Kurtulmuş, şöyle devam etti:
“İki temel fay hattı üzerinden ilerlediler. Birisi mezhep-meşrep meselesi, bir diğeri de etnik kökendir. Çok açık söylüyorum, emperyalistler Türk’ü sevmezler de Kürt’ü sever değillerdir. Emperyalistler Arap’ı sevmezler de Acemi sever değillerdir. Emperyalistler, Sünni’yi sevmezler de Şii’yi severler değillerdir. Emperyalistlerin derdi, bu coğrafyayı iyice yönetebilecekleri, iyice sömürebilecekleri kadar bölmek ve inisiyatifsiz hale getirmektir. Onun için diyoruz ki bundan daha büyük bir akılla, bundan daha büyük bir birlik, beraberlik ruhuyla Türkiye; önce iç huzurunu, iç bütünlüğünü sağlayarak ve böylece bu coğrafyada yapılmak istenen ‘böl, parçala, yönet‘ siyasetini sonlandırarak daha fazla entegrasyonu, daha fazla birleşmeyi, daha fazla bütünleşmeyi ve daha fazla ortaklaşmayı ortaya koyacak aklı üretecektir.”
Türkiye’deki siyasi ve ekonomik reformları gerçekleştireceklerini belirten Kurtulmuş, “Başta yeni bir anayasa olmak üzere, ilk 4 maddesinde hiçbir tartışmanın yapılmadığı yeni bir anayasa yapım sürecini inşallah demokratik bir süreçle halledeceğiz ve herkesin eşit, adil yurttaşlar olarak kendisini bu ülkeye ait hissettiği bir Türkiye’yi, birlik, beraberlik ortamını, kardeşlik ortamını da tesis edeceğiz.” dedi.
Sadece anayasa değil, bir ülkenin demokratik olarak yönetilmesini sağlayan 4 temel hukuk metni olan anayasa, meclis iç tüzüğü, siyasi partiler yasası ve seçim yasasını da daha demokratik hale getirerek Türkiye’nin bu süreçlerden ayaklarının daha sağlam yere basmasını temin edeceklerini aktaran Kurtulmuş, şunları kaydetti:
“Güven ve istikrar, bölgemizin en çok ihtiyaç duyduğu iki temel kelimedir. Allah’a şükrederek ifade etmek isterim ki, o kadar çok türbülansın yaşandığı bu coğrafyada güven ve istikrar içerisinde kalabilen tek ülke, ülkemizdir, Türkiye’dir. Zaten dikkat ederseniz terör örgütleri marifetiyle ya da birtakım fitne odaklarının marifetiyle yapmak istedikleri şey Türkiye’yi istikrarsızlaştırmak, Türkiye’de güvensizlik ortamını artırmaktır. TUSAŞ saldırısı hem zamanlaması itibarıyla hem seçildiği mekan itibarıyla manidardır hem de esas hedefi olarak Türkiye’de yeni bir istikrarsızlık dalgasını oluşturmak için fevkalade manidar bir saldırıdır. Ama bir kere daha gördük, terör örgütlerinin saldırılarına karşı, terör çetelerinin ve baronlarının niyetlerine karşı, onların arkasındaki karanlık odaklara karşı milletimiz birdir, beraberdir, yek vücut halindedir ve terör baronlarına fırsat vermeden yoluna devam etmektedir.”
Kalkınma ve refahın da birbiriyle çok irtibatlı olduğuna işaret eden Kurtulmuş, güven ve istikrar olmadan kalkınma ve refaha geçilemeyeceğini söyledi.
Türkiye’nin çok büyük başarılara imza attığını gördüklerini vurgulayan Kurtulmuş, şunları kaydetti:
“Türkiye’de çok değil, bundan 20-25 sene evvel piyade tüfeğini bile elin oğlundan almak zorunda olduğu dönemleri dün gibi hatırlıyoruz. Elin oğlunun kapısında ‘bize iki tane predator ver’ diyerek kuyrukta beklediğimizi, kuyruğun bize geldiğini zannettiğimiz anda da ‘Olmaz siz bunu falanca örgüte karşı kullanırsınız‘ diye nasıl örtülü ambargo konulduğunu dün gibi hatırlıyorum. Allah’a çok şükür bugün geldiğimiz noktada Türkiye elin oğluna muhtaç olmayacak bir teknolojik seviyeye gelmiştir. Ama bu da yeterli değildir. Daha atılacak adımlar vardır. Bu adımlarımızı çok daha güçlü bir şekilde atmak mecburiyetindeyiz.” (TBMM)