Su Politikaları Derneği Başkanı ve Bilim İnsanı Yıldız, “Su yönetimi, iklim değişikliğinin belirsizliklerini yönetebilecek şekilde geliştirilmeli”

Su Politikaları Derneği Başkanı ve Bilim İnsanı Dursun Yıldız, iklim değişikliğinin nedenleri ve nasıl önlenebileceği konusunda dünya çapında farkındalığın artırılması amacıyla, iklim krizini önlemek için atılması gereken adımlar üzerinde durulduğunu açıkladı.
Su Politikaları Derneği Başkanı ve Bilim İnsanı Dursun Yıldız, son yıllarda iklim değişikliğinin etkilerinin ülkemizde de artarak devam ettiğini söyledi.
Türkiye’nin “bölgesel kuraklık ülkesi” olduğuna dikkat çeken Yıldız, iklim değişikliğinin etkilerinin, kısa süreli, çok şiddetli ve yerel yağışlarda, sıcak hava dalgalarında ve orman yangınlarındaki artış ile tarımsal üretimde de azalma şeklinde ortaya çıktığının altını çizdi.
Bilim İnsanı Dursun Yıldız, ülkede yaşanan bölgesel kuraklıkların özellikle Trakya, Ege, Akdeniz, Güneydoğu Anadolu ve İç Anadolu’nun bazı bölgelerinde daha sık tekrarlandığını belirtti.
Dursun Yıldız, ülkemizde yağışların ise artık daha ani ve çok şiddetli düşmeye başladığına vurgu yaparak, hem yağışlarda yaşanan bu değişimin hem de kuraklığın, su kaynaklarını giderek tehdit ettiğini dile getirdi.
“Su yönetimi, iklim değişikliğinin belirsizliklerini yönetebilecek şekilde geliştirilmeli”
Su Politikaları Derneği Başkanı ve Bilim İnsanı Dursun Yıldız, iklim değişikliğinin etkilerinin küresel ölçekte azaltılması için sera gazı salımının azaltılarak ortalama sıcaklık artışının kontrol altına alınmaya çalışıldığına işaret ederek, ülke ölçeğinde riskleri azaltmak için öncelikle su yönetiminin ve iklim değişikliğinin ortaya çıkardığı belirsizlikleri yönetebilecek şekilde geliştirilmesi gerektiğinini ifade etti.
“Bu kapsamda teknolojik gelişmeler de kullanılarak tarımsal, kentsel, evsel ve sanayi su kullanımlarımızın çok verimli hale getirilmesi lazım” diyen Yıldız, ayrıca kuraklığa dayanıklı bitki türlerinin geliştirilmesinin de özellikle gelecekte gıda güvencesinin sağlanması açısından son derece önemli olduğuna vurgu yaptı.
Yıldız, su kaynaklarının miktar ve kalite olarak sürdürülebilirliğinin sağlanması için nehir havzası ölçeğinde iyi yönetilmesi gerektiğini belirterek şunları söyledi:
“Bu konuda bizim 3K olarak tanımladığımız bir plana ihtiyaç var. Ülkeler su kaynaklarıyla ilgili ‘koruma‘, ‘kullanma‘ ve ‘kurumsal kapasite geliştirme‘ adımlarını nehir havzası ölçeğinde hızla uygulamaya geçirmelidir. Bu kapsamda doğal çevrenin ve su kaynaklarının korunması, suyun en verimli şekilde kullanılması için altyapının ve toplumsal bilincin geliştirilmesi, en iyi şekilde yönetilmesi için kurumsal kapasitenin dijital teknoloji destekli olarak artırılmasına ihtiyaç var. Birçok ülkede sürdürülebilir bir ekonomi için su yönetimi anlayışının ve su kullanım alışkanlıklarının radikal bir şekilde değiştirilmesi gerekiyor.”
Yıldız, Türkiye’de geçen yıl suyun merkezi yönetimi ve kurumların koordinasyonundan sorumlu “Ulusal Su Kurulu” oluşturulduğunu dile getirerek, “Ülkemiz, nehir havzası ölçeğinde bütünleşik bir su yönetimine yönelik çok önemli adımları tamamlamıştır. Önümüzdeki dönemde su yasası taslağını da yasalaştırarak havza ölçeğinde kurumsallaşmayı da tamamlayacaktır.” diye konuştu.