Suriye’ye Yönelik Yaptırımlar Neden Kaldırılmalı?

Prof. Dr. Yücel ACAR & Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Suriye’de 2011’de iç savaşın başlamasıyla birlikte Beşar Esed liderliğindeki Baas rejimini zayıflatarak ayırmaya; böylelikle sivilleri ve temel hakları korumaya dönük bazı yaptırımlar uygulanmaya başlanmıştır. Rejime yönelik yaptırımların zorunlu hale gelmesini sağlayacak bağlayıcı bir Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararı alınamamış ancak Avrupa Birliği’nin (AB) yanı sıra ABD, İngiltere ve Kanada gibi ülkeler Şam yönetimine karşı kendi yaptırım kararlarını alıp uygulamaya koymuştur.
Yakın zamanda Esed rejiminin çökmesiyle bu defa yaptırımların kaldırılmasına dönük güçlü bir beklenti ortaya çıkmıştır. Uzun çatışmalarla yıkıma uğramış ülkenin yeniden inşası bazı somut nedenlerle aciliyet göstermektedir. Bu bağlamda henüz kayda değer bir karşılık görmemiş bu taleplerin dayandığı somut nedenler üzerinde durulması ve yaptırımların kaldırılmasının gerekliliğinin ortaya koyulması önem arz etmektedir.
SURİYE’YE YÖNELİK YAPTIRIMLAR
AB Yaptırımları Suriye’deki iç savaşın başlamasının ardından 2011-2012 arasında AB Konseyi, Suriye halkına yönelik yapılan baskılar ve insan hakları ihlalleri nedeniyle Suriye hükümeti, Suriyeli yetkilileri ve onlara bağlı kişi, kurum ve iş adamlarına yönelik bazı yaptırımlar uygulanması kararını almıştır.
Yaptırımlar kapsamında rejimle bağlantılı ve insan hakları ihlallerinden sorumlu tutulan kişilere yönelik seyahat yasakları ve mal varlıklarının dondurulması gibi bireysel kısıtlayıcı tedbirler alınmıştır. Ayrıca Suriye’ye yönelik sektör odaklı yaptırımlar da uygulanmış, ham petrol ve petrol ürünlerinin ithalatı, hem askeri hem de sivil amaçlı kullanılabilen malların ve bazı iletişim ekipmanlarının Suriye’ye satışı kısıtlanmıştır. Bu yaptırımlar belirli altyapı projelerinin finanse edilmesini de kapsamaktadır.
AB, Suriye’ye uyguladığı yaptırım listesine yıllar içinde çeşitli kişi ve hükümet yetkililerini eklemeye yönelik ek kararlar da almıştır. 2019’a gelindiğinde 72 şirket ve 270 kişiye seyahat yasağıyla mal varlıklarının
dondurulması türünden yaptırımların uygulandığı görülmüştür.
AB 24 Nisan 2023’te Suriye’de sivillere yönelik ihlallere karışmalarının yanı sıra uyuşturucu madde üretimi ve kaçakçılığıyla bağlantıları nedeniyle 20 kişi ve 8 kuruluşa yönelik yeni bir yaptırım paketini onaylamıştır.Kasım 2024’te ise AB Konseyi devam eden baskılar ve insan hakları ihlalleri nedeniyle 3 kişiyi daha yaptırım listesine eklemiştir.
Bu kişiler iç ticaret ve tüketiciyi koruma bakanı olarak atanan Louai Emad Din Munajjid, yeniden petrol ve doğal kaynaklar bakanı olarak atanan Firas Hassan Qaddour ve Devlet Bakanı Ahmed Mohammad Bustaji de bulunmaktadır. Nihayetinde Beşar Esed de dahil olmak üzere 287 Suriyeli yetkili yaptırım listesinde yer almıştır. Bu kişilere yönelik yurt dışına çıkış yasağı ve banka hesaplarının dondurulması tedbirleri
ön plana çıkmaktadır.
Suriye rejiminin baskı amacıyla kullandığı ürünlere yönelik kısıtlamalar ve Suriye’den askeri malzeme temini ve tedarikini engelleyen yaptırımlar da uygulanmaktadır. İnterneti kısıtlayan, engelleyen veya erişimi sınırlayan tüm teknolojik ürün ve malzemelerin ithalatı ya da Suriye’den temin edilmesi de yasaklanmıştır.
Suriye menşeli petrolün üye ülkelere girişi de tamamen yasaklanmıştır. Bu yasak petrolün doğrudan Suriye’den tedarik edilmesinin yanı sıra başka bir ülke üzerinden gelmesi durumunda da geçerlidir. Ayrıca
petrol endüstrisinde kullanılabilecek birtakım ürünlerin ticareti de yasaklanmıştır. AB Konseyi, Baas rejimi üzerinde baskı oluşturmayı ve Suriye’de bir değişim sağlamayı amaçlayan bu yaptırımları 28 Mayıs 2024’te aldığı bir kararla 1 Haziran 2025’e uzatmıştır.11 Her yıl yenilenen yaptırımlar yeni bir karar alınmazsa 1 Haziran 2025’te sona erecektir. Ancak şu aşamada AB’nin belirtilen yaptırımlarını kaldırıp kaldırmayacağı tartışılan bir mesele haline gelmiştir.
Henüz net bir tutum belirleyemeyen AB başkentleri yeni Şam yönetiminden ülkedeki Tahran ve Moskova nüfuzlarını sona erdirmesini beklediklerini ifade etmektedir. AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen de 19 Aralık 2024’te Avrupa Parlamentosundaki konuşmasında Suriye’de yeni liderliğin attığı ilk adımlardan bazılarını cesaret verici olarak nitelendirmiştir.
Öte yandan AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi ve Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Kaja Kallas, Türkiye’ye resmi ziyaretinde Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile bir görüşme gerçekleştirmiş,
görüşme sırasında ele alınan konular arasında AB’nin Suriye’ye yönelik uyguladığı yaptırımlar da yer almıştır. Kallas’a göre AB yaptırımlarının kaldırılması Suriye’deki yeni hükümetin politika ve tutumlarına
bağlıdır. Kallas, bu noktaya dikkat çekerken AB ve Türkiye’nin Suriye konusundaki endişelerini ve DEAŞ ile mücadeledeki hassasiyetlerini vurgulamış ve Suriye’nin kuzeyinde atılacak adımların ve yapılacak girişimlerin büyük bir dikkatle planlanması ve uygulanması gerektiğini ifade etmiştir.
Kaja Kallas, Türkiye’ye gelmeden bir gün önce Suriye’ye yönelik yaptırımlar hakkında açıklamalarda bulunmuş, Suriye’nin yeni söylemlerinin şu ana kadar olumlu yönde olduğunu belirtirken bu söylemleri
destekleyen somut davranışlar görmek istediklerinin altını çizmiştir.
Suriye’de herhangi bir radikalleşme hareketi görmek istemediklerini vurgulayan Kallas, Şam yönetiminin kapsayıcı bir yapıya sahip olmasını beklediklerini dile getirmiştir. Bu doğrultuda olumlu adımların atılması durumunda yaptırımların hafifletilmesi konusunu değerlendirebileceklerini ifade etmiş ancak yanlış adımların atılması halinde ise yeni yaptırımlar uygulayabileceklerini de belirtmiştir.
Kanada Yaptırımları
Kanada hükümeti Mayıs 2011’de Özel Ekonomik Tedbirler Kanunu temelinde Suriye rejimi yetkililerine yaptırım uygulayacağını açıklamıştır.16 Ağustos 2011’de Suriye rejimine bağlı bazı kişi ve kuruluşların varlıklarının dondurulmasıyla ilgili yeni yaptırımlar getirmiştir. Ekim 2011’de bu yaptırımları genişleterek Suriye petrol ürünlerinin ithalatını yasaklamış ve bu sektöre yeni yatırımlar yapılmasını engellemiştir.
Kanada Aralık 2011’de gıda tüketim malzemeleri hariç Suriye’den gelen tüm malların ithalatını yasaklayan yaptırımın kapsamını genişletmiştir. Ocak 2012’de Suriye rejimine bağlı yeni bazı kişi ve kuruluşların varlıklarını dondurmuştur. Mart 2012’de petrol sektörünü hedef alan yaptırımları genişleterek Suriye’den yapılan tüm mal ve hizmet ithalat ve ihracatını yasaklamakla birlikte mal varlıkları dondurulan kişi ve
kuruluşların listesini de genişletmiştir.
Kanada hükümeti Temmuz 2012’de halka yönelik baskı uygulamalarında ve kimyasal ve biyolojik silah üretiminde kullanılabilecek bazı malların ihracat, satış, tedarik ve sevkiyatını yasaklamıştır. Yeni tedbirler Esed rejimiyle bağlantılı iki kuruluşun varlıklarının dondurulması ve bu kuruluşlarla ticaretin yasaklanmasını da içermektedir. Ağustos ve Kasım 2012’de ve Nisan 2017’de alınan bazı kararlarla yeni kişi ve kuruluşların varlıkları dondurulmuştur.
İngiltere Yaptırımları
İngiltere’nin Suriye yaptırım rejimi, AB’den çıkışına dair çıkarılan 2019 Yönetmeliği’nin 31 Aralık 2020’de yürürlüğe girmesiyle bu yönetmeliğe göre devam ettirilmiştir.17 2020’de yönetmelikte bazı değişiklikler yapılmıştır. Bu yönetmelikler esasen aynı etkiyle ilgili mevcut AB mevzuatı ve ilgili İngiltere yönetmeliklerinin yerini almıştır. Belirtilen amaçlara ulaşmak için yönetmelikler bir dizi yasak ve gereklilik getirmektedir. Bunları uygulamak için yönetmelikler, Cezalar Yasası’nın 18. maddesi uyarınca cezai suçlara yönelik ilgili raporda ayrıntılı olarak belirtilen cezaları ve suçları belirlemektedir. Yönetmelikler tarafından getirilen yasaklar ve gereklilikler Birleşik Krallık (BK) sınırları içinde (Kuzey İrlanda dahil) ve dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar tüm “BK kişileri”nin davranışlarıyla ilgili olarak geçerlidir.
BK kişileri, İngiliz vatandaşlarını ve BK’nin herhangi bir yerindeki yasalara göre kurulmuş veya oluşturulmuş tüm kuruluşları içerir. Buna göre yönetmeliklerin getirdiği yasaklar ve gereklilikler hem BK’nin herhangi bir yerinde kurulmuş tüm şirketler hem de denizaşırı faaliyet gösteren BK şirketlerinin şubeleri için geçerlidir.19 Dolayısıyla bu rejim kapsamında belirlenen kişiler İngiltere yaptırım listesine dahil edilmiştir. İngiltere’nin yaptırım rejimi finansal yaptırımları, malların ihracatı ve yan hizmetlerin sağlanmasıyla ilgili ihracat kontrolleri ve ticaret yaptırımlarını, mesleki ve ticari hizmetler ve diğer bağımsız hizmetlerin sağlanmasıyla ilgili ticaret yaptırımlarını, ithalat kontrollerini ve ulaştırma yaptırımlarını içermektedir.
Yaptırımlara dair yönetmelikler Suriye rejimini Suriye’deki sivil halkı baskı altına alan eylemler, politikalar veya faaliyetlerden kaçınmaya ve Suriye’deki çatışmaya barışçıl bir çözüm getirmek için siyasi bir
çözüme katılmaya teşvik etmek amacıyla yaptırımların getirildiğini vurgulamaktadır. (devam edecek-AB yaptırımları)
Yorumlar