyun ticarileştirilmesi reddedilir ve su hizmetleri kar amacı gütmeden, toplumun genel refahını artıracak şekilde sunulur. Ayrıca, yenilikçi teknolojilerin kullanımıyla suyun daha verimli ve sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesi teşvik edilir.
Sonuç olarak, toplumcu belediyecilik, su hizmetlerinin toplumsal faydayı en üst düzeye çıkaracak şekilde şeffaf, katılımcı ,sosyal adaletçi şekilde doğaya saygılı olarak düzenlenmesini amaçlar.
Toplumcu belediyecilikte su yatırımları için kamu kaynakları en verimli ve planlı şekilde kullanılmalıdır. İlave su temini konusunda bir yatırım kararı verilmeden önce mevcut suyun en verimli şekilde kullanılmasına yönelik politikalar uygulanmış olmalıdır. Şebekelerdeki su kayıp ve kaçakların en asgari düzeye indirilmesi öncelikli olarak hedeflenmelidir.
Sosyo- ekonomik gelir düzeyi en düşük kesimlere yeterli içme ve kullanma suyunun bir insan hakkı olarak bedelsiz verilmesi için planlama yapılmalıdır. Su hizmetleri yönetimi kurumsal yapısının ve personelinin verimliliğinin en yüksek seviyeye çıkartılması amaçlanmalıdır. Su hizmetleri konusunda toplumcu belediyeciliğin en öncelikli hedefi kent selleri’nin can kaybına neden olmayacak şekilde önlemler alması ve çeşme suyunun içme suyu olarak kullanım oranlarının arttırılması olmalıdır.
Toplumcu su hizmetleri belediyecilik anlayışı, su üzerine artan baskıları önceden belirleyip sorunları çözme kapasitesini sürekli arttıran bir anlayış olmalıdır. Su talebinin belediyeler tarafından en etkin verimli, ekonomik ve sosyal hedefler arasında dengeyi gözeterek karşılanması gerekir. Bu tehlikeye düştüğünde ,bir diğer deyişle su hizmetleri konusunda belediye yönetimi başarısız olmaya başladığında su hizmetleri yönetimin özelleştirilmesi çağrıları başlar ki bu da suyun bir kamu hizmeti anlayışı ile yönetilmesinin sonunu getirir.