Taksim’e Cami: Milli İradenin Tecellisi
Kuşkusuz güçlü iktidarların, birçok alanda dönüşümler gerçekleştirmesi ve yeni semboller üretmesi hayatın bir gerçekliğidir. AK Parti lideri Erdoğan da icraatları, tercihleri ve söylemleri ile Türkiye’nin gidişatına kritik etkilerde bulunmuş bir siyasetçidir. Toplumun bütün kesimlerine sunduğu hizmetlerinin arasında geniş İslami-muhafazakar kesimlerin hayallerini gerçekleştirmek de bulunuyor.
Prof. Dr. Burhanettin DURAN & SETA Genel Koordinatörü
Yine bir cuma günü kutlu bir açılış daha gerçekleşti. 28 Mayıs’ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cuma namazı ile Taksim Camii’ni ibadete açarak “150 yıllık bir hayali” gerçekleştirdi. İslam alemine, milletimize ve İstanbullulara hayırlı olsun. Lider, hayalleri ve milletine verdiği sözler için siyaset yapar. Siyasi mücadelenin tozu toprağı içinde öyle anlar vardır ki, parıltısı ile lideri ve milleti buluşturur. İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Büyük Çamlıca Camii ve Taksim Camii’ni yaptırması ile Ayasofya’nın yeniden ibadete açılması bu parlamanın yaşandığı anlardandır. İstanbul aşığı Erdoğan’ın hemşerilerine 1994’te verdiği bir sözünü ve hayalini daha yerine getirmesidir. Erdoğan’ın bu şehre ve ülkeye o kadar çok hizmeti var ki, aslında sadece kendisi ile yarışıyor. 1994’te belediye başkanlığı ile başlayarak devam eden 27 yıllık siyasi iktidar döneminde İstanbul’u dünya kentleri arasında öne çıkaran mega projeler gerçekleştirdi. Marmaray ve Avrasya tünelinden İstanbul Havalimanı’na ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü’ne kadar İstanbul’da hayatı kolaylaştıran ve marka değeri kazandıran birçok eseri sıralayabiliriz. Bunların arasında Büyük Çamlıca ve Taksim Camii’nin yapılması ile Ayasofya’nın ibadete açılmasının ise önemli semboller olduğu aşikar. Nitekim Erdoğan da Taksim Cami’ni “büyük ve güçlü Türkiye’nin doğuşunun işaretlerinden birisi” olarak niteledi. Bu açılışın “Ayasofya Camii Kebir’ine verdiğimiz bir selam, İstanbul’un fethinin 568’inci yıldönümüne bir hediye” olduğunu söyledi.
Güçlü Türkiye’nin İşaret Taşı
Erdoğan buradaki konuşmasında ayrıca Kur’an-ı Kerim’de, “Üzülmeyin, inanıyorsanız üstün olan muhakkak sizsiniz” diye buyrulduğuna dikkati çekerek, “İstiklal Marşı’nın ‘korkma’ diye başladığı bir milletin siyasi, sosyal, ekonomik hiçbir tehdide baş eğmesi mümkün değildir. Şu anda buradan, Taksim Camii önünden yankılanan sessin, ülkemiz üzerinde hesapları olan tüm emperyalistleri, terör destekçilerini, insanlık düşmanlıklarını rahatsız ettiğinden şüpheniz olmasın. Taksim Camii kendi vatandaşlarıyla birlikte tüm dost ve kardeşlerinin, tüm insanlığın umudu olan büyük ve güçlü Türkiye’nin doğuşunun işaret taşlarından biridir” değerlendirmesinde bulunarak, Türkiye’nin güçlü konumuna vurgu yaptı.
Neyin Sembolü?
Öte taraftan medyada çıkan bazı değerlendirmelere bakıldığında seküler kesimin bir kısmında bu sembolizmden rahatsız olanların mevcut olduğu görülüyor. Taksim Camii’nin somut bir kentsel ihtiyaçtan kaynaklanmadığını söyleyerek yeni eseri “ideolojik bir proje” ya da “fikri ve kültürel iktidar gösterisi” olarak niteliyorlar. Bu mekanı “Laik Türkiye Cumhuriyeti’nin sembollerine karşı” üretilen bir sembol olarak görüyorlar. Bu yaklaşımın Türkiye’nin sosyolojisinden kopuk ve toplumun temel ihtiyaçlarını anlayabilmekten uzak olduğu çok açık. Bu yüzden geçmişte Taksim’e cami yapma girişimini askeri darbeye gerekçe bile saymışlardı. Şimdi siyasetin tablosu farklı olduğu için semboller üzerinden söylem üretimiyle bir yaklaşım ortaya koyuyorlar. Kuşkusuz güçlü iktidarların, birçok alanda dönüşümler gerçekleştirmesi ve yeni semboller üretmesi hayatın bir gerçekliğidir. AK Parti lideri Erdoğan da icraatları, tercihleri ve söylemleri ile Türkiye’nin gidişatına kritik etkilerde bulunmuş bir siyasetçidir. Toplumun bütün kesimlerine sunduğu hizmetlerinin arasında geniş İslami-muhafazakar kesimlerin hayallerini gerçekleştirmek de bulunuyor. Laikçi vesayeti tasfiye ederek başörtüsü ve din eğitimini özgürleştirmesi buna örnektir. Dindarları dünya ile yüzleştiren özgüvene taşıması buna örnektir. Ayasofya’nın ibadete açılması ile Büyük Çamlıca ve Taksim camilerinin yapılması diğer örneklerdir.
Toplumsal Mutabakatın Yansıması
Daha fazlası da sayılabilir. Önemli olan bu sembolik hizmetlerin ve eserlerin ne için ve neye karşı olduğu. Erdoğan’ın siyaseti “Cumhuriyet’e karşı” konumlandırılamaz. Aksine Cumhuriyet’i toplumun tüm kesimlerinin üstün değeri yapan bir siyaset yürütmekte Erdoğan. Bu amaçla da son iki yüzyıldaki Osmanlı-Türk modernleşmesine hakim olan Batıcı-pozitivist modernizmin aşırılığını tasfiye etmek için çabaladı ve önemli başarılar da elde etti. İşte Taksim Camii milletin iradesinin tecellisi yolunda yeni bir adımdır. Taksim gibi İstanbul’un merkezi meydanında eksikliği derinden hissedilen bir cami yapılması konusundaki toplumsal mutabakat, Erdoğan’ın beklentileri tespit etmesi ve buna cevap üretebilmesi açısından oldukça önemli. Bu yüzden Erdoğan 20 yıldır siyasetin zirvesinde. Ayrıca yeni açılan cami, Türk milletinin dini ihtiyaçlarının ve milli özgüveninin başka bir tezahürüdür. Gerçekleştirmek istediği hedefi, eninde sonunda aradan 150 yıl da geçse yapabildiğinin kanıtıdır.
Taksim Camii: Cumhuriyet’in İkinci 100 Yılına Armağan
Devletle toplum arasındaki bu beklenti duygusunun uzun yıllar sonra gerçekleştirilmesine bu anlamda ister “merkez ile çevrenin buluşması, entegrasyonu” deyin, ister “yüzyıllık bir normalleşme serüveninin son köşe taşı” deyin ister milletimizin kendi modernliğini üretmesinin işareti deyin.” Sonuçta toplumla devlet arasındaki duygu birliğini kuvvetlendiren ve daha güçlü bir sinerji ortaya çıkartan somut bir adım atılmış oldu. Bu bağlamda ideolojik kaygılara da polemiklere de ihtiyaç yok. Türkiye’nin neresine giderseniz gidin Taksim meydanında bir camiye ihtiyaç olduğu ve bunun karşılanmış olmasından memnuniyetini dile getirir insanlar. Muhtemelen bu memnuniyetin kapsamı sınırlarımızın dışına da taşmaktadır. Sonuçta 150 yıllık bir hayali karşılayan bu kutlu açılış milletimize tekrar hayırlı olsun. Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına az bir zaman kala böylesine büyük bir hayalin gerçekleştirilmesi önümüzdeki zaman dilimi bakımından da büyük bir anlam taşıyor. Şimdiden şunu söyleyebiliriz: Taksim Camii, Cumhuriyet’in ikinci 100 yılına armağan.
***
Neden https://www.uhahaberajansi.com/?
Bağımsız bir haber ajansı olarak amacımız, insanlara hakikati ulaştırarak ülkede gerçek bir demokrasi ve özgürlük ortamının yeşermesine katkı sunmak. Bu nedenle abonelikten elde ettiğimiz geliri, daha iyi bir ajans gazeteciliğini hayata geçirmek, okurlarımızın daha nitelikli ve güvenilir bir zemin üzerinden bilgiyle buluşmasını sağlamak için kullanıyoruz. Çünkü banka hesabını şişirmek zorunda olduğumuz bir patronumuz yok; iyi ki de yok.
Bundan sonra da yolumuza aynı sorumluluk bilinciyle devam edeceğiz.
Bu yolculukta bize katılmak ve bir gün habersiz kalmamak için
Bugün https://www.uhahaberajansi.com/’a Abone Ol.
https://www.uhahaberajansi.com/; seninle güçlü, seninle özgür!
[UHA Haber Ajansı, 04 Haziran 2021]